Özel Temsilci Lute’un, 5 tur temaslarından sonra .
Adaya, garantörümüz Türkiye’nin Dışişleri Bakanı geldi.
İlk yaptığı, Karpaz’da halk ile sohbet toplantısı oldu .
Yaptığı konuşmada, üzerinde çok düşünülmesi gereken acı bir gerçeğin, dile getirilmesi idi.
Sn. Çavuşoğlu’na Crans Montana’da Anastasiadis’in söylediği.
Kıbrıs Rum Halkı Kıbrıslı Türklerle hiçbir şeyi paylaşmak istemez. Hatta hastaneyi bile paylaşmak istemez. Bu yüzden ben çözüme gidemem. Haydi, İki Devletli çözüme gidelim. Şimdi seçimler var. Bunu açıklayamam. Seçimler bitti. Her gün yeni bir şey uyduruyor.
AK parti 2003’ten beri iktidardadır.
Yani 16 yıl. 16 yılda Rum tarafının Batı ve ABD ile Kıbrıslı Türklere ve Garantör Türkiye’ye uyguladıkları oyalama taktiği. Crans Montana’da Anastasiadis’in konuşması ile ortaya çıktı .
Federasyon bir paylaşım rejimi ve güven oluşturan, siyasi bir sistemdir.
Hastaneyi bile paylaşmaktan uzak bir zihniyetle, nasıl olur da her konuda ortak bir devlet şekli oluşturacağız.
Savaşta bile, düşman askerlerine, hastanelerinde sağlık servisi veren konvansiyon var.
Biz, iki ortak devlet kuracağız.
Fakat ortaklığımız kağıt üzerinde kalacak.
Sağlık servislerinden bile faydalanamayacağız.
Dağa doğrusu.
Engelleneceğiz.
Bu, insanlıktan nasibini almamış bir zihniyet.
Orta çağ karanlığının, zihniyeti.
Allah Aşkına.
Biz kimlerle ortak devlet kurmak için çırpınıyoruz.
Bu, ta 1960’lardan beri var olan bir zihniyetti.
Madem ki paylaşım kültürüne sahip değillerdir ve bir ortaklığa hazır olmadıklarını söylüyorlar.
Bu zihniyetleri, Crans Montana’dan bu güne dek değişmediğine göre.
Değişmesini beklemek de beyhude bir umut olur.
Artık.
Görüşme zemininin makasını değiştirip. Siyasi eşitlikten. Eşit egemen ortaklığı masaya getirmenin zamanının. Zannedersem çoktan gelip geçtiğini fark etmemiz gerekmez mi ?
Bunu Sn. Çavuşoğlu, Karpaz’daki sohbet toplantısında dile getirdi.
Eşit, egemen bir ortaklık Cumhuriyeti ile bizlerle hiçbir şeylerini paylaşmamış olurlar.
Fakat, bizde bu konuda fikir birliği yok.
Sn. Cumhurbaşkanının gönlü.
Federal bir çözümde.
Bunun önüne.
Nikos, androş koydu . Abuk sabuk da konuşuyor.
Tek amaçları, zamana oynayıp statükodan yararlanmak.
Hidrokarbonlarla ilgili.
AB ‘ni Türkiye’nin karşısına dikmek.
İkinci bir Navarin olayını yaşatmak.
Bütün çaba bu.
Bu çok tehlikeli bir oyun.
İnşallah, AB üye devletleri bu oyuna gelmez.
Bunun için Türkiye gerekli uyarıları yapmıştır.
Fakat karşımızdakiler “ Nato kafa . Nato mermer .“
Türkiye, gayri resmi BM kapsamlı beşli bir konferansta ısrarlı.
Sn. Çavuşoğlu’nun gerek sohbet toplantısında. Gerekse de resmi açıklamasında belirttikleri. BM GS nezdinde, ilerisi için yönlendirici olacaktır.
Önemli olan bizim cephedeki uyumsuzluğun ortadan kalkmasıdır.
Sn. Başbakan, görüşmeden sonra değil, görüşme öncesi. Sn. Cumhurbaşkanının Hükümeti bilgilendirme talebini. Sn. Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmede dile getirdi.
Bu da.
Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasındaki Kıbrıs görüşmeleri ile ilgili kopukluğu veya iletişimin eksikliğini göstermesi bakımından, düşündürücü olsa gerek.
Unutmayalım ki.
Bizdeki sistem, Parlamenter sistemdir ve her makam, Meclise karşı sorumludur.
Dıştaki makamlara değil.