Bu sevgi bitmez, çünkü yürekte!

Topraklarında ve bayraklarının altında hür olarak yaşadığımız devleti kuran insana karşı gösterilen sevgi ve saygıda artış var, azalma yok.

Bu sevgi bitmez, çünkü yürekte!

  

Topraklarında ve bayraklarının altında hür olarak yaşadığımız devleti kuran insana karşı gösterilen sevgi ve saygıda artış var, azalma yok.
Gittiği her yerde yüreklerden gelen sevgi ve saygı ile karşılanan Rauf Denktaş’ın da bu durumdan mutlu olduğunu gördüm ve haksız değil. Sohbete, “Bunu neye yoruyorsunuz?” diyerek başlıyorum.
- Bana kalırsa, insanımız baktı ki devletleri ve dolayısıyla hürriyetleri tehlikede, çırılçıplak ortada kalma tehlikesi var. Çözüm olacak diye kendilerini Rum’un kucağında bulmaları işten bile değil. O zaman vicdan muhasebesi yaparak “DENKTAŞ BİZE HEP DOĞRULARI SÖYLEMİŞ” dediler. Hayatını İçinden çıktığı halkına adamış bir insan olarak, halkımızla birbirimizi çok iyi anlıyoruz.
- Seçim süreci nasıl geçiyor?
- Çok iyi. Halkın huzuruna planı-programıyla çıkan tek parti DP oldu. Hepsini dinleyen halkımız da kararını verirken, inşallah ona göre davranacaktır.
- Sonuçla ilgili tahmininiz?
- DP, son iki ayda gösterdiği performansla kendisini çok iyi anlattı. Alacağı sonuç da buna göre olacak.
- Yani?
- DP’nin başarısı, herkesin tahminlerini ve tüm anketleri ters yüz edecek. Unutma ki “İktidara geldiğimizde şunu-şunu yapacağız, bunlar da plan ve projeleri” diyen tek parti DP’dir. Halkımız da bunu takdir edecek olgunlukta.
- ABD’nin Cumhurbaşkanımızı daveti?
- Seçimlere ayarlandı. ‘Görüşme sürecini destekliyoruz’ demeleri bile tehlike işaretidir. Çünkü hemen ardından ‘Adada tek devlet tanırız’ demeyi ihmâl etmiyorlar. Halkımız da bu gerçekleri bilerek sandığa gidecek ve karşısındaki tehlikeyi gördüğünü vurgulayacaktır.

Küpe

'Demokrasi' ve 'demokratik devlet' kavramlarının kullanımı konusunda büyük bir eksiklik vardır. Bu kelimeler açıkça tanımlanmadıkça ve anlamları üzerinde uzlaşılmadıkça insanlar bu anlam karmaşası üzerinde yaşamaya devam edeceklerdir. Ve bu tartışmalar, demagoji yapanların ve despotların işine yarayacaktır.'
(Alexis de Tocqueville)

TEKLİF KUTUSU

Anavatanımızın Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış “Kıbrıs’ta çözümü kimse engelleyemez” dedi ya...
Biz de cümbür cemaat “Aloooo urumcuklar orada mısınız” diye çıppana çalalım.

Neçün da den...

Çözümü engelleyen başka kimse yok ki, belki işitir de huylarından vazgeçerler(!).


TEBESSÜM


Ne olurduk

Temel ile Dursun her gün balığa çıkardı. Genellikle işler yolunda giderdi ama o gün bir tane balık bile avlayamadan dönüyorlardı. İkisinin de suratından düşen bin parça olurdu.
Uzun süre sessiz sessiz yürüdüler ve Dursun'u şeytan dürttü;
- Ula Temel hadi bil bakalım; sen bir gün yalnız başına paluk tutarken, pen senun eve gitsem, senin Fadimeyla aşna-fişna edup, hamile piraksam, penden çocuğu olsa, senle pen ne olurduk?
- Nasıl yani?
- Sen paluktayken ben sizin eve gidip senin Fadime’yi , hamile piraksam, penden bir çocuğu olsa, senle pen ne olurduk?
- Bunu bilmeyecek ne var? Ödeşmiş olurduk.

Bu haber 266 defa okunmuştur

:

:

:

: