yalcincemal@hotmail.com Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocais, Yunanistan’daki son genel seçim öncesi.
Gramofona koyup da , gramofonun iğnesi, plağın merkezine gelince, İğnenin plak üzerindeki, yol bitince, Plak boşa dönmeye başladı.
Kurma kolu çalıştırılmazsa, bir müddet sonra, gramofonun zembereği boşanır ve plak dönmez olur.
Yunan Bakan da, ya kurma kolu ile gramofonun zembereğini doldurmadı.
Ya da, plak , boşuna dönmeye başladı.
Hangisi olursa olsun.
Plaktan, ses seda çıkmaz.
Sn . Bakan, seçimlerden sonra, tekrar, gramofonu, kurma kolu ile kurarak, Plağı döndürmeye ve gramofonun iğnesini göbekten alarak, başlangıç çizgisine getirerek, gramofondan yeniden ses çıkmasını sağlamıştır.
Sağlamasına sağlamıştır da: Çıkan ses, Yunanistan’daki genel seçimlerden önce çıkan sesin aynisi.
Yani: “Ayni terane“
“Kıbrıs sorunu bir işgal sorunudur“
Herhalde, sayın Bakanın koskoca Bakanlığında, başka plak yok.
Plak ayni.
Plağın : Önü de arkası da ayni.
Ön = Arka.
Sn. bakanın yaşını bilmiyoruz.
Fakat, 1974‘de, olayları idrak edecek bir yaşta olduğu da, muhakkak .
En azından, olayları yaşamıştır.
Yaşamamışsa veya çok küçük yaşta ise, bakanlığının arşivlerini açıp, 1974’ü öğrenebilir.
Sn. Bakan, konuşmasında: Türk askerini kast ederek, ”Bizleri 1974‘lere götürenlerin tekrarı olur. Gitmeleri gerekiyor “ buyurmuş.
Sn . Bakana 1974‘lere ada halkını kimlerin götürdüğünü , arşivlerinde yoksa, buradan anlatalım.
Kocais Efendi: senin şu anda, Bakanı olduğun idarede, 1974‘de, askeri bir cunta vardı.
Bu cunta, ABD’nin de yönlendirmesi ile, adayı, Yunanistan’a bağlayıp,
Enosisi gerçekleştirmek istedi.
Cunta ve adadaki yandaşları, adadaki Makarios’cularla, solcuları kıyma makinesinden geçirir gibi, kıymaya başladı.
Adadaki, Türk Halkının geleceği, büyük tehlikeye girmişti.
Yaşam Hakkının, geleceği söz konusu olmuştu.
Adadaki Türk askerinin, 1974‘de adaya gelmesi, adanın Yunanistan’a bağlanması engellenmiş, Türk ve Rum halkının1974 ‘ ten sonra burnu kanamamıştır.
Türk Askeri ile, adaya barış geldi.
1974‘ten günümüze dek, adada hiç kimsenin kanı akmamıştır.
1974‘de götürülen ada, Yunanistan’ın marifeti ile olmuştur.
Garantiler ve Türk askeri, ilerde, öyle bir niyetin tekrar gerçekleştirilmesi için, takozdur.
Anlayacağın dilde, söyleyeyim: senin ilerde gerçekleştirmeyi düşündüğün emellerine, Türk Askeri.
“Androştur . Androş .”
Sen bu niyetten vazgeçmişsen, merak etme, Türk Askeri hiçbir Rum’un kılına bile dokunmaz.
Ama, sende niyet kötü.
Androşu kaldırıp, Kıbrıs Türkünü ezme hobinizi, gerçekleştirme kararını, hiçbir zaman aklınızdan silmediniz.
Onun için, Türk Askerinin koyduğu takozun kaldırılması, behemehal sağlanmalıdır.
Sağlanmalı ki, bizleri bu kez tümden canlı canlı toplu mezarlara koyup, toprakla örtebilesiniz.
Sn. Bakan, 1974‘teki hareketi bir işgal hareketi olarak görüyor.
Atina Mahkemesinin, 1974 sonrası açılan bir dava ile, 1974’de Türkiye’nin müdahalesinin bir işgal hareketi olduğuna dair, yapılan bir başvuruyu reddetmiş ve 1974 20 Temmuz olayının bir işgal hareketi olmadığına, karar vermişti.
Sn. bakana, bu mahkeme kararını okumasını, salık veririz.
Uluslararası Hukuka gelince: Dünyadaki adaletsizliklere karşı, bu adaletsizlikleri yapanların uydurdukları kılıftır.
Bu da böyle biline.
Plağı artık değiştir Sn. Kocais.
Kulağa hoş gelmiyor.