Sayın Ali Özmen Safa, merhum babanız İsmail Safa, Yenicami’nin başkanı olduğu 1960’lı yıllarda, zamanın ‘Hükümet Takımı’ olarak adlandırılan ve Milli Takım görüntüsü veren Çetinkaya’yı 4-2 yenerek ilk şampiyonluğunu 1962 yılında kazanmıştı. Bileği bükülmeyen Çetinkaya’nın bileğini bükerken, hükümet takımı ünvanına da son vermişti. Bu Kıbrıs Kupası şampiyonluğundan sonra sahalar Yenicami’nin şampiyonluklarına, futbolseverler de oyununa hasta olmuştu. İlk şampiyonluk uğurlu geldiği için daha sonra Yenicami yenilmez armada olarak birçok şampiyonluklara da imza atmıştı. Sahi siz babanızın ilk şampiyonluğunun uğurlu geldiğine inanıyormusunuz?
Sayın Ali Tekman, siyaset literatürünüze bakıyorum özelde futbolu genelde de sporu kattınız. Siyaset konusundaki engin bilginizi spor ile harmanlarken, bakıyorum Fenerbahçe’ye verip veriştirmekten de geri durmadınız. Uzun süre spor bataryanızın zayıf olması nedeni ile kapsama alanı dışında tuttuğunuz futbol bataryanın güçlenmesi ile kapsama alanına girerken, futbolseverler Fenerbahçe’ye olan kızgınlığınızın Tahsin Ertuğruloğlu’ndan kaynaklanıp kaynaklanmadığını soruyor. Ali gardaş bak, Galatasaray’ın şampiyonlar liginde Real Madrid önünde anası ağlarken, Fenerbahçe, Lazio önünde Play Back yaparak göbek dansından figürler sundu. Ne dersin?
Sayın Kaan Kaner, Yenicami’nin ligde ve kupada şampiyonluğu kovalamasından dolayı büyük keyif alıyormuşsunuz. Yalnız sizin bu aralık kulüpte görünmemeniz nedeni ile yönetim kurulu üyeleri gazetelere ilan vererek başkanımız kayıptır. Görenlerin, duyanların insaniyet adına bildirmeleri riza olunur. Aksi takdirde mamasız kalan ve tek Abdullah Uluçhan’ın verdiğ mama ile beslenen ‘Kartal’ yakında mortoyu çekecek diyor. Başkan bak her yokuşun bir inişi var. Motor şampiyonluk yolunda zorlu bir yokuş çıkıyor. Aman dikkat edin motor ‘Mangos’ etmesin.
Sayın Ahmet Benli, yollarda meydana gelen lukkgoları tamir etmeye başlamışsın. Langufa ve lukkolar doldurulurken, bakıyorum çemberler de çimen ve çiçekler ile Cennetten bir köşeye dönüştürülmüş vaziyette. Görüntü muhteşem diye nitelendirilirken Gönyeli’de iyi gitmeyen tek şey futbol takımı değilmi başkan? Bir zamanların yenilmez armadası, şampiyonlukların müdavimi Gönyeli, küme düştükten sonra da rakipleri karşısında nal topluyor. Oralara da bir el atsan ve cehennemi cennete dönüştürsen olmaz mı başkan? Gönyeli’lier sana sonsuza kadar minnettar kalır inan.
Sayın Başak Bizden, Multination Yıldızlar Yüzme yarışlarında Türkiye 3’ncü oldun ve gönüllerimizde taht kurdun. Hepsimize ‘Maşallah’ dedirtirken havuzda ‘Su Perisi’ gibiydin. Ünlü düşünürler aklın üç işareti vardır; İyi düşünmek, iyi söylemek, iyi yapmak derler. Sen havuzda iyi düşünüp iyi şeyler yaparken, KKTC’de işte böylesine başarılı sporcular da yetişir dedirttin. Seninle gurur duyduk.
