Güney’de Rum siyasi partilerden biri Türkiye’nin Cenevre’de iki devletli modeli değil konfederasyonu savunacağını ileri sürdü.
İddiaya göre “Türkiye iki devletli çözüm talep eder gibi görünüp, güya taviz verdikten sonra, rakamsal ve egemen eşitlik içeren bir federasyonu destekleyecek. Ama böyle bir federasyon aslında konfederasyon olacak…”
Meseleyi biraz daha geniş bir perspektiften ela alalım.
Türkiye Crans Montana’da yaşanan hayal kırıklığının ardından Kıbrıs sorunundaki mevcut politikasını, KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak tanınması, yani iki devletli çözüm modelini doğru çevirdi.
Ancak, uluslararası dengeler ve müzakerelerdeki gelişmelere bağlı olarak konfederasyon modeline geçiş mümkün olabilir mi?
Bunu anlamak için iki model arasındaki farkları ve olası stratejik hesapları inceleyelim.
İki devletli model Türk tarafının şu an savunduğu modeldir. Bu modelde KKTC ve Güney Kıbrıs (Kıbrıs Cumhuriyeti) birbirinden bağımsız iki ayrı devlet olarak var olur. KKTC’nin uluslararası tanınırlığı hedeflenir ve tamamen ayrı bir yönetim yapısı korunur. Türkiye’nin politikası, Kıbrıs’ta iki egemen devletin varlığının kabul edilmesini sağlamaktır.
Konfederasyon Modeli ise bağımsız devletlerin belirli alanlarda işbirliği yaptığı bir modeldir.
Egemenlik açısından iki devletin devam ettiği ancak belirli konularda (örneğin dış politika veya ekonomi) ortak karar alma mekanizmalarının oluşturulduğu bir yapı öngörür.
KKTC ve Güney Kıbrıs ayrı devletler olarak kalır ancak ortak bir çatı altında bazı alanlarda koordinasyon sağlar.
Konfederasyon, genellikle gevşek bir birliktelik anlamına gelir ve tarafların zaman içinde daha fazla entegrasyona yönelmesi de mümkündür.
Peki Türkiye Cenevre’de iddia edildiği gibi konfederasyon modeline geçer mi?
Türkiye’nin iki devletli çözümü savunmasının temel nedeni, KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak kabul edilmesini sağlamak.
Ancak, uluslararası baskılar, müzakerelerde ilerleme sağlama gerekliliği ve çözüm sürecinde bir aşama olarak konfederasyon modeline geçiş değerlendirilebilir. Eğer konfederasyon modeli Türkiye’nin ve KKTC’nin çıkarlarını daha iyi koruyacak bir ara formül olarak görülürse, böyle bir yönelime açık kapı bırakılabilir.
Peki gerçek amaç Konfederasyon mu?
Türkiye’nin asıl hedefi KKTC’nin egemenliğinin kabul edilmesi. Konfederasyon modeli, eğer KKTC’nin egemenliğini garanti altına alacaksa, bir müzakere unsuru olarak kullanılabilir. Ancak Türkiye’nin en büyük çekincesi, konfederasyonun zaman içinde federasyona dönüşerek KKTC’nin Güney Kıbrıs içinde erimesi riski.
Dolayısıyla Türkiye için konfederasyon, nihai bir çözüm değil, taktiksel bir esneklik aracı olabilir. Eğer KKTC’nin tanınması sağlanamazsa veya uluslararası baskılar artarsa, konfederasyon modeli müzakere masasında bir seçenek olarak değerlendirilebilir. İzleyip göreceğiz. Bizden söylemesi…