Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Ocak-Nisan döneminde enflasyon yüze 13.08’e yükseldi. Bu oran, sadece dört ayda yaşanan hayat pahalılığının vahametini ortaya koyuyor.
Mayıs ve Haziran verilerinin de eklenmesiyle, kamuda ve özel sektörde maaşlara yansıtılacak olan altı aylık hayat pahalılığı oranı daha da yukarı çıkacak. Ancak burada asıl sorulması gereken soru şudur: Bu kadar yüksek enflasyonun sorumlusu kimdir?
Bu sorunun yanıtı ne yazık ki çoğu zaman yanlış adrese yöneltiliyor. Oysa açık ve net bir gerçeği görmemiz gerekiyor: Enflasyonun sorumlusu halk değildir.
Çünkü halk, eline geçenin daha fazlasını harcayabilecek bir durumda değildir. Geliri sınırlı, harcama gücü zaten daralmış, borç yükü altında ezilen halkın, piyasada fiyatları artırma ya da ekonomiyi yönlendirme gibi bir gücü bulunmuyor.
Asıl sorumlu hükümettir. Hükümet, yılın başında yaklaşık 18 milyar TL civarında bir bütçe açığı öngörmesine rağmen, yıl sonuna kadar bu açığın çok daha üstüne çıkacağı şimdiden görülmektedir. Kısacası, hükümet “ayağını yorganına göre uzatmamış”, yani elindeki kaynaklarla değil, olması gerekenin çok üzerinde harcamalar yaparak ekonomiyi daha da kırılgan hale getirmiştir.
Peki, hükümet bu açığı nasıl kapatacak? Bunun iki yolu vardır: Ya borçlanacak ya da vergileri artıracak. İki yöntem de doğrudan ya da dolaylı olarak halkın cebine uzanan ellerdir.
Vergilerin artırılması demek, piyasadaki ürün ve hizmetlerin fiyatlarının artması, dolayısıyla hayatın daha da pahalı hale gelmesi demektir. Borçlanma ise kısa vadede çözüm gibi görünse de uzun vadede daha büyük mali yükler doğurur.
Zaten bugün Maliye Bakanlığı, neredeyse iki ayda bir piyasadan iç borçlanma yoluna gitmek zorunda kalmaktadır. Bu sürdürülebilir bir yöntem değildir.
Tüm bu tablo bize gösteriyor ki, bu krizin çözümü başka bir yerde aranmalıdır. O da tek kesilemeyl tasarruftur...
Kamu harcamalarının gözden geçirilmesi, gereksiz lükslerin ortadan kaldırılması, israfın önüne geçilmesi ve kaynakların etkin kullanımı, ekonomiyi toparlamanın en gerçekçi ve ahlaki yoludur. Tasarruf, sadece halktan beklenen bir erdem değil; hükümetin de uygulaması gereken bir sorumluluktur.
Sonuç olarak, enflasyonun ana sebebi kötü kamu maliyesi yönetimi ve disiplinsizliktir. Bunun bedelini de yine halk ödemektedir. Bu gidişata dur demek için artık gerçekçi, şeffaf ve sorumlu bir ekonomi politikası izlenmelidir. Bizden söylemesi…