Sayın Mustafa Borataş KKTC Milli Takımı sana emanet edilmiş. Londra Türk Karması ile yapacağımız futbol maçında teknik direktör olarak takımın başında sen çıkacakmışsın. Hocam aman emanete hıyanet etme. Mazallah Londra Türk Toplumu Futbol Federasyonu Karması karşısında alınacak bir mağlubiyet sonrasında sizi de bizi de tefe koyarlar. Ancak hakkını yemeyelim senin bilgin ve becerin de herkes tarafından biliniyor. Hocam malın ucuzunu seç tamir ederken canın sıkılmasın derler ama Federasyon tam tersini yaparak malın kalitelisini seçti. Kalite kaliteyi doğuracağından başarının geleceğinden inan şüphemiz yoktur.
Sayın Kadri Fellahoğlu, öncelikle Lefkoşa Belediye Başkanlığını kazanman nedeni ile tebrikler. Yani sana baktığım zaman inan şaşırıyorum. K.Kaymaklı’ya el attığın zaman takım, Lamburcini gibi millete eksoz gazı yutturuyor. Yoğun işlerin nedeni ile Yılmaz Öztürk ile kenara çekildiğin zaman makinesi ‘Mangos’ edip tekliyor. Belediye Başkanlığı yarışında çıkış çizgisinden fırlayıp, finiş çizgisine kadar arayı açarak süzülerek ipi göğüslemen de dosta düşmana parmak ısırttı. Ama Lefkoşa Belediye Başkanılığı yarışında Lefkoşa sokaklarında dolaşırken ayak seslerin kiremitleri düşürmüş. Düşen kiremitler 8 başkan adayını da komaya sokmuş diyorlar.
Sayın Savaş Tilki futbolseverler seni Fransız şarabına benzetiyor. Yıllar geçtikçe değer kaybetmeni bekleyenler Fransız Şarabı gibi değer kazandığını ve kalitenin yükseldiğini görünce kendilerini yiyip bitiriyor. Sahada basmadık yer bırakmamanı ve pozisyonları yakından takip edip yerinde kararlar ile düdük çalmanı da alkışlıyorlar. Bugüne kadar sana acemi demediler. Korkak hiç diyemediler. Aman dikkat et. Kararlarını dikkatli ver ve seni çekemeyenler artık bitti devri kapandı diyerek sana rahmetli demesinler
Sayın Çağrı Kıral, K.Kaymaklı’nın alt yapısından yetişerek merdivenleri birer ikişer değil, üçer beşer çıkarak A Takının gözdesi Milli Takımın da ümit veren sporcusu oldun. Sahaların ustasıyım, Kaymaklı’nın hastasıyım diyerek yükselme devrini yaşarken son günlerdeki oyunun ve sinirli davranışların ile hayal kırıklığı yaratarak duraklama devrine girdin. Bak Çağrı, futbolseverler bu gidişini sürdürmen halinde ölenle ölmez. Ve geriden gelen futbolcular da mirasına konar. Sana da yazık olur. futbol oynamak çok eğlencelidir tamam da şimdi eğlenmenin zamanı değil bilesin.
Günün Sözü
Galatasaray'ın simgesi aslan.Aslanın ağzından etini alırsanız ne kadar tepki verir bilirsiniz. Biz de çıkıp aslanlar gibi kazandık.'
Melo.
Fıkra
İşin en can alıcı kısmı!..
İki eşcinsel konuşuyorlarmış. Birisi benim en çok sevdiğim spor güreştir demiş. Yakın temasa geçtiğim zaman bir hoş oluyorum. Diğeri de ben en çok futboldan hoşlanıyorum demiş. Düşünsene topu kaleden alıyorsun. Rakiplerini tek tek çalımlıyorsun. Kaleciyi de çalımlayarak geçtikten sonra topu boş kale yerine taca atıyorsun. Arkadaşı da bunun neresi güzel demiş.
Topu taca atacağını söyleyen eşcinsel arkadaşına dönerek işin en alıcı noktası orası demiş. Düşünsene topu boş kale yerine taca attığın zaman tribünlerdeki binlerce taraftar ayağa kalkıyor ve hep bir ağızdan i........ee diye bağırıyor.