Uyku bozukluğunun ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden Op. Dr. Sezginer, “Kişisel nedenlere bağlı olarak gelişen uyku düzensizliği vücutta kalp ve damar hastalıkları, metabolizma hastalıkları, psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Uyku sırasında apne dediğimiz nefes durması da varsa; bu sorunun devam etmesi uykuda ölümlere dahi neden olabilmektedir” dedi.
Özel Lokman Hekim Sincan Hastanesi Uyku Laboratuvarı Sorumlu Hekimi Op. Dr. Mansur Sezginer, uyku bozukluğu ve uyku bozukluğunun neden olabileceği sağlık sorunlarını ifade ederek uyku sorununu ortadan kaldırabilecek önerilerde bulundu.
“UYKUDA NEFES DURMASI ÖLÜMLERE NEDEN OLABİLİR”
Op. Dr. Sezginer, uyku ilaçlarının uykunun doğal dengesini bozduğunu belirterek, uyku ilaçlarının bir süre sonra alışkanlık haline getirilebileceğine dikkat çekti. Sezginer, uyku bozukluğunun neden olabileceği sağlık sorunlarını ve sebeplerini şöyle sıraladı:
“Uyku sırasında ‘Apne’ dediğimiz nefes durması varsa; bu sorunun devam etmesi uykuda ölümlere dahi neden olabilmektedir. Nefes durması sırasında vücutta biriken C02 gazı kalp krizine neden olabilir. Uyku kalitesini ve süresini etkileyen nedenler ‘kişiye bağlı olan’ ile ‘çevreye bağlı olan’ şeklinde iki gruba ayrılır. Çevreye bağlı olan nedenler; yatağın rahat olması, uyuduğumuz odanın ışık ve ses düzeyi, soğuk veya sıcak olması gibi etkenlerdir.
Kendimize bağlı nedenler ise psikolojik, sosyal, organik olabilir. Kişisel nedenlere bağlı olarak gelişen uyku düzensizliği bir süre sonra, vücutta kalp ve damar hastalıkları, metabolizma hastalıkları, psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Uyku sırasında apne dediğimiz nefes durması da varsa; bu sorunun devam etmesi uykuda ölümlere dahi neden olabilmektedir. Nefes durması sırasında vücutta biriken C02 gazı kalp krizine neden olabilir.”
Uzmanlar, uykusuzluğun psikolojik dengeleri uzun süre bozması durumunda ölüme sebebiyet verebileceğine dikkat çekiyor...
04 Eylül 2011 Pazar 00:33Biyolojik saate göre düzenli bir şekilde günlük hayatın bir parçasını oluşturan uyku vücudu restore ediyor.Derin uykuda, vücutta protein sentezinin, hücre mitozunun ve büyüme hormonu salgılanmasının arttığı, buna karşılık adrenalin ve kortikosteroidler gibi katabolik hormonların salgısının azaldığı bildirildi.
UYKUSUZLUK İŞ GÜCÜNÜ AZALTIR
Düzenli uykunun vücudun performansını artırdığını belirten Uludağ Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Karadağ, 'Kronik uykusuzluk iş gücünü azaltmakta ve mental kabiliyetleri kısıtlamaktadır. Uyku döneminde başta merkezi sinir sistemi olmak üzere solunum, dolaşım, kas ve iskelet sistemi gibi organizmanın büyük bölümü tamir edilmektedir.
Uykuda bir bozukluk olduğunda tamir edilemeyen sistemler verimsiz çalışmaya başlar. Uyku, insanlık tarihi kadar eski, hala birçok bilinmeyen yönü olan bir olaydır. Uykusuzluk, kişilerin günlük hayatlarını olumsuz etkileyen, psikolojik dengelerini bozan, uzun süre devam ederse ölüme bile sebebiyet veren bir durumdur' dedi.
YATAĞA SADECE YORGUN OLDUĞUNUZDA GİRİN
Karadağ, uykusuzluk şikayeti başlayan kişilerde alınacak ilk tedbirin uyku hijyenini sağlamak olduğunu ifade etti. Karadağ, 'Yatağa sadece uyuyacak derecede yorgun olunduğunda girilmesi mühim.Yattıktan hemen sonra ışıkların söndürülmesi lazım. Uykuya dalmak için fazla uğraşmayın. Karanlık odada gözlerinizi açık tutmaya çalışın. Göz kapaklarınız doğal olarak kapanmaya çalıştığında, kendi kendinize, 'Buna sadece birkaç saniye daha dayan' deyin. Bu işlem uykunun kontrolünü yavaşça ele geçirmenizi sağlar.
Hoş bir manzarayı gözünüzün önüne getirin veya birkaç saniyede bir içinizden nötral bir kelimeyi tekrarlayın' şeklinde konuştu.
KAÇ SAAT UYKU GEREKLİ?
Yeni güne zinde ve mutlu başlayabilmek için ne kadar uyunması konusunun göreceli olduğunu ifade eden Karadağ, uyku saatlerinin kişiden kişiye değişiklik gösterdiğini söyledi. Karadağ, 'Yeni doğmuş bir bebek 18-20 saat uyurken, küçük bir çocuğa 14-16 saat gerekir. Okul çocukları 9-10 saat, yetişkinler 7-8 saat, yaşlılarsa 5-7 saat uyur' diye konuştu