TÜRKİYESİZ ASLA

1955 ve 1963 yıllarını yaşayan ve bilfiil bütün benlikleri ile Kıbrıs Türkünün varlığı için , her türlü fedakarlığı yapan mücahitlerin sayısı , bir elin parmakları kadar kalmadı .

1955 ve 1963 yıllarını yaşayan ve bilfiil bütün benlikleri ile Kıbrıs Türkünün varlığı için , her türlü fedakarlığı yapan mücahitlerin sayısı , bir elin parmakları kadar kalmadı .
Kalanların çoğu da , bakıma muhtaç durumda .
Veya hastalıklarla boğuşmakta .
Bu kesimin , Kıbrıs Türk Halkının , sonsuza kadar bu adada yaşayabilmesi için , geliştirdikleri ortak çıkış noktası şuydu .
“Bulunacak bir çözümde , her iki halk kendi bölgesinde yaşamalı ve biribirine karışmamalı .“
Yani , her iki halk da , kendi kendinin egemeni olmalı .
Var oluş mücadelesinin mücahitlerinin , tüm adada , ortak görüşü buydu .
Makarios’un , Lefkoşa uluslararası havaalanında , Rum halkına söylediği :
“ Kıbrıs Cumhuriyeti ENOSİSE giden bir yol olacak “ cümlesi , TMT‘nin tetikte beklemesini doğurdu .
Tahmin doğru çıktı ve soy kırımı başlatma , üç yıla baliğ oldu .
1964 , Kıbrıs Türk Halkı için , tarihe en kötü yıl olarak geçecekti .
1964 yılında , ada Türküne kan kusturdular .
Hala daha , alıp meçhule götürdükleri Türkler , kayıp listelerinde .
TMT’nin nüvesini oluşturan ve Ankarada , özel Harp Dairesinin uhdesinde eğitim gören TMT mensuplarına , eğitim veren komutanlar.
“Siz sadece 24 saat dayanın , 25’ inci saat yanınızdayız ” diyorlardı .
63’te , soy kırım planları olan Akritas Planı , uygulanmaya başlandı .
Her tarafta , direniş sürdürülüyor .
Değil 24 saat .
24 günler geçiyordu .
Sonra , acı haber geldi .
Amerika , Garantör Türkiye’nin , Kıbrıs Türkünü , soy kırımdan kurtarmak için , adaya , uluslararası anlaşmalardan doğan hakkını kullanmasına engel oldu .
Garantör İngiltere de , Amerika’nın dümen suyunda idi .
Kıbrıs Türkünün , gelecek endişesi , hat safhadaydı .
Dönemin Başbakanı İsmet İnönü , haklılığı anlatmak için , batı turuna çıkar .
Amerika’ya gider .
Garantör İngiltere’ye gider .
Beklediğini bulamaz .
Adada , Rum Yunan katliamları devam eder .
Kıbrıs Türkü çaresiz .
Türk kesimlerinde , beslenme sorunu hat safhada .
Ayni oranda , maddi sıkıntılar da her geçen gün artmakta .
Hiç unutmam .
Cumhurbaşkan Yrd . Rahmetli Dr. Küçük , halka moral veriyor . Anavatanımızın , bütün gücü ile arkamızda olduğunu , Kıbrıs Türklerinin anavatansız hiçbir şey yapamayacağını açıklıyordu .
İnönü .
Müttefiklerinden beklediğini bulamayınca , son durak , Paris
oluyordu .
Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle , Kıbrısı görüşür .
Sonuçta , De Gaulle .
Adada , ayrı yönetimlerin olması gerektiğinin üzerinde , De Gaulle zikirde bulunur .
Bundan çıkan sonuç . İki ayrı egemen devlet . İki toplumlu , iki bölgeli federasyon .
Türk tezine , büyük destek olur .
Bu açıklamaya , Rum tarafından ve Yunanistan’dan büyük tepkiler gelir .
Onlar , üniter devlette , Kıbrıs Türklerinin , azınlık olarak , zaman içinde eriyip yok olması için , hesap kitap yapıyorlardı .
77’den , 2017’ye kadar da , federasyon görüşüldü .
40 yıl .
Rum kafası , ayni kafa .
Ada Türkleri “ azınlık .”
Adada , iki ayrı idarenin varlığı , 1964’te Paris’te ortaya kondu .
İki ayrı idare olan federasyonu , kabul etmeyerek , 48 yılımızı çalan güney ve BM’in , artık gerçeklerle yüzleşmelerinin zamanı geldi ve geçti .
Şimdi , adada , iki varlık olan , Kıbrıs Türk Halkı ve Rum halkının , eşit egemen bir siyasi modelde , yanyana yaşamaktan başka bir seçeneği kalmamıştır .
Ya , buna gelirler .
Ya da , herkes kendi yoluna gider .
Bakmayın , Nikos’un , atıp tuttuğuna .
Tanınmamızdan , eli ayağı titriyor .
Demokrasi ve diplomasi , nefes işidir .
Nefesi olan , bu yarışı bitirir .
Unutmayalım ki .
Çin Halk Cumhuriyeti , BM tarafından , kuruluşundan , 22 sene sonra tanındı .
Biz , tanınmayı , yeni talep ettik .

Bu haber 84 defa okunmuştur

:

:

:

: