Tansel Fikri
KKTC E.MALİYE BAKANI/ E. BÜYÜKELÇI
Sn. Eroğlu, 14 Şubat mutabakat Belgesi'ne imza koyarken ' tek Devlet, tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslararası kimlik' gibi bu günkü iki kesimli, iki devletli, iki egemen halkın eşit siyasal kimliğinin esas alındığı siyasi gerçekleri tam olarak yansıtmayan üzücü bir mutabakat metni, maalesef, tarihe not edilmiştir. Allahtan 1960 Uluslararası Antlaşmaları hukuken yürürlüktedir .Kıbrıs Türk Halkı ile Kıbrıs Rum Halkının eşit siyasal varlığı ile bu iki Halkın seçilmiş Liderlerinin eşit siyasal kimliği ve egemen, eşit siyasal hakları bu antlaşmalar çerçevesinde teminat altına altındadır. 14 Şubat Belgesinde, iki Halkın eşit ve ayrı egemenlik haklarından kaynaklanan tek egemenlik ifadesinin, uluslararası hukuk altında teminat altına alınmış ayrı ve eşit egemenlik haklarımızı asla ortadan kaldırmadığı ortadadır.
Sayın Cumhurbaşkanım, ikinci Cumhurbaşkanımız Sayın Talat'ın sayın Hristofias'tan beyhude bir seçim kıyağı veya armağanı beklentisi içine girmesi, onun, KKTC cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesine yol açmıştı.
Bugün benzeri bir seçim kıyağının, tarafınızdan Sayın Anastasiatis’e ikram edilmesi için uluslararası baskılara maruz kaldığınızı biliyoruz! Ne var ki ' tek devlet, tek egemenlik ve tek uluslararası kimlik nakaratı altında ciddi siyasal ve diplomatik zemin kaybettikten sonra zatıaliniz, öncelikli mülkiyet hakkını ilk tapu sahibine tanıyan bireysel başvuru hakkına yolu açmanız, iki kesimli güvencelerimize ölümcül bir darbe indirmiştir, Yıllarca benimsenen toplu tazminat ve toplu takas yolu maalesef içinden çıkılmaz acılı ve zahmeti bir kördüğüm sürecine sokulmuştur.
Bu yetmezmiş gibi bir yandan Halkımızın çözüm ümitlerini sürekli pompalayarak yaratmış olduğunuz algı operasyonunu ve uzlaşıcı Lider imajını her ne pahasına olursa olsun koruma gayretiniz, sizleri ciddi ek tavizler zincirine maalesef tutsak etmiştir!
Anastasiadis, Kıbrıs Türk Halkını yok sayarak başta AB olmak üzere tüm uluslararası organlarda haklarımızı ayaklar altına almaya devam etmektedir. Kıbrıs Helliminde bile ortak ve eşit aidiyeti reddeden bir zihniyetle boğuşmakla meşgulüz! GKRY tüm uluslararası organlarda TC ve KKTC ye karşı amansız diplomatik ve siyasi saldırganlığını her platformda sürdürmeye devam etmektedir. Uluslararası Antlaşmaları ihlal ederek, İsrail, Mısır, Ürdün, Lübnan, Fransa ve Rusya gibi ülkelerle askeri antlaşmalar yanında doğal gaz kaynakları için, bizleri yok sayan tek taraflı ve bağlayıcı ikili antlaşmalara devam etmekte ve sondaj faaliyetlerini sürdürmektedir.
2004 yılı Annan Planı sürecinde Rum-Yunan Kanadı, başta AB olmak üzere, bizleri ve Uluslararası Camiayı dünya ve tarih önünde yalan Beyanla aldatmıştır! Rumlar tarafından bu denli dünya ve tarih önünde aldatılmış olmamıza rağmen, bunca yanıltılmışlıktan sonra KKTC’yi kendine vatan yapmış ve 10-20 yıl önce Topraklarımızda kök salan TC kökenli vatandaşlarımızın en temel insan hakkı olan vatandaşlık hakkını, İçişleri Bakanlığının istatistiki yanlışlığı yüzünden, tarafınızdan reddedilmesi ve ' ben yaz boz tahtası değilim' şeklinde değerlendirilmesi, asla kabul edilir bir yaklaşım değildir!
Sayın Cumhurbaşkanım,
Maalesef geriye dönüşü olmayacak tarihi hataların eşiğinde olduğunuzu üzüntü ile ifade etmek isterim ! Asla uzlaşmaya açık olmayan maksimalist Rum Yunan taleplerini gündeminize tam olarak yerleştirmiş ve bu taleplere uluslararası meşruiyet kazandırmıştır durumdasınız. En kısa zamanda, teslimiyetçi bir çizgi ile özdeşleşmiş Görüşmeci Heyetinizi köklü bir revizyona tabi tutmanız ve özellikle uluslararası hukuk açısından ciddi ölçüde takviye etmeniz acil bir zaruret arz etmektedir. Rum Lideri ile 'ara mutabakat' şeklinde Rum Liderine seçim desteği niteliği taşıyan algı operasyonundan kesinlikle uzak durmanız gerekmektedir. Bu önemli aşamada KKTC HÜKÜMETİ VE PARLAMENTOSU İLE TAM BİR KONSENSÜS VE ONAY ÇERÇEVESİNDE HAREKET ETMENİZ HUSUSUNU TARİHİ BİR VECİBE OLARAK DİKKATİNİZE ARZEDER SAYGILAR SUNARIM.”