Asgari ücret çocuk oyuncağı mı?

İşverenlerin itirazını değerlendirmek üzere dün toplanan Komisyon, asgari ücrete yapılan artışı hükümet ve işverenin oylarıyla yüzde 23.50’den 22.98’e indirdi.

İşverenlerin itirazını değerlendirmek üzere dün toplanan Komisyon, asgari ücrete yapılan artışı hükümet ve işverenin oylarıyla yüzde 23.50’den 22.98’e indirdi. Artıştaki yeni düzenlemeyle 20 Mayıs'ta açıklanan net asgari ücrette 124 TL düşüş meydana geldi.
On gün önce işçi tarafıyla birlikte oy kullanarak asgari ücreti belirleyen hükumet, dün işveren tarafıyla birlikte oy kullanarak belirlediği asgari ücreti nette 124 TL indirime gitti.
Peki hükümete sormak lazım. 10 günde ne değişti?
10 gün önce verdiğiniz karar mı doğruydu, dün verdiğiniz karar mı?
Böyle bir tutarsızlık asgari ücret tarihinde görülmedi.
Aslında tüm bu rakamların ötesinde asıl tartışma noktamız asgari ücreti arttırmaktan ziyade hayatı ucuzlatmak olmalı.
Asgari ücretteki artışın ardından iğneden ipliğe müthiş bir zam yağmuru altında yaşıyoruz.
Ekonomin en temel kanununu bilmemiz gerekiyor.
Bir ülkeyi saran, toplumsal yaşamı alt üst eden en büyük kanser enflasyondur.
Enflasyon neden olur?
Bunun çeşitli sebepleri vardır.
En önemlilerinden biri “wage inflation” yani maaş enflasyonudur. Buna domino etkisi de diyebiliriz. Maaşların artmasıyla birlikte enflasyon da artıyor. Enflasyon arttıkça maaşlar da artıyor. Kısaca tam bir kısır döngü yaşanıyor.
Oysa halkın sorunu nedir? En büyük şikayet hayat pahalılığıdır.
Ancak şu an izlenen politika bu hayat pahalılığını engelleyemez.
En iyi tedavi tedbirdir. Şu an ne yazık ki o tedavi uygulanmıyor.
Yaşanan onca krize rağmen ders alınmıyor.
Wage inflation ile ekonomi domino etkisine esir ediliyor.
Şu an geldiğimiz nokta, bize ne yazık ki hiçbir ders almadığımızı gösteriyor.
Çalışanların alım gücünü yükseltmenin yolu, asgari ücrete bir ileri bir geri oynama yapmak, asgari ücreti çocuk oyuncağına çevirmek değildir.
Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok . Dünyada pahalılıkla nasıl mücadele ediliyor? Buna bakmak lazım.
Ekonomi bir bilimdir. Bu bilimin ışığında yaşanan ekonomik sıkıntılara çare aramak gerekir.
Biz bunları yapmayıp, “Dünyanın merkezi Sarayönü’dür” kafasıyla devam edersek daha çok böyle büyük sıkıntılarla karşılaşacağız. Bizden söylemesi…
Bu haber 462 defa okunmuştur

:

:

:

: