Savaş Ünal başkanlığındaki Avrasya Sanat Kültür Edebiyat ve Bilim Dernekleri Federasyonu, kasım ayında ‘36. Uluslararası Türk Dünyası Kültür Sanat Şöleni’nde o da yerini almıştı. Adamıza gelen Kırgız sanatçılarımız, Kültür Dairesi’nin de destekleriyle Atatürk Kültür Merkezi, Lefkoşa’da yaptıkları gösterileriyle, danslarıyla, şiirleriyle, çalgılarıyla, şarkılarıyla harika bir akşam geçirmemize vesile olurken salondaki sanatçı misafirlerimiz de şiirlerini okumuş, şarkılarını söylemişlerdi. Gösteri gecesinde genç olmasına rağmen bence çok başarılı, yetenekli ve en önemlisi cesaretli bir kızımız da şiirini okumak dolayısıyla sahneye çıkmıştı. Geçtiğimiz hafta yazmış olduğum yazıma bugünkü yazımı da ekleyerek en doğrusunu yaptığımı düşünüyorum. Bu yazımı süsleyen kişilik olan, gösteri gecesinde sahneye çıkan en genç sanatçımız, Nayle Akile Dağaşanlı adındaki yeteneğimizi sizlere tanıtmak istiyorum.
Nayle Akile Dağaşanlı
Nayle’nin sözleriyle: “13 Ağustos 2006’da dünyaya geldim. Neredeyse her gece, uyumadan önce, annemin ve babamın bana kitap okuması, küçük yaşta edebiyata karşı olan ilgimin başlamasına sebep oldu. Ayrıca, ilkokulda verilen öykü ve kompozisyon yazma ödevlerini severek yaptığımı fark ettiğimde kendi boş zamanımda da kısa öyküler yazmaya başladım. Hatta, bazen kendi kendime şarkı sözleri besteleyip mırıldanıyordum. Ben, duygularımı konuşmaktan çok, yazarak anlatabilen bir çocuktum; hala daha da öyleyim. Bu yüzden de küçüklüğümden beri, mutluyken de yazarım üzgünken de. Yazıyla içimi dökmek, benim için zamanla nefes alabilmek gibi bir şey oldu. Şiir yazma serüvenim ise, on beş yaşımda başladı. Başka şairlerin şiirlerini okurken onları takdir ediyordum. İnsanların edebiyat yoluyla duygularını bu kadar güzel bir şekilde kağıda aktarması, benim için çok büyüleyiciydi. Sonra, okuduğum şiirlerden ilham alarak kendi şiirlerimi yazmaya başladım. Yazdıkça yazdım... Yazdıkça Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’den şairlerle tanıştım ve sanat etkinliklerinde şiir okuma fırsatı buldum. Şu an da üniversitede Psikoloji bölümü birinci sınıf öğrencisiyim. Hayallerimden biri, üniversiteden mezun olup Psikolog olduktan sonra yazdığım şiirleri bir şiir kitabı haline getirmek. Ayrıca, şiir kitabından farklı olarak üzerinde çalıştığım birkaç romanı da yayımlamak istiyorum. Böylece, yazma yeteneğimi sergilemek ve benimle aynı ilgi alanlarına sahip olan insanlarla tanışma fırsatını yakalayabileceğime gönülden inanıyorum. Tabii ki, bu hayali başarmak isteyişimin başında gelen en büyük nedeni, kendime inanıp pes etmeden kurduğum hayalleri gerçekleştirmenin vereceği mutluluğu tadacağım andır.”
Şiirleri
Kayıp Yapboz Parçası
Yüzmekten yorulan bir balık, gökyüzüne bakıp uçmayı diledi.
Uçmaktan bıkmış bir kuş, denizdeki balıklara bakıp
Yüzebildiğini hayal etti, düşünmedi bile acısını
Nereden bilecekti, oysa yanlış hayallerinde boğulacağını
Geçmişte gülmüştüm kuşa, balığa
Nerede olması gerektiğini bilmeyen insanlara
Benim de onlardan bir farkım yokmuş aslında
Ait olmadığım yerlere göç etmeye çalıştım zorla.
Birlikte güldüklerim vardı, dost dediklerim
Gözlerim kapalı güvendiklerim, çok sevdiklerim
Sözlere aldanıp da kapıldım yalan aşklara
Denizde boğulmamak için yılana sarılırcasına
Kayıp bir yapboz parçasıymışım ben
Hiç bir yere yerleşemeyen
Öylece bulunmayı bekleyen
Hiç bir tabloya uymadım
Yedek diye kenara bırakıldım
Ama belki de yalnız kalmak daha güzeldi
Ait olmadığım yerlere sığınmak yerine
Kendime sarılıp yoluma devam etmek
Dalgalar
Denizdeki dalgalara bakıyorum
Bazen ben de dalgalar gibi ağlıyorum
Dalgaların rüzgarla savaştığı gibi
Duygularımla savaşıyorum
Dalgaların denizi zorladığı gibi
Zorluyor hayat, insanı bazen
Dalgaların rüzgardan kaçtığı gibi
Kaçıyorum çoğu zaman kendimden
Hayat da böyle oldu işte, müptezel
Her güldüğümüzde, ödüyoruz bir bedel
Dalgalar da aynı bizim gibi çaresiz
Vuruyor bir kıyıdan bir kıyıya isabetsiz...
Bırak İmkansız Kalsın
Hayır dedi aklım, imkansız
Denemeye değer dedi kalbim, dermansız,
Bir kez daha şans verdim ben de kendime
Açtım penceremi yeni bir mevsime.
Ağlayarak gezdim sokak sokak
İmkansız geldi bana, seninle olmak.
Ama imkansıza inanmam, dedim.
Seni her şeyden çok sevdim
Belki bir gün fark edersin umuduyla
Her gün daha fazla gözlerine baktım.
Boşa kurmuşum meğer tüm hayallerimi
Sevdikçe daha da yerin dibine battım.
Sanırım tam oluverecek darken
Değişti senin duyguların
Ve bende taptaze yeni bir yara açtın.
Bence bizim aşkımız, bırak imkansız kalsın.