Birçok Belediye Başkanı, çok huzursuz .
Nedeni de Yerel Yönetimler Reformu adı altında .
28 olan Belediye sayısının 6 ‘ya düşürülmesi .
Bu yıllardan beri .
KKTC – TC protokollerinde olmasına karşın .
Bir türlü Protokollerin bu anlaşma kuralı, uygulanmıyor .
Nedeni de .
Başkanlıkları elden gidecek olan Belediye Başkanlarının bağlı oldukları siyasal partilere yapmış oldukları siyasi baskılar .
Ülkemizde, Yerel Yönetimlerin sayılarının artmasının dayandığı nedenler nelerdir ?
1974’ten hemen sonra .
Hatırladığım kadarı ile Belediye sayısı 6 ile belirlenip, bu sayı ile yola çıkılmıştı .
Belediyelerin sınırları, şehir veya kasaba sınırları ile eşti .
O sınırların dışındaki yerleşim birimlerindeki alt yapı ve temizlik. Kaymakamlıkların gözetimi ve çizdikleri projeler ile yürütülüyordu .
Bunun da esas sorumlu makamı, İçişleri Bakanlığı idi .
Zaman içerisinde Belediyeler yasasında yapılan değişikliklerle, Belediye olmanın nüfusu düşürülerek .
Bir çok köy, Belediye statüsüne alındı Belediye yapıldı ve seçimlerle bir Başkan ve Meclis üyeleri seçilerek, o belde Belediye oldu .
2003 Genel Seçimlerinden sonra, iş başına gelen siyasi partiler .
Kanun değişikliği yaparak . Belediye sınırları dışında kalan tüm köyleri Belediyelere bağladılar .
Kaymakamlıkların işlevleri bu kararla çok küçülmüş oldu .
Kaymakamlar .
Milli günlerde selam alan pozisyonuna getirildi .
O dönemde, ilgili Bakan .
Köy sorunlarını Belediyelerin sırtına yükleyerek. Kendi sırtındaki yükten kurtulmuş oldu .
Gerek Belediye olan köyler .
Gerekse bu Belediyelere bağlanan köylerin sorunları azalacağına, aksine artmıştır .
Sorunlar yumağa dönüşmüştür .
28 Belediyenin içerisinde, borcu olmayan Belediyeyi parmakla gösteremezsiniz .
Hepsi borçlu .
Bir çoğunun yolsuzluk dosyası, Sayıştay raporları ile birlikte Mecliste .
Hemen hemen hepsi batık veya borç yükü altında .
Buna rağmen, hiçbiri ciddi bir tasarruf tedbiri almış değil .
Siyasi rant uğruna, alabildiğince harcamada bir birleri ile yarışta .
Belediyelere bağlı motorlu araçların, kimler ve hangi amaçla kullanıldığı bir bilinmeyen denklem .
Bir çok Belediye Başkanı, Belediyeleri, bağlı oldukları partinin ön bahçesi haline getirdiler .
Siyasi etkinliklerde, birçok Belediye bunu yapmakta ve yaptığı masraf veya masrafların haddi hesabı sorulmamakta .
Yine birçok Belediye Başkanı. Yasasında yapması gereken icraatları. Seçim kazanmak ve vatandaşa hoş görünmek için yapmamakta .
Bunları çoğaltmak mümkün .
Hemen hemen büyük bir çoğunluk, bu reforma karşı .
Alternatif olarak da öne sürdükleri.
“Mali sorunlara çare bulunsun .”
Koltuklarımız ve maaşımız baki kalsın .
Mali sorunları, Belediyelerde kim yarattı ?
Yine onun başındakiler değil mi ?
Bu sorunlar giderildiği takdirde .
Yine ayni sonuca gidilmeyeceğine, kim garanti verebilir .
Birçok Belediye Başkanımız, İçişleri Bakanlığındaki taslağa karşı çıkıp .
Reformun gerçekleşmesi halinde .
“Kötü olacağı “ açıklamasında bulunuyor .
Allah aşkına .
Bundan daha kötüsü ne ola ki ?
Personelini ödeyemeyen Belediye .
Beledi hizmetleri nasıl yapacak ?
Belediyelerin sayısı düşürülmeli .
Beledi hizmetleri yapacak olan personelin sayısı artmalı .
Ayrıca çıkarılacak yasa ile .
Belediyelere özgü, hem idari .
Hem de mali, özerk bir denetim mekanizmasının oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir .
Bu yapıları ile Belediyelerimiz, sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır .
Sonuç .
Reform kaçınılmazdır .