Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantılarına katılmak için, giden rahmetli Rauf Denktaş, BM Genel Kurulu’na katılmak için orada bulunan, rahmetli, Filistin Devlet Başkanı Arafat’la, karşı karşıya gelir.
Filistin’in, BM tarafından devlet olarak tanınmasının, arifesi idi.
Rahmetli Denktaş, Arafat’ı kutlar “darısı bize de nasip olsun“ der.
Arafat, bunun üzerine: ‘Sn. Denktaş, tanınıyoruz da ne olacak. Sizin pozisyonunuz bizden kuvvetli. Sizin Türkiye gibi bir anavatanınız var. Sizin geleceğiniz bizden daha garanti’ der.
Dün “su temin projesini” TV den izlerken, aklıma, Rahmetli Rauf Denktaş’a, bu söylenenler geldi.
Filistin, Devlet olarak tanındı.
Fakat, birçok Arap Devleti varken, hiç birisi, Filistin’in anavatanı olmadı.
Olamadı.
Filistinlilere, dünyanın gözü önünde, yapılanları görüyoruz.
Misket bombaları ile, Filistinli çocukların öldürülmesini, dünya izliyor.
Hiç birisinin, gıkı çıkmıyor.
Filistin, tanınmış bir Devlet.
Devletin, gerekleri uygulanmıyor.
Filistinliler, adam yerine konulmuyor.
Bize de, AB havucu yutturulmaya çalışılarak, garantörümüz Anavatandan, bizleri koparmaya çalışıyorlar.
Kimler mi ?
Emperyal güçlerle, içerideki piyonları.
Kıbrıs görüşmelerini, bu mecraya çekmeye çalışanlar.
Yani Kıbrıs Türkünü, Filistinlilerin konumuna sokma uğraşı verenler.
Dün, adamıza, devletimizin coğrafyasına, dünyaca, stratejik bir madde olarak kabul edilen, su geldi.
Su “hayat demek.“
İnsan hayatının, idamesi demek.
Kalkınma, demek.
Gelişme, demek.
Var olma, demek.
Küresel ısınma sonucunda , dünyamızdaki su kaynakları, kurumuş, olanlar da kurumaya yüz tutmuş.
Dünyada su, petrol kadar önemli bir stratejik madde.
Hem insan hayatının, varlığı açısından.
Hem de, ticari açıdan.
Hem de, stratejik gıda maddelerinin üretimi bakımından, çok önemli.
Gelen su, Kıbrıs müzakerelerine, etki yapar mı ?
Su için Rum tarafı “meşru haklarımızı ve güvenliğimizi“ teslim eder mi?
Hiç, zannetmiyorum.
Susuzluktan ölseler, Anadolu’dan gelen suyu içmezler.
İsale hatlarına, almazlar.
Kendi denetimlerine verilirse, yani Anadolu’nun suyuna, egemen olurlarsa, belki.
Dün, her iki ülkedeki açılışları izledim.
Sevindim.
Gururlandım.
Sn . Erdoğan konuşmasının bir yerinde: “Garantör ülke olarak … “ cümlesi ile de, güvenliğimizin Anavatan Türkiye tarafından devam edeceği izlenimini, edindim.
Anavatan Türkiye: biz Kıbrıs Türklerine,
Can verdi,
Kan verdi,
Şimdi de hayat suyu, veriyor.
Dünyada, her hangi bir halkın, böyle anavatanı var mı ?
Rahmetli Arafat’ın söyledikleri aklıma geliyor da, hani Arafat’a hak vermemek elde mi ? sorusunu kendime soruyorum.