“Kavalalılar’dan Ali Özmen Safa’ya Dört Yüz Yıllık Aile Göçmenliği” kitabı dün GAÜ Kongre Merkezi’nde siyaset, iş, sanat ve akademi dünyasından davetlilerin katıldığı görkemli bir törenle tanıtıldı

GAÜ’DE GÖRKEMLİ TÖREN

Yazarlığını Ferhat Atik’in üstlendiği “Kavalalılar’dan Ali Özmen Safa’ya Dört Yüz Yıllık Aile Göçmenliği” kitabının lansmanı Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, DP Genel Sekreteri ve Milletvekili Serhat Akpınar, CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay, İŞAD Başkanı Enver Mamülcü’nün da aralarında bulunduğu çok sayıda davetlinin katıldığı bir törenle yapıldı.

DÜNYA ÇAPINDA TANITILACAK

Törende ilk sözü alan kitabın yazarı Ferhat Atik, “Bu yazdığım 33’üncü kitap. Bir ay içinde Dünya Biyografi Cemiyeti aracılığıyla dünya çapında tanıtılacak. Bu kitapta o kadar fazla kahraman var ki hepsine bir kitap yazılabilir. Ali Bey’in hikayesi asında onun şahsında bir göçmenlik hikayesi. Neden bu toprakları terk etmediğimizi anlatıyor bu kitap” ifadelerini kullandı.

TOPLUMSAL HAFIZAYA KATKI

DP Genel Sekreteri Serhat Akpınar ise törende yaptığı konuşmada, “Kıbrıs Türk halkı göçmen olarak bu adaya çeşitli tarihlerde geldi. Eseri inceledim. Toplumsal hafızamıza böyle bir eserin bırakılması nedeniyle Ali Bey’e çok teşekkür ediyoruz. Bu kitabın en doğru şekilde anlaşılması ve verdiği mesajların topluma iletilmesi için çalışacağımı belirtmek istiyorum” dedi.

ARIKLI: BENİM İÇİN SÜRPRİZ OLDU

Akademik dünyada tarihçi kimliğiyle bilinen Bakan Erhan Arıklı, Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın tarihteki yeri ve önemini anlatırken, “Benim için bu kitap tam anlamıyla sürpriz oldu. Bizim için Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunlarıyla burada olmak gurur verici. Ali Özmen Safa da bu ülkeye çok önemli katkıları olmuş değerli bir iş insanıdır. Kendisine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Hayatta satın alınamayacak üç şey vardır

Görkemli törende kürsüye gelen Ali Özmen Safa, şunları söyledi: “Ben iş hayatında başta İngiltere olmak üzere önemli başarılara imza attım. Ama bu kitap başarılarımın en önemlisidir. Bu kitap aileme karşı bir vazifeydi. Bu vazifeyi yerine getirmenin mutluluğunu, gururunu yaşıyorum. 100 yıl sonra bugün dünyada edindiğimiz malların kimlerin elinde olacağını bilemeyiz. Ancak 100 yıl sonra yapımı bana nasip olan Lefkoşa’daki İsmail Safa Cami’nin orada olacağına, İskele’de inşa ettiğimiz Safaköy’ün haritada kalacağına ve bu kitabına kalıcı olacağına inancım tamdır. Hayatta satın alınamayacak üç şey var. Biri zamandır. Onu Allah verir. Bir diğeri tecrübedir. Onu da yaşayarak elde edersiniz. Üçüncüsü isimdir. Nasıl bir yaşam sürerseniz o şekilde bir isim bırakırsınız. Bu kitapta ailemizin geride bıraktığı isim vardır….”