Özlem ve sevgi her geçen gün daha da artmakta

Bugün, son Türk Devleti olan, Osmanlı İmparatorluğunu parçalamak ve coğrafyasını bölüşmek için, harekete geçen. Batılı Emperyal Güçlerin karşısına, Türk Milletine önderlik yaparak, onunla birlikte, dayatılan Sevr Anlaşmasını yırtıp, tarihin çöplüğüne atan ve Türkiye Cumhuriyetini kuran. Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının, 78‘ci yıl dönümü.

Yalçın CEMAL
yalcincemal@hotmail.com

Ölümü ile ilgili olarak, büyük iddialardan biri de, tedavisini yapan ve büyük oranda sabatay kökenli hekimlerin, bilinçli olarak, kinin ilacının dozunu yüksek tutarak, karaciğerinin, fonksiyonlarını
yapamayacak duruma getirip, O’nu öldürmeleridir.
Bu konuda, bazı bilim adamları, iskeletinden alınacak parçaların DNA testine tabii tutulması yönünde, yazılar yazmalarına rağmen, bu konuda, her hangi bir gelişmeye, tanık olmadık.
Emperyal güçlerin, Türk Ulusunu dünyadan silmek ve vatansız bırakmak için çizdikleri ve yazdıkları senaryo, Mustafa Kemal’in, öncülük yaptığı, Türk Milleti tarafından, akamete uğratıldıktan sonra,
oluşan TC Devletini, içlerine hiç sindiremediler.
Mustafa Kemal Atatürk, bunu çok iyi bildiği için, batılı emperyal güçler ile, son nefesine kadar, hiçbir zaman, ne anlaşma yapmış, ne de, bir ittifak içerisine girmiştir.
Yalnız, bu güçler tarafından, sömürgeleştirilen, mazlum milletlerle anlaşmalar yapmış, ittifaklar içine girmiştir.
Bu Emperyal ve sömürücü güçlere karşı, hem Türkiye Cumhuriyeti’ni, hem de, bu mazlum ülkeleri egemen ve bağımsız kılmak için, Sadabad ve Balkan Paktlarını, oluşturmuştur.
Bu uluslararası anlaşmalarla, bölgesel saldırmazlık politikalarını ve dayanışmayı sağlamıştır.
Sadabad Paktı ile İran, Irak ve Afganistan arasında, bir anlaşma yapıldı.
Balkan Antantı ise, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya ile yapılan ve Nazizmin, Balkanlara yayılma tehlikesinin, önüne geçilmesini sağlayan, ikinci uluslararası bir anlaşmadır.
10 Kasım 1938‘den sonra, Ankara’da iş başına geçen, Hükümetlerin, yanlış uygulanan politikaları sonucu, Türkiye’nin ekonomisi, buna bağlı olan savunması, dışa bağımlı kılınarak veya kılındırılarak, batılı emperyal güçlerin oyununa gelinmiştir .
Türkiye’ye bakış açıları, Lozan’la tanınan Devleti, hep yıkmak olmuştur.
Türkiye’yi , tarihinde değişik yazılan senaryolarla, ortadan kaldırmak politikaları, hep devam etmiştir.
İç isyanları, Batılı Emperyalistler, hep körüklemiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin belini doğrultmasının, hep önüne geçilmiştir.
Şimdilerde de, bir iç isyan olan, PKK’ya, arka çıkmakta, bir devamı olma niteliğinde olduğu iddia edilen, HDP ‘ye sahip çıkılmaya
çalışılmakta.
Bunun başını, demokrasi adı altında , AB çekmektedir.
Dün, Müsiad Expo ve 20 ‘ci uluslararası İş Kongresinde, Sn . Erdoğan’ın, yapmış olduğu konuşmayı dinlerken, batılı emperyalistler için koyduğu teşhislerde, ne kadar haklı olduğunun muhakemesini de, yaptım.
Batılılar, Türkiye’yi, uzaktan kumandalı, bir varlık görmeye, devam ediyorlar.
Hani, meşhur bir Atasözümüz var:
“Otur arap, kalk arap.“
Bunu, Atatürk’ten sonra, kısmen başardılar.
Fakat , Türk halkı, kendisine, bu yapılanları, bir noktaya kadar, içine sindirdi.
15 Temmuz gecesi, silkinerek kendisine geldi.
“Mustafa Kemal” dedi.
“Çanakkale“ dedi.
“Kurtuluş Savaşı “ dedi.
“Türk Milleti“ dedi.
Yüce Atam, Türk Milleti, göstermiş olduğun ilke ve devrimlerle. Bağımsızlığını ve Egemenliğini, sürdürebileceğinin, idrakinden, zerre kadar sapmadığını, batılı Emperyalistlere karşı, top yekun göstermiş oldu.
Kıbrıs Türk halkı olarak, özgür ve bağımsız bir şekilde yaşam hakkımıza kavuşmuş isek, senin kurduğun Cumhuriyete ve Sana borçluyuz.
Yüce Atam, aramızdan ayrılışının 78 ‘inci yıl dönümünde, seni hasretle, özlemle, saygı ile anıyoruz.
Işıkların, eksik olmasın.
RAHAT UYU.
Bu haber 4091 defa okunmuştur

:

:

:

: