Rum Parlamentosunun, Müzakere sürecinin en hassas bir döneminde ENOSİS milli idealini nesiller boyu, anma ve yaşatma kararının, bizzat, Rum Lider Anastasiadis ve Partisi DİSİ'nin onay ve icazeti ile yasalaşmış olması karşısında, Müzakere süreçlerinde Türk kanadının sergilemiş olduğu ve tüm konularda mutabakat sağlanması koşulu ile bu güne kadar vermeyi kabul ettiği tüm tavizleri geri çekme gereğini, kaçınılmaz meşru bir müdafaa hakkı'na dönüşmüştür!!!
Rum Parlamentosunun, Müzakere sürecinin en hassas bir döneminde ENOSİS milli idealini nesiller boyu, anma ve yaşatma kararının, bizzat, Rum Lider Anastasiadis ve Partisi DİSİ'nin onay ve icazeti ile yasalaşmış olması karşısında, Müzakere süreçlerinde Türk kanadının sergilemiş olduğu ve tüm konularda mutabakat sağlanması koşulu ile bu güne kadar vermeyi kabul ettiği tüm tavizleri geri çekme gereğini, kaçınılmaz meşru bir müdafaa hakkı'na dönüşmüştür!!! Türk KANADININ yapması gereken budur !!! Bu noktadan sonra taktik bir manevra ile Kıbrıs'ın Yunanistan'a tümüyle ilhak kararının gündemden düşürülmesi asla inandırıcı değildir. Son yarım asırlık yaşanmış ve yaşanmakta olan gerçekler söz konusu Milli Helen İdeali'nin, Rum- Yunan kanadı açısından asla terk edilemez, vazgeçilmez milli bir mefkûre olduğunu yeterince kanıtlamış ve teyid etmiştir.
Enosis ideali, üç nesil insanımıza büyük acılar yaşatmış çok ciddi toplumsal ve ulusal bedeller ödetmiştir.Bu bedelleri tarih ve coğrafya sahnesinden silinmemiz pahasına ödemeye devam etmemizi amaçlayan bir zihniyetle ortak bir gelecek inşa etmenin artık mümkün olamayacağı gerçeğini, artık herkes idrak ve teslim edilmelidir.
Kıbrıs Türk Halkı kendine reva görülen yarım asırlık zulüm ve insanlık ayıbı ambargo ve haksızlıkların son bulması için gereğini yapmalıdır. Rum- Yunan kanadı açısından AB ne tam üye olmuş bir Kıbrıs'ta müzakereler yoluyla çözeceği bir sorun kalmamıştır. Rum- Yunan kanadının müzakerelerden yegane beklentisi, KKTC 'nin tasfiyesi ve Rum Yönetimine fiilen ilhakı anlamına gelecek hükümlerin KKTC ve Türkiye tarafından kabul edilmesidir. Esasen Rumların bugüne kadar Masaya getirdikleri öneriler KKTC 'yi ortadan kaldıracak ve Kıbrıs Türk Halkını, Rum çoğunluğu içinde eritecek önerilerden öteye geçmemiştir. Nitekim, Nisan 2004, Annan Planı Referandumundan sonra , Planı reddetmelerine rağmen, Rum kanadının, AB tam üyeliği ile ödüllendirilmesini, Yunan Başbakan'ı Simitis, AB içinde gerçekleşmiş olan ENOSİS in büyük zaferi olarak tanımlamıştır. Bugün gelinen noktada, masadaki Rum önerileri KKTC 'nin tasfiye edilerek AB İçinde gerçekleşen EURO- ENOSİS 'e ilhakından başka bir şey değildir. CB Akıncının ' siyasal eşitlik, güvenlik ve özgürlük ' söylemleri, Rum kanadı açısından içi boş bir retoriğin ötesine geçememiştir.
Bu gerçekler ışığında Kıbrıs’ın bağımsızlığı, egemenliği ve uluslararası temsiliyet ve kimliğinde kurucu, eşit ve ortak sahiplerinin, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkları olduğu temel gerçeğinin kayıtsız şartsız iki eşit devlet temelinde kabul edilmesi ve vücut bulması, Kıbrıs'ta kalıcı barışın, hayati ve vazgeçilmez ön şartı haline gelmiştir.
Kıbrıs’ta 15 Temmuz 1974 Yunan Darbesi ile Ada'nın tümüyle Yunanistan'a ilhakın eşiğine gelmesi ile birlikte gerçekleşen meşru Türk Barış Harekatı, iki kesimli, iki devletli Kıbrıs gerçeğini Kıbrıs’ın coğrafyasına kazıyarak kökleşmesini sağlamıştır. 1974 yılında Kıbrıs’ın toprağına kök salan bu gerçeğin tarih ve coğrafyadan silinmesine ilişkin, Rum- Yunan gayretleri abesle iştigaldir ve asla sonuç vermeyecektir. Bu gerçeklere rağmen, Rum- Yunan kanadının, AB desteğinde ve AB normları çerçevesinde öngördüğü ' Euro- Enosis ' gayretleri tümüyle ve açıkça AB tarafından kınanmalı ve reddedilmelidir. Bu bağlamda, Rum-Yunan dayatmaları sonucu KKTC ye uygulanmakta olan tüm ambargo ve izolasyonlar, 2004 Annan Planı taahhütleri ışığında AB tarafından kayıtsız şartsız derhal kaldırılmalıdır. Bu adım temel insan hakları yanında uluslararası hukukun da bir gereğinin 13 yıl gecikmeli olarak yerine getirilmesidir. Kıbrısta kalıcı barış ve istikrar ancak bu temel gerçekler ve bu temel ilkeler üzerine inşa edilmesi halinde mümkün olacaktır. Cumhurbaşkanı'mızın ' KKTC'nin, Rumlardan bağımsız olarak yoluna devam etmesi' gereğine işaret ederken bu noktaya çoktan gelindiğini artık tüm taraflar idrak etmelidir. Kıbrıs Türk Halkının geleceğinden, temel haklarından, refah ve mutluluğundan 50 yıl çalan Rum- Yunan kanadına israf edilecek, feda edilecek tek bir günümüz YOKTUR VE OLMAMALIDIR.!!!