BAŞKAN RAZİYE KOCAİSMAİL – 2

Raziye Kocaismail Ne Yapar?

Raziye Kocaismail Ne Yapar?
Sene 1993. 26 Mayıs’ta dernek kurulur. 1993 Ocak ayına kadar Londra’da tedavi görür. Üç ameliyat geçirir. Yeni protokollerle yeni tedaviler yapılır. Hastalık, yayıldıkça yayılır. Böyle bir süreç nihayetinde doktorlar, yakınlarını çağırırlar. Tedavinin devam etmeyeceğini, uçabilecek durumdayken Kıbrıs’a, çocuklarının yanına gidip yaşamasını söylerler. Peki, Raziye Kocaismail, tüm bu söylenenlere karşılık ne yapar ya da neler düşünür? Tabii ki de bu cümleleri duyunca başka bir yalan uydurur. Tıbbi terimleri anlayabilecek kadar derin bir kültüre sahipti. Doktorların dediklerini anlıyordu. Bunları duymak, onu sevindirmişti. Kocaismail: “Babam gibi olmamıştım. Kıbrıs’a sağ dönüyordum. Son ameliyatımda maddi yönden tükenmiştim. Ve… tedaviyi bıraktım. Yaklaşık bir buçuk ay geçmişti. Hastaneye de gitmedim. Biraz vaktim varsa da çocuklarımın hakkını yememeliydim. Kıbrıslı Türk Doktor Teoman Sırrı, benim için bir balo yapabileceklerini ve bu şekilde üçüncü ameliyat için para toplayabileceklerini söylemişti. Köyde herkese yardım eden kişiyken kendimi ihtiyaçlı gördüm. Onurum kırılmıştı. Böyle bir şeyi kabul edemeyeceğimi söyledim.”
Fısıltı Gazetesi
“Bir buçuk ay boyunca tedaviyi bırakmıştım. Londrada’ydım ve bir dönem kendimi odaya kapatmıştım. Neredeyse köydeki herkes, beni eleştirmekteydi. Fısıltı gazetesiyle böylece hakkımda söylenenler yayılmıştı. Oğlumun Öğretmeni Gülyüz Hanım, arayıp oğlumun durumuna üzüldüğünü söyledi. Sınıfta hangi konu olursa olsun çocuğumun konusu, ‘anne’ oluyormuş. O akşam uyandım. Bir yanda çocuklarım; bir yanda kabullenemediğim bir balo… Çocuklarım için bu baloyu kabul ettim. Ama, karşılığında ant içtim ki sağ salim Kıbrıs’a dönersem; bana yapılanı ben de diğer kanser hastalarına yapacağım. Bu karardan sonra, huzur içinde uyudum. Ameliyat oldum ve üç ay sonra Kıbrıs’a gönderildim.”
Otuz İki Yıl Geçti
“Şu an, bu ameliyatın üzerinden otuz iki yıl geçti. Otuz iki yıldır beni yaşatan şey, önüme projeler koyarak kanser konusunda toplumu bilinçlendirmek oldu. Bu projelerden kendimi dinleyecek zamanım olmadı. Fakat, öncesinde Kıbrıs’a ilk döndüğüm zamanlarda ağrılarımı dinlerdim. Bu ağrıların ilerleyen bir kanser olduğunu söylerdim, kendi kendime. Bunun için sizlere; yorgun, bitap düşene kadar keyif aldığınız şeylerle uğraşın diyorum.”
Dernekte Otuz Yıl
Dernek kurulalı otuz yıl olmuş. Her kanser hastasını karşıma alıp onun sorularının neler olduğunu bilmeyi, sıkıntılarını anlamayı; onları bu şekilde rahatlatmayı ilke edindim. Balo yapıldığında almadan verilemeyeceğini çok ağır bir bedelle öğrenmiştim. Karşılıklı alıp vermenin karşı tarafı da mutlu edeceğini anlamıştım.”
Kocaismail ve Projeleri
“2024, benim dernekteki SON’um. 2024 Temmuz ayında genel kurulumuz var. Son altı ayında sağlık kontrollerinin rutine bağlanması ve bu hastaların devlet tarafından aranması hususunda bütçe ayrılması gerektiğini, erken teşhisle önlenebilen kanser hastalığının böylece, % 70’inin önüne geçilebileceğini görmeye niyet ediyorum. Pahalı ilaçlara gereksinim duyulmadan, ucuz maliyetlerle toplumun kurtulabileceğini biliyorum. Böylece, yılda bize gelen 800’e yakın yeni hastanın yerine; bize sadece 200’ü gelecektir. Bu da çok önemli bir rakamdır.”
Benim için
Kendisi için yazdığım bu iki yazıma karşılık, benim için Raziye Kocaismail’in yazdıkları: “Sizi çok seviyorum. Enerjinizi hiç tüketmeyiniz. Sizden daha da şifalanacak, hayata tutunma motive şansı bulacak benim gibi birçok insan vardır, mutlaka. İyi ki varsınız. İyi ki yollarımız Allah’ın izniyle kesişti. Nasıl bir heyecan sardı içimi, anlatamam. Allah size layık olmam için beni güçlü kılsın! Allah, bu yoğun, tertemiz sevgiye karşı beni utandırmasın.”
Ben de sizi seviyorum, sevgili Raziye Kocaismail! Hem de sizi hiç tanımadan, yıllar önce başladı bu sevgim. Bana şifacı diyorsunuz; fakat esas şifacı sizsiniz. Önce, düşüncelerinizi değiştirip de kendi geleceğinizin olabileceğine inanarak kendi kendinize şifa verdiniz; sonra da tüm hastalarımıza. Sevgiye oynadınız. Sevgiyle tüm hastalıkların bitebileceğine inandınız. Oyunlarınızı pozitif yöne doğru çevirdiniz. Pozitif oyun oynamayı ağır bir bedelle öğrendiniz; fakat sizin sayenizde, başkaları dediğimiz, o çok değerli yürekler, ağır bedeller ödemeden yüzdeliği düşürecekler, iyileşecekler… Bu durum, toplumumuz için, sizin, bizim için kurulabilecek en değerli şifa çemberidir.


Bu haber 1026 defa okunmuştur

:

:

:

: