Olmadı İlber Hoca!

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Annan Planı referandumu ile ilgili olarak, önceki gün yapılan konferansta söylediği sözler Kıbrıs Türk halkını çok yaraladı.

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Annan Planı referandumu ile ilgili olarak, önceki gün yapılan konferansta söylediği sözler Kıbrıs Türk halkını çok yaraladı.
Ne dedi İlber Hoca, hatırlayalım…
“Annan Planı’na güneydekiler ahmaklıklarından ve tembelliklerinden dolayı hayır dediler. Bizim buradakiler ise ‘evet’i hıyanetten dediler. Bu hıyanetin de arkasında çok zeka yok. Sanıyor ki Avrupalı olacak…’’
Türkiye’nin son dönemdeki en medyatik tarihçisi İlber Ortaylı, bu sözleri söylerken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da yanındaydı.
Cumhurbaşkanı dün yaptığı açıklamada atar, Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın Annan Planı’na “evet” diyen Kıbrıslı Türklere yönelik sözlerinin, gereksiz, maksadını aşan ve hatalı olduğunu açıkça ifade etti.
Bir bilim insanına yakışmayacak bu sözlere ilişkin elbette söylenecek çok söz var.
Ancak bir halkın yüzde 65’ini ihanetle suçlamak, en hafif tabiriyle İlber Hoca’nın deyimiyle söyleyelim “ahmaklıktır…”
Annan Planı referandumunda anavatan Türkiye’nin “evet” ekseninde nasıl çaba gösterdiği ortadadır.
Bu mantıkla Türkiye de yavru vatanı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ihanet mi etmiştir?
Bu fevkalade sakat ve akıl dışı bir düşüncedir.
O günler henüz daha dün gibi aklımızdadır.
Annan Planı referandumunda Türk tarafında çıkan “evet” ile istenen amaca ve kazanıma ulaşılmış mıdır?
Bu noktada her türlü özeleştiriyi elbette yapmalıyız.
Ancak bunun suçlusu o plana “evet” diyen halk değil, süreci iyi yönetemeyen siyasetçilerdir.
O günlerde yapılan açıklamaları hatırlayalım.
Dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan, “Kıbrıs Türk halkı evet derse kazançlı çıkacak” derken, Annan’ın özel temsilcisi De Soto ise ‘Kıbrıs Türk tarafı evet derse Kıbrıs Türklerine uygulanan tecridinin sona ereceği’ sözünü vermişti.
AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Verheugen de ‘Rumlar olumsuz bir tavır içerisine girerse uluslararası baskı görecek. Referandumda Türklerden evet, Rumlardan hayır çıkması halinde Kuzey Kıbrıs’taki insanların cezalandırılmaması için yeni girişimlerde bulunarak ekonomik izolasyona son verilmesi için çaba sarf edilecektir’ sözünü veriyordu.
Günün sonunda ne oldu?
Aradan geçen 21 yıla rağmen verilen bu sözler yerine getirilmedi.
O yüzden bugün Cumhurbaşkanı Tatar’ın Türkiye ile birlikte yürüttüğü yeni milli siyasetten başka yolumuz yoktur. Çünkü sütten ağzı yanan Kıbrıs Türk halkı bugün yoğurdu üfleyerek yemek zorundadır. Bizden söylemesi…

Bu haber 153 defa okunmuştur

:

:

:

: