Takke düştü kel göründü

Suriye’de işlenen insanlık dışı uygulamalar karşısında, BM ‘in yapmış olduğu araştırma sonucu. Rusya ve onun desteklediği Esad idaresinin sivil halka karşı ve savaşta yapmaması gerekenlerin yapılmış olmasından. Bu iki ahbap çavuşu sorumlu tutmuştur.

Suriye’de işlenen insanlık dışı uygulamalar karşısında, BM ‘in yapmış olduğu araştırma sonucu. Rusya ve onun desteklediği Esad idaresinin sivil halka karşı ve savaşta yapmaması gerekenlerin yapılmış olmasından. Bu iki ahbap çavuşu sorumlu tutmuştur.
Rusya’nın da bil fiil katıldığı savaşta. Rus uçaklarının, savaş esnasında siviller için uyması gereken kurallara uymayarak. Birçok sivil, kadın ve çocuğun katledilmesi. Bu kararın çıkmasında büyük etmen olmuştur.
Savaş nedeni ile yaşam haklarının ortadan kalkması karşısında. Vatanlarını terk etmek zorunda olan Suriye vatandaşları. Can güvenliklerini ve yaşam koşullarını daha iyi sağlayacakları başka bölgeler ve yerler aramaya başladılar.
İlk etapta bunu sağlayacak coğrafyanın Türkiye olduğunu. Türkiye’nin bir köprü görevi olarak kullanılması ve son durak olarak da Avrupa’ya demir atılması olarak, tasarlanan büyük göç dalgasını. AB devreye girerek, birçok vaatte de bulunarak günümüze dek Türkiye’ye engelletti.
Üç milyonun üzerinde Türkiye’de göçmen bulunuyordu.
Soçi Anlaşmasının Rusya ve destekçisi Esad tarafından yerine getirilmemesinden dolayı, bozulan ateşkesle birlikte. Rus uçaklarının sivilleri de hedef alması sonucu. Anlaşma ile geri yerlerine dönenlerle birlikte göç etmeyen halkın da can güvenlikleri kalmadığı cihetle. Yeni ve büyük bir göç dalgasının Avrupa’ya kadar uzanma hareketini sağladı.
Bu harekete daha önce Türkiye’ye göçmen olarak gelip de barındırılan Suriyeli göçmenler de dahil oldu.
Çantasını alan soluğu Avrupa’nın sınırını teşkil eden Yunanistan ve Bulgaristan’da aldı.
Vaatlerini yerine getirmeyen AB karşısında Türkiye. Mülteci haklarına da dayanarak. Tüm mültecilere hem giriş, hem de çıkış kapılarını ardına kadar açmıştır.
Türkiye’yi bu konuda suçlamaya çalışanların. İlk önce suratlarını aynaya çevirmeleri lazım.
Bu konuda, Erdoğan Hükümetinin geçmiş uyarıları karşısında dudak büküp, kulaklarını kapayanlar. İşin ciddiyetini, Göçmenlerin Meriç Nehrini aşıp Midilliye çıkmaları, Bulgar sınırına dayanmaları sonunda. A B‘ mülteciler konusunda uyuduğu uykudan uyanmıştır.
Nasıl olmasa RTE ‘nı yine ayni vaatlerle oyalayıp günümüzü gün ederiz diye düşünüyorlardı.
Bu hesabı RTE . Bağdat’tan geri döndürdü.
Şimdi Türkiye’deki tüm göçmenler Avrupa yollarında.
TV kanallarından göçmenlerin yaşadığı çileleri görünce. 46 yıl önce güneyden kuzeye, Yaşam hakları ellerinden alınan ve bunların içinde benim de olduğum Türklerin çektiği çileleri hatırladım.
Dünyada en büyük teşkilat olan BM ve AB ‘nin kuruluş anlaşmalarında öngörülmesine rağmen. Bu göçmenlerin göçmen hakları ihlal edilerek. İnsanlık dışı uygulamalara tabii tutuluyorlar.
Hele hele, Dünyaya demokrasiyi getirmekle övünen Yunanistan’ın. Yerli halkın haklarına eş olan mülteci haklarını ayaklar altına alması ve buna diğer AB üyesi devletlerin göz ve kulak kapamaları düşündürücü olsa gerek.
Avrupa Birliği sözleşmesinde mülteci haklarının açık açık yazılmasına rağmen. Hala daha o insanların sınırlarda ve Ege denizinde bekletilmeleri. AB üye ülkelerinin insanlığa ve insanın en büyük hakkı olan yaşam hakkına bakış açısını da ortaya koyması bakımdan ibret vericidir.
Bu Avrupa Birliği ki İnsan haklarını garanti altına almak. İnsan haklarını koruyup kollamak için mahkeme oluşturmuştur.
Her halde bu hakların korunması. Avrupa vatandaşlarına özgü bir anlayış ve uygulamadır.
Genelde AB’nin göçmenlere bakış açısı. İnsan hakları bakımından hiç de bağlı oldukları insan hakları kuralları ile bağdaşır gibi değil.
İnsan haklarının koruma altına alınmasında. Mülteci hakları da vardır.
Başta yaşam haklarının ortadan kalktığı kişilerin, istedikleri ülkeye gidebileceklerini ve mülteci olarak kabul edileceklerini ön görmektedir. Bu bir uluslararası anlaşmadır. Bunu tüm BM üye ülkeleri kabullenmiştir. AB nin de bir kuralıdır.
Fakat bunu takan yok.
AB’ bu durum karşısında insanlık suçu işlemektedir.
Başkalarına gelince uluslararası anlaşma ve hukuktan bahseden AB. Kendisine gelince tu kaka.


Bu haber 4549 defa okunmuştur

:

:

:

: