Kıbrıs bahane enerji şahane

Geçen hafta Budapeşte’de yapılan Erdoğan-Hristodulidis-Miçotakis görüşmesinin ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Atina ziyareti ve sonrasında yapılan açıklamalara baktığımızda Kıbrıs sorununda yeni bir dönemin başladığını görülüyor.

Geçen hafta Budapeşte’de yapılan Erdoğan-Hristodulidis-Miçotakis görüşmesinin ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Atina ziyareti ve sonrasında yapılan açıklamalara baktığımızda Kıbrıs sorununda yeni bir dönemin başladığını görülüyor.
Nitekim dün Ada TV ekranlarına konuk olan İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da bunu gözlemlediğini söyledi.
Bu dönemin en büyük işareti, yeni yıldan önce Kıbrıs sorunu için çok taraflı bir konferans toplanacağı haberleridir…
O konferansın tarafları da elbette Birleşmiş Milletler, Türkiye, İngiltere, Yunanistan, Türk ve Rum tarafları olacaktır.
Belli ki o toplantıda taraflar pozisyonlarını ortaya koyacak, atılabilecek adımlar atılacak. Anlaşmazlık içeren noktalar çözülmeye çalışılacak.
Konferans öncesinde BM'nin üst düzey yetkilisi Rosemary DiCarlo da Kıbrıs'a gelecek; liderlerle görüşmeler yapacak. Türk ve Rum tarafını ilgilendiren ön hazırlıklar yapılacak.
Görünen şu ki Birleşmiş Milletler, Türkiye ve Yunanistan ile süreci yakından koordine ediyor.
Peki Kıbrıs sorununda ortaya çıkan bu çözüm iştahının sebebi nedir?
Mesele elbette adanın etrafındaki doğal kaynaklar, yani enerjidir.
Bu enerjiye şu anda bütün dünyanın ihtiyacı vardır.
Bilhassa Avrupa, Rusya-Ukrayna gerilimi nedeniyle enerjiye şiddetli ihtiyaç duymaktadır.
Doğu Akdeniz’de bu enerjiyle ilgili elbette Kıbrıslı Türkler ve Rumların yanı sıra Mısır, İsrail, Libya, Türkiye gibi ülkelerinde de yakından ilgisi vardır.
Sorun bu enerjinin Avrupa’ya nasıl ulaştırılacağıdır.
Rumların ortaya attığı Girit üzerinde Avrupa’ya deniz altında bağlanma formülü çok maliyetli ve uygulanabilir değildir.
Tek çare Türkiye üzerinden gitmesidir.
Bu yol Türkiye’nin de, Avrupa’nın da Güney’in de çıkarınadır.
Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Ne kadar çabuk olursa o kadar herkesin işine gelir.
Elinde solunda kilit Kıbrıs meselesi, yani Kıbrıslı Türklerle Rumların anlaşmasıdır.
Bu kilit açılırsa pek çok sorun kendiliğinden çözülmüş olacak. Görünüyor ki Kıbrıslı Türkler ile Rumların gireceği yeni yolun en büyük itici gücü bu olacaktır.
Dünyanın ve uluslararası gelişmelerin dayattığı çözümde tek ikna edilecek Avrupa’nın şımarık çocuğu Rum yönetimidir. Ancak onların da artık daha fazla kaçacak yeri kalmamıştır.
ABD’de Beyaz Saray görüşmesinde de beklediğini bulamayan Rumlar mutlaka hizaya gelecektir. Star Kıbrıs olarak temmuz ayından bu yana yazıyoruz. Kıbrıs meselesinde yeni bir yola giriliyor. Lafın kısası… Kıbrıs bahane, enerji şahane… Bizden söylemesi…
Bu haber 112 defa okunmuştur

:

:

:

: