yalcincemal@hotmail.com Kıbrıs görüşmeleri, devam etmek için, devam ettiriliyor.
Masadan, hiçbir taraf, çekilme niyeti göstermiyor.
Nedeni.
El aleme karşı, suçlu duruma gelmesin diye.
Karşı tarafın.
Bunu, bilinçli bir şekilde kullanmakta olduğunu, çeşitli örneklerle görüyoruz !
Adamlar, anlaşma konusunda, olumlu açıklamalar yapmasına rağmen.
Görüşmelerden, bir sonuç çıkmayacağı tezi üzerinde de, her alanda diplomatik ve militarist icraatlarını devam ettirmektedirler.
Coğrafyamızın, yer altı ve yer üstü zenginliklerinde, her iki halkın da ortak olduğunu unutarak. Tek yanlı anlaşmalarla hem Kıbrıs Türk halkına karşı.
Hem de Anavatan Türkiye’ye karşı, şer cepheleri oluşturmaya devam etmektedirler.
Bu konuda, Güney ahenk birliği içerisinde.
Bizde ise, çok seslilik.
Afrodit parseli ile, yapmakta oldukları girişimler karşısında, notam yayınlayan garantör Türkiye’ye karşı, Rum tarafının, görüşme masasından, çekilme tehdidi karşısında.
Kuzeydeki bazı çevrelerin, bu konuda ” güneyin avukatlığına” soyunduklarını görmüştük.
Birçok avukat, BARBAROS gemisinin bir tehdit ve baskı unsuru yarattığını, böyle bir ortamda, görüşmelerin yapılmasının, mümkün olmadığı yollu ifadelerde bulunduklarını, okumuş, duymuştuk.
Rum tarafının, görüşme masasına gelmesini sağlamak için de, Türkiye yeni bir notam yayınlamayarak, BARBAROS’u araştırmalardan geri çekmişti.
Bunu, Türkiye’nin bir tavizi olarak algılayan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi denizlerdeki enerjiyi, Kıbrıs Türklerinin, bunların ortağı değilmiş gibi, tek taraflı olarak, şer ittifakları kurarak, Doğal gazı, Yunanistan üzerinden, pazarlama anlaşmaları yapmaktadırlar.
Barbaros’u “bir tehdit “ olarak gören bizdeki çevreler ve “ güneyin avukatlığına soyunanlar “ bu durum karşısında, ayni hassasiyeti göstermemeleri de, ayrıca düşünülmesi gereken bir durum.
Anlaşmalara bağlı olarak, notam yayınlayan Türkiye, bir iyi niyet göstergesi olarak tekrar Notam yayınlamazken, güney, Rusya’ya dayanarak, notamla, Doğu Akdeniz’i KKTC ve TC‘ye kapatmıştır.
Güneyin bu tip davranışları, görüşme masasındaki iyi niyet misyonu ile, örtüşebilir mi ?
Masa dışında.
Güney’in davranışları.
İyi niyetten yoksun.
Bizlere karşı.
Hep kötü niyet besleyen, her türlü icraatın içinde.
Bizim tarafta ise.
“Aman iyi niyetimizi göstermemiz, bundan şaşmamamız” anlayışı hüküm sürmekte.
Bu nereye kadar ?
Enerji kaynaklarının işletilmesi konusu ise.
Çözüm “ aylara kalmışsa “ niye bu aylar beklenmeden, bu işler yapılıyor ?
Adamlar buna, niyetli olmadıkları için.
Malı, şimdiden, götürme uğraşı içindeler.
Nerede ise, tüm hava ve deniz limanlarını açmadıkları ülke kalmadı.
Bütün bu iyi niyetten ari davranışlar karşısında, Sn. Cumhurbaşkanı, daha ne kadar, Anastasiadis’in karşısında oturacak ?
Türkiye, ne kadar sessiz ve hareketsiz kalacak ?
BM temsilcisi.
Referandumdan, her iki tarafta da “ evet “ çıkabilir dedi.
Her iki liderin de, masada çözüm için çalıştıklarından dem vurdu.
Sn .Eide.
Bir de masadan başını kaldırıp, Güney’in yaptıklarına baksın da ondan sonra, her iki taraftan da evet çıkabileceği söyleminde bulunsun.
EİDE, bunları söylüyor.
ABD ise, neler söylüyor.
Dışişleri Müsteşar yardımcısı.
Bayan, Sloat:
Toprak, mülkiyet ve garantilerde her hangi bir uzlaşının olmadığını açıkladı.
Söylemlerle.
Eylemler arasında.
“Dağlar kadar farklar.”
Bu durumda referandumdan bahsedenlerin sözcüklerinin arkasındaki yorum.
İki halkın da, görüşmelerdeki moralini yüksek tutmadan öte gitmeyen gayretler diye düşünülebilir.