Cratos ve diğerleri…

Medya Grubumuzun başarılı isimlerinden Haluk Doğandor ve Emrah Kınacı, halkımızı doğru olarak bilgilendirebilmek amacıyla haberi alır almaz soluğu Cratos Otel’de aldılar.

Medya Grubumuzun başarılı isimlerinden Haluk Doğandor ve Emrah Kınacı, halkımızı doğru olarak bilgilendirebilmek amacıyla haberi alır almaz soluğu Cratos Otel’de aldılar. Tek bir amaçları vardı, yanan otelle ilgili endişe ve korkuları olanları gerçeklerle buluşturmak… Ancak ne yazık ki ne idüğü belirsiz insan müsveddeleri tarafından görevlerini yaptıkları için darp edildiler. Nasıl bir görevdir bu? Bir güvenlik görevlisinin görevi şiddet uygulamak, sorun çıkarmak mıdır yoksa? O kendilerini adam zannedenler çok değil birkaç ay öncesinde otellerinin tanıtımları yapılsın diye basın mensupları için yerlere kadar eğilmiyorlar mıydı? Görüntüleri izlediyseniz muhtemelen sizinde dikkatinizi çekmiştir, otelin aşçıları bile efeler gibi ortalarda gezinip ahkam kesiyordu. Tüm bu iğrenç tavırların, tehditlerin sebebiyse basın mensubu arkadaşlarımızın sadece ve sadece görevlerini yapıyor olmalarıydı. Nasıl bir başıboşluk, nasıl bir başıbozukluktur bu gerçekten insanın aklı almıyor.

Ülkemize çok sayıda Türk yatırımcı gelir ve zaman içerisinde pek çok güzel yatırıma imza atar. Halkımız bu yatırımlardan duyduğu memnuniyeti bu yerlere verdiği değer ve yaptığı ziyaretlerle ortaya koyar. Cratos Otel’de bu yatırımlardan biri olmasına rağmen ne yazık ki kendisini bir türlü halkımıza kabul ettirmeyi başaramadı. Bir yandan ‘bizler sizler için varız’ derken diğer yandan ‘benim muhatabım Kıbrıs Türk halkı değil dışarıdan gelen misafirlerdir’ dedi. Hangimiz hafta sonunda kafayı dinlemek için soluğu Cratos’ta aldık ki? Açıldığı günden bu yana daha çok ‘dışarıdan gelen’ misafirlerine yönelik faaliyetler yapan Cratos Otel ne yazık ki herkesin beklediği ve ümit ettiği katkıyı yapamadı ve halkımızın gönlünde taht kurmayı başaramadı. Halkımıza değil de bakanlara, siyasilere açtı kapılarını. Onlara güzel sofralar tuttu, kral dairelerinde ağırladı. Pek çok siyasetçimizde ülkede yer yerinden oynarken Cratos’ta ünlü isimlerin söylediği şarkılarla mest oldu. Peki Cratos Otel yetkilileri, yaşanılan onca olaya rağmen neden hala özür dilemedi? Neden hala halkımıza doğru dürüst bir açıklama yapılmadı? Yoksa bir dönem o otelin en güzel salonlarında en özel kokteyllerle ağırlanan siyasilere mi güveniyorlar? Yoksa birileri, ‘korkma arkanda ben varım’ mı dedi? Bu sorular eminiz ki bugün pek çoğumuzun aklındadır. Bu konuda artık yargı da gerekeni yapmalı ve sadece işlerini yapan basın mensuplarının böylesi olaylara maruz kalmaması için ibretlik bir ceza vermelidir. Yoksa Kıbrıs Türk Basını bu ve bunun gibi pek çok olaya maruz kalmaya devam edecektir.

Öte yandan bir eleştiriyi de ülkemiz yazılı basınlarına yapmak istiyoruz. Söz konusu otelde meydana gelen saldırı, pek çok gazetenin manşetinde yer aldı. Oysaki Cratos Otel’in sürekli olarak reklam verdiği iki gazete, olayın sadece bir yangın olduğunu belirterek, meslektaşlarının darp edilmesine sessiz kaldı, birkaç sayfa reklam için mesleklerinden ödün verdi, gazetecilik mesleğinin onurundan, dürüstlüğünden feragat etti. Ne yazık ki gazetecilik mesleği son dönemde dejenere olmaya başladı ve ne yazık ki bazı kesimlerin koruması altında olan bu kurumlar hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyorlar. Mesleğimize, arkadaşlarımıza ve ülkemize hiç yakışmayan bu davranış biçimlerinin değiştirilmesi için hep birlikte mücadele etmemiz gerekir. Eğer bizler birbirimizi desteklemez ve sahiplenemezsek kimseden de bizlere destek olmasını bekleyemeyiz.
Bu haber 9973 defa okunmuştur

:

:

:

: