Bu yazıyı sabah 05.30’da yazmak için bilgisayarı açtık!
Gazeteleri okuyorduk ki; bir giyim mağazası açılmış bakanlar ellerinde makaslar kurdele kesiyor!
“Yazıklar olsun” dedik o an!
Ülkede ekonomi çökmüş, ciddi anlamda bir kriz yaşanıyor.
Sokak yangın yerine dönmüş, sendikalar, çalışanlar “hak” talep ediyor, bizim bakanlar açılışta, yemede içmede!
Bu konu ülkede ciddi anlamda “tepki” çekiyor.
Hem de üst düzeyde.
Bakanların ve bazı milletvekillerinin “halkı” umursamaz şekilde, bir o otelde bir bu otelde bir o açılışta bir bu açılışta yer almasına Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu da “tepkili…”
Hem de ciddi şekilde.
Cumhurbaşkanı Eroğlu geçtiğimiz gün kendisini ziyaret edenlere bu serzenişte bulunuyor, “Belli makamlara gelenler, bazı fedakârlıklar yapmak zorunda…”
Ve bakanların tavrından “hoşnut” olmadığını anlatıyor!
Eğlenecekseniz, halk görmemeli!
Halk görecekse, “halkla” eğleneceksiniz.
Sokakta insanlar “açlık” çığlığı atarken, bakanlarımız otellerde sanatçıları izleyemez.
Kadehleri “puroları” ellerinde içemez!
O açılış bu açılış diye koşturamaz.
“Bunlara bizim de hakkımız var” diyorsanız, bırakın gidin o koltukları!
Ne yazık ki bu ülkede bakan olanlar “koltuktan” öte başka bir şey düşünemiyor.
Bunu net olarak görmek mümkün.
Her konuda “parti örgütü” ne der düşüncesiyle hareket ediliyor.
Birçok bakan kendi bakan arkadaşının açığını yakalama peşinde.
Bu görüntülerde yer alanların, gelecek siyasi yaşamlarının ise “kısa” olacağını belirtmek gerekiyor.
Bunların mutlaka bir gelecekte “bedeli” olacaktır!
Belki Haziran’ın ikinci haftasından sonra!
***
Şimdi çıkıp “siz gazeteciler düzgün müsünüz?” derseniz.
Biz de “düzgün” değiliz deriz!
Ekonomik “çıkar” için sermayenin “bataklığına” batmış durumdayız!
Reklâmla “haberciliği” karman çorman etmiş, “reklâm” demişiz!
Ne yazık ki; Kıbrıs Türk halkı bunları hiç hak etmiyor.
Ne bakanları ne de sermayeye teslim olmuş basını!
Son bir not: Medyada daha çok otel ve casino sahibi görebiliriz… Bunun sinyalleri geliyor. Haberdar’ı Yahya Kurt Bey aldı diye eleştiri bombardımanına tutanların, bir gün patronu “aynı şekilde bir işadamı” olursa şaşmamak gerekir!