Olmadı Tahsin’im…

51 yaşında. Çok genç.

51 yaşında. Çok genç.
Daha, halkın, senden çok şey bekliyordu, sevgili Tahsin.
Sen, sürpriz yapmayı seven bir kişiliğe sahiptin.
Yine, sürprizlerinden birini yaptın.
Bizleri, son sürprizinle, karşı karşıya bıraktın.
Bir, emrivaki yarattın.
Bunu kabullenmemiz, mümkün mü?
Olası mı?
Daha, üç gün önce buluştuğumuz bir benzin istasyonunda.
Arabadan iner inmez, yanıma gelip elimi sıktığını, yanaklarımdan öptüğünü, çoktan görüşmediğimiz için “ neredesin “ soruma karşılık.
“ Yakında görüşeceğiz abi. Yardımını isteyeceğim “ cümlesindeki sesin, hala kulaklarımda.
Konuşmanın altındaki imayı sezinlemiş ve hayırlısı olsun cümlesi, ağzımdan çıkmıştı.
Yüzündeki memnuniyet, hala daha gözümde ve beynimde.
Ne zaman istersen, görüşelim dedim.
Tamam abi, demişti.
Üç gün sonra, görüştüğümüz yer, Güzelyurt Fatih Camii olmuştur.
Bulunduğun yer ise, Musalla Taşı.
Bu yaptığın son sürpriz. Oldu mu ya, Tahsin’im?




Sen, her zaman, insancılığınla, etrafa örnek olmuş birisin.
Küçük, demeden.
Büyük, demeden, herkesin, hal hatırını sormadan edemeyen bir kişilik ile insanların yüreğinde taht kurdun.
Bunu, aramızdan ayrılırken, son yolculuğunda kanıtladın.
Seni uğurlamak ve Sana karşı olan sevgi borcunu yerine getirmek için, Fatih Camii doldu taştı.
Siyasal partilerin yapmağa çekindiği mitingleri, sen Fatih Camii’nde yaptın.
Kitleler, cenazene o kadar akın etti ki.
Cenazedeki kalabalık, mitinglerdeki kalabalıklar kadar oldu.
Cami avlusu, çevre yollar dolup taştı.
Güzelyurt’ta, trafik akışı aksadı.
Cenazene gelenler, arabalarını, dakikalarca hareket ettiremediler.
Bu kadar kalabalığı, cenazene çekmendeki olay. Senin, insanlara karşı insancıl ve saygılı davranmanın bir gereği olsa gerek.
Sevgili Tahsin.
Bildiğin ve inandığın doğrultuda, halkına en iyisini vermeye çalıştın.
Bu uğurda, ilkelerinden hiç taviz vermedin.
Çekül doğrultusu gibi doğruluğundan, hiç sapmadın.
Hiç kimsenin görüş doğrultusuna, girmedin.
Görüş doğrultuna girilmesine, asla izin vermedin.
Adaleti, eşitliği savundun.
Bunun için, bir er gibi savaştın.
Ben eminim ki.
Bir er gibi, önümüzdeki dönemde de, bu ilkelerin için daha sıkı bir savaşıma girecektin.
Bunu gerçekleştirmene, bu kaza engel oldu.
Sevgili Tahsin.
51 yaşında, çok erken, bu kaza seni aramızdan aldı.
Cenazende, miting gibi kalabalığı görünce, bir nebze teselli buldum.
Çünkü bu kalabalığı toplamak, her babayiğidin harcı değildir.
Sevgili dostum.
Ayrıca, halkın helallik sunuşunun içtenliği de, halk katındaki yüksek seviyenin, bir göstergesi olsa gerek.
Sevgili Tahsin.
İçimden, bunları yazmak geldi.
Eksik varsa, beni affet.
Rahmetlerde uyu.
Işıkların, hiç eksik olmasın.
Tüm ailenin, başı sağ olsun.
Rahat uyu, kardeşim.
Bu haber 4032 defa okunmuştur

:

:

:

: