Kimse parmağının arkasına saklanmasın, basının bugünkü durumu içler acısıdır.
Basını da bu duruma getirenler ne yazık ki, sözde “özgür basın yok” diyerek, arka taraftan işi yürütülünce “özgür basını” unutanlardır.
Gazetecilere sahip çıktığını iddia edip, yemelerde içmelerde en ön safta yer alanlardır.
Gazeteciliği “çıkar” kapısı yaparak, başkalarına çamur atanlardır!
Bu ülkede basın son dönemlerde yaşananlardan dolayı derin yara almıştır.
Son örnek Cratos’ta da yaşandı.
Bazı medya organları gazetecilerin; görüntü ve fotoğraf olmasına rağmen tartaklanmasını, dövülmesini “normal” bir olaymış gibi verdi.
Bunu yapanlar bu ülkede kendilerini “gazeteci olarak” sunan ve basın özgürlüğünden bahsedenler.
Düşünebiliyor musunuz?
Gazetecilerin tartaklanmasını “yok” sayarak, “reklam almadılar diye böyle saldırırlar Cratos’a” diyen gazeteci olabilir mi?
Veya nerede eğitim almış merak etmek gerekiyor!
Bundan sonra kimse hiçbir örgüt gazetecilik dersi vermeye kalkmasın.
Verdikleri dersleri iyi gördük!
Reklâmı al, sus!
Ve diğer gazetelere “çamur at…”
Bunu yapan kim olursa olsun, gazeteciyim diye geçinmesin!
Gazeteciliğinden değil, aklından şüphe ederiz!