Yalçın CEMAL
yalcincemal@hotmail.com Cumhurbaşkanı, Sn. Akıncı, Rum yönetimi Başkanı ile, yaptığı üç saatlik toplantıdan sonraki, açıklamasında, önemli vurgularda bulundu.
Bunlardan biri de, güvenlik ve garantiler oldu.
Sn. Akıncı, Rum tarafı, Güvenlik ve Garantiler konularına, toptan bir karşı duruş sergiledi. Türk Halkı, taleplerini, yaşanmışlıklarından dolayı dile getiriyor. Geçmişte yaşadıklarımız, bize gelecekteki statünün ne kadar korunmaya muhtaç olduğunu, göstermiştir.
Buna örnek olarak da, 1960‘ı ve 1974‘deki darbeyi, göstermiştir.
Sn. Akıncı’nın, güvenlik ve garantilerde, örnekler göstererek, bu konuda vurgu yapması, isabetli bir olay.
Oluşacak olan Devletin, ayakta kalabilmesi ve potansiyel tehlikelere karşı, belirli güçler tarafından korunması.
Muhakkak, sağlanması gereken bir olgu.
En basit kurumlarda bile, o kurumun ayakta kalması ve işlevini sürdürebilmesi için, özel güçlerle, korunma gerekliliği duyuluyorsa. Devletin korunmasında, hayda hayda ortaya çıkmaktadır.
En basit idare biçimlerinde bile, devlet hem içten, hem de dıştan korunmaktadır.
Bunu yapan, militarist güçlerdir.
Yani, silahlı güçler.
İç tehlikelere göre, jandarma.
Dış tehlike olan, başka ülkelerin veya milletlerin, o Devleti ortadan kaldırmak ve ülke topraklarını işgalden korumak için, Silahlı Kuvvetler,
oluşturulmaktadır.
Bu, dünyanın her yerinde, uygulama alanı bulmuş bir yöntemdir.
Tabii, adamızda, oluşan Devlet, dış tehlikelerden çok, iç tehlikelerle karşı karşıya kalmış. Devletin, iki ortağından biri olan, Kıbrıs Türk halkı, dışlanmış. Oluşan Devlet, diğer ortak tarafından işgal edilmiştir.
Bu işgal, yapılırken de, Kıbrıs Türk Halkını, bu ortaklıktan atma yöntemi ise, en barbarca olmuş. Ona, soykırım yaparak , ortak Devlete sahip olma girişimini, başarmıştır.
Tabii, soykırımı Türk Halkının, can pahasına olan direnişi sayesinde başaramamış. Bu iştahları, boğazlarında kalmıştır.
Sn. Akıncı, statünün teminat altına alınmasını, istemektedir.
Yani, oluşacak Devletin.
Oluşacak Devletin Anayasasında, vatandaşlarının can ve mal güvenliklerini sağlama kuralı. Her Anayasada olduğu gibi, Federe ve Federal Anayasalarda olacağı için, bu Devleti ve anayasal düzenini garanti edecek olan Garantör Devletler, o Devlet vatandaşlarının da,
can ve mal güvenliklerini, sağlar duruma otomatik olarak geleceklerdir.
Üç saatlik, görüşmeden çıkan sonuç.
Rum tarafının, sekter durumunu, devam ettirmesi olmuştur.
Anastasiadis efendi, tost makinasının arasındaki, sandviç ekmeğine, dönmüştür.
Yukarıda Kilise , aşağıda Milli Konsey.
2018‘deki, Başkanlık seçimleri yaklaştıkça, tekrar seçilmenin
telaşı da başlamış olmalı ki, işi, rölantiye bırakma düşüncesi içerisine girebilir.
Anastasiadis’in işi, çok zor.
Sn. Akıncı’nın işi, kolay mı ?
Buna “evet” demek mümkün mü ?
Karşısında, ret cephesinin, dümen suyuna girmiş bir Anastasiadis varken.
Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliğine atanan, Sn. Sinirlioğlu’nun
görevine giderken, giderayak yaptığı uyarı, niteliğindeki açıklaması da, göz önüne alınırsa.
Yol, 2016 ‘ da, sona erecek.
Yolun sonunda, bir Federasyon oluşmazsa.
Yeni bir yol başlangıcında, Konfederasyona doğru, yelken açılacak.