Türkiye’deki yerel seçimlerden sonra , ana muhalefet partisi olan CHP’nin, Türkiye ’de , iktidar partisi ile köprüleri atıp , diyalog kapısını açıp , AKP ile ülkenin sorunlarına eğilme girişiminden sonra , yansıması , bizde de güzel bir şekilde yerini buldu .
Gerçi , bizde , Türkiye’deki ana muhalefet ve iktidarla olan keskinleme , o boyuta ulaşmasa bile , iktidar ve ana muhalefetle olan ilişkilerde , halkın tam manası ile onay ve takdirini almıyordu .
Türkiye’deki , AKP iktidarı karşısında , CTP , son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde , AKP’nin müdahalelerde bulunarak . Seçimlerin demokratik olmaktan çıktığı yollu söylemleri ile AKP‘ ye karşı ülkede tavır almıştı .
Bu , Sn. Erdoğan’ın Cumhuriyet Meclisinde yaptığı konuşmada , daha da belirginleşmiş . CTP grubu , Erdoğan’ın yaptığı Meclis konuşmasındaki oturumu, boykot etmiş , Meclise katılmamıştı .
Tabii , adadaki seçimlere müdahalenin nasıl yapıldığını , tümünü yaşayan biri olarak , başka bir yazımda değinebilirim .
Şimdiki konumda , bizi tek ülke olarak tanıyan Türkiye ile olan ve olacak olan diyalog ve ilişkilere değinmek istiyorum .
Türkiye de . Biz de .
Demokrasi ile yönetilen ülkeleriz .
Her iki ülke de , demokrasinin temsili sistemini , kabullenmiştir .
Yani.
Temsili Demokrasi .
Temsili Demokratik hayatın , vazgeçilmez unsurları , siyasal partilerdir .
Bu sistemde demokrasi , siyasal partilerin varlığı ile vücut bulur ve yaşar .
Bakiliği , siyasal partilerdir .
Siyasal partiler , o devletlerin hayat bulması , bekası için kurulur ve faaliyet gösterirler .
İdeolojileri ve siyasal görüşleri ile , iktidara talip olur ve iktidarları döneminde, o ideolojiyi ve siyasal görüşü uygulayarak , ülkenin kalkınması için icraat yaparlar .
Siyasal partiler , siyasi partiler yelpazesinde , ayrı ayrı kanatlarda , yerlerini alırlar .
Türkiye’deki normalleşme , bazı çevrelerde , ittifak yapılacağı manada , algıların oluşmasına neden oldu .
Partilerin , demokrasilerinde , ayni görüşe yakın olanlar arasında , bu mümkün .
Bu da , istisnai bir durum .
Ana muhalefetle , iktidarın , ittifak yapması demek , çoğulcu demokrasiye de aykırı .
Değişik görüşte olmak demek , diyalog ve ilişkiye girilmeyeceği algısı da oluşturmasın .
Demokrasi , diyalog mekanizmasının dişli çarkını döndüren ana koldur .
Dişler de , siyasal partilerin ta kendileridir .
Bu çark , tam manası ile dönmez veya hiç dönmezse . Çok partili demokrasiden bahsetmek , mümkün olur mu ?
Global dünyada da , siyasal partilerin diyalogu , ülke içindeki kadar gelişmiştir.
Sn. Erhürman’ın başkanlığındaki CTP’nin , Türkiye’deki iktidar partisi ile diyalog başlatması . Fevkalade bir durum yaratmış ve ülkede büyük bir takdir toplamıştır .
AKP ile geçmişte , kol kola yürüyen CTP , AKP’nin ve KKTC’deki siyasi erkin , değişen , Kıbrıs politikası nedeni ile yolları ayrılmış .
Son , Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de , bu keskinleşmişti .
2010’a kadar da , ekonomi programları , sorun olmadan uygulanmıştı .
Bu dönem , CTP iktidardı .
Her alanda , politikalar değişebilir .
Karşı da olabilirsiniz .
Kendi politikalarınızı , uygulatmak istersiniz .
Bunu nasıl yapacaksınız , diyalog kapılarını kapatmakla .
Sn. Erdoğan ve Sn. Erhürman’ın Ercan’daki buluşmasının semeresi , bu olsa gerek .
Tabii , Sn. Özer Özgür’ün atılımının , bunda büyük payı oldu .
Bundan hoşnut olmayanlar , eleştiri oklarını , Sn. Erhürman’a çevirdiler .
Sn. Erhürman , en doğrusunu yaptı .
Bunu , daha da genişletmesi ile , Kıbrıs Türk Halkı açısından , umulmayan yararları olacağını , ilerleyen zaman diliminde , hep birlikte göreceğiz .
Halk dilinde , bir lakırdı var .
İnsanlar , konuşa , konuşa .
Hayvanlar , koklaşa , koklaşa anlaşırmış .
Diyalog , bir şey kaybettirmez .
Halbuki .
Diyalogsuzluk , çok şey kaybettirir .