Ada TV’de Gündem Özel Programı’nın konuğu olan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Salahi Şahiner’in yapmış olduğu açıklamalardan öne çıkan çarpıcı detaylar şu şekilde; “Meclis başkanı seçilmemiştir bunu UBP Milletvekili Yasemin Öztürk de belirtmiştir. Bunun üzerine Ziya Öztürkler’in seçimini kabul etmemiz mümkün değildir, yapılması gereken seçime gitmektir. UBP yine istediği adayı gösterir buna karışamayız. Krizin çözülebilmesinin tek yolu seçimin yeniden yapılmasıdır. Umarız kendi oyları ile başkanlarını seçerler. Meclis adına bu durumlara hükümet yol açmış dahi olsa utanıyorum. Hükümet burada ısrarcı olursa, kriz büyüyecek. Tekrardan başkan adayı gündemiyle kurulun toplanması gerekiyor. Geçersiz mühürler, tek mühre dönerse zaten başkanı seçmiş olacaklar. Yasemin Öztürk, ikili üçlü mühürlerin geçersiz olduğunu söyledi, kendisi UBP milletvekili. Hatalı ve suç olmasına rağmen, kullanılan oyun videosunu çekmek zorunda bıraktılar diyor Yasemin Öztürk. Zorlu Töre başkanlık koltuğunda otururken, kullandığı masaya kameralar yaklaştı ve görüntü alınmaya çalışıldı. Biz bunu gözlerimizle gördük. Kapılar kilitli bir şekilde videoya alınmaya çalışılan karesini gördük. Gizli oy ilkesinin sağlanabilmesi için Töre de kapalı kapılar ardında oyunu kullandı. Şimdi eleştirilerini yapan Yasemin Öztürk de UBP içinde yalnız değildir, parti içinde aynı görüşte birçok kişi var. Meclisi kilitleyen CTP değildir, aksine başkan seçemeyen UBP’nin kapı kilidi mi olacaktık? Hükümetin meclis başkanını seçmesi gerekiyordu, kimseyi sahte oylarla seçim ve halk oylaması yasasına uymayan bir durumda meclis başkanı ilan edemeyiz.”
“2025 HAKLARIN BUDANDIĞI BİR YIL OLACAK”
“2025 yılı için öngörülen bütçe KKTC tarihinin en rezil bütçesidir. Hakların budandığı bir yıl olacaktır. Tarihi bir açıkla bütçe hazırlanmıştır. 17 milyar TL’lik bir açık vardır. 2024 yılı bütçesi içerisindeki kredi oranları gülünç seviyededir. TC de tasarruf tedbirleri doğrultusunda kısıtlamaya gitmiştir. Sağlık Bakanlığı bütçesi artırıldı fakat hangi kalemler olduğuna bakıyoruz, sevk kalemlerine aktarılacak kaynakların artırıldığını görüyoruz. İlaç eksiklikleri, istihdamlar ve yeni hastaneleri beklerken farklı alanlarda artışa gidiliyor. Ülkede kamusal sağlık sektörünün içinde utanç abidesi var. Bir diğer utanç abidesi de eğitim sektörüdür. Çocukların sağlıksız koşullarda eğitim görmesine sebep olan bir hükümet var. Çocukları düzgün eğitim göreceği binalara yerleştirebilmek için hiçbir artış göremiyoruz. Artan cürümlere bakın, dünyadaki tüm suç çeşitlerine şahit oluyoruz. Güvenlik ve asayişe yeteri kadar destek verilmiyor. Polisin bütçesinden 107 milyon TL aldılar, alakasız yerlere kaynak aktardılar. Özelleştirme gelirleri artırıldı. Ülkede en fazla kazanan kesimden vergi alınmazken, bu ülkede zar zor ayakta duran insanların boğazına yapışıp vergi toplanmaya çalışılıyor. Bu insanlardan haksız yere vergi almaya çalışırlarsa işçi çıkarıp, kepenk kapatacak. Kurumlar ve gelir vergisinden hükümet de beklentilerini karşılayamayacak.”