Bizim nesil , çocukluk yıllarında , ilk ateşli silah olarak Ramazan ayında kullanılan ve ahaliye , iftar saatini bildiren “Ramazan Topu “ ile tanıştı .
Baf’taki evimizin önünden geçerek , topun kullanılacağı yüksek bir mevki olan mutallo’da konuşlandırılarak , işlevini yapacak duruma getirilirdi .
Kıbrıs’ta , Ramazan topunun kullanılması , 1571 ‘den , Cumhuriyetimize kadar gelmişti .
Ramazan topunun atılması , adanın her yanındaki kasabalarda yapılıyordu .
Bazı büyük köylerde de , dine bağlı bu gelenek ve görenek uygulanmakta idi .
Geçen yıla kadar , bu gelenek ve görenek uygulanmıştı .
Fakat içinde bulunduğumuz bu mübarek Ramazan ayında , iftarı bildirmek için top sesi duyulmadı .
Ramazanın ilk günü , top sesini bekleyenler , karanlık olana kadar oruç açmadılar .
Denilebilir ki , TV den oruçlular haberdar edilebilir .
Her şeyden önce .
Ramazanda kullanılan toplar , Ramazanın bir simgesi haline gelmiş , Ramazan ayı ile özdeşleşip , bütünleşmiştir .
Fakat bu içinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayında , iftar saatinde , maalesef top sesi duyamıyoruz .
Bunun nedenini , yetkililerden öğrenemedim .
Yalnız , resmi olmayan bilgilere göre , nedeni maliyetlerin yüksek olmasındanmış .
Anlayacağınız , Ramazan topunu da enflasyon , hayat pahalılığı ve dövizin yükselmesi topa tutarak , Ramazan topunu susturmuştur .
İngiliz sömürge idaresinde , Ortaklık Kıbrıs Cumhuriyetinde , 11 yıllık getto dönemi ve geçen yıla kadar susmayan Ramazan Topu , bu ramazan ayında susmuştur .
Sorunun mali olduğu iddiası öne sürülmektedir .
Kıbrıs Türk halkının en kötü olduğu 11 yılda , Ramazan topu zamanı geldiğinde işlevini yaparak , çıkardığı gürültü ile , oruçlulara , iftar saatini bildirmişti .
Bu , adada bir İslami gelenek ve görenektir .
Bu konuda , yetkililer açıklama yaparak halkı aydınlatmalıdır .
Tez elden de .
Gelenek ve görenek , eskisi gibi sürdürülmelidir .
Gelelim , diğer önemli bir top olan “ kantarın topuna .“
Nereden başlayıp , nerede bitireyim ki , kantarın topuna varayım ?
Narenciyeden mi ?
Güzelyurt’un medarı iftiharı olan eğitim kurumundan mı ?
Hastanelerde ölen insanlarımızdan mı ?
Trafik canavarından mı ?
Doyumsuz olan sermayedarlardan mı ?
İnsanları zehirleyen gıda üreticilerinden mi ?
Terlemeden köşeyi dönenlerden mi ?
Velhasıl kelam :
Kantarın topunu da kaçırdık .
Ne ölçü kaldı , ne de tartı .