Değerli okurlar, yarın 13 Şubat 2021. İslam dini için önemli bir gün. Üç ayların başlangıcı olarak kabul ediliyor.
Üç aylar, İslam dini ve onu benimseyen ve kabul eden Müslümanlar için ne anlama geliyor ? Bu günkü yazıma “Üç Aylarla “ başlamak istiyorum.
Üç Aylar veya Mübarek Üç Aylar. Hicri takvime göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu ayları kutsal olarak niteleyen Müslümanlar. İbadetlerini artırarak, İslami gerekleri yerine getirirler.
İslam’a göre, Recep ayı Tanrının. Şaban ayı Hz. Peygamberin. Ramazan ayı da İslamı kabul etmiş olan Müslümanların ayıdır.
Recep ayı, Regaip ve Miraç Kandilini. Şaban ayı Berat Kandilini. Ramazan ayı ise Kadir Gecesini içeren aylardır.
Yarın, tüm İslam alemi üç ayların gereği olan ibadetlerine başlayacaklardır.
Üç ayların İslam Alemine ve tüm dünyaya hayırlı olmasını diliyorum.
Efendim, Kıbrıs konusunda yine hem ülkemiz, hem garantör Anavatan, hem de dünya. İlgili, ilgisiz ellerine herkes kaşığını alarak Kıbrıs kazanını ha bire karıştırıp duruyorlar.
Kıbrıs kazanının altındaki ateş, 1 Nisan 1955 ‘te EOKA terör örgütü tarafından yakılmış olup. Halen EOKA’nın uzantıları tarafından, ha bire kazanın altına odun atılmakta. Ateşin sönmesine bir türlü rıza göstermemektedirler. Hele hele 1963’te kazanın altına atılan odun miktarı, kazanı fokur fokur kaynatarak taşmasına neden oldu. Bunun akabinde, Ortaklık Cumhuriyetinin Kıbrıslı Türklere ait olan devletin yarısını da zapt ederek. Ortaklık Cumhuriyetinin tek sahibi oldular. Bu yapılırken, şimdilerde Türkiye ve Kıbrıs Türklerine yapılmakta olan baskıcı tehditleri yapan ülkelerden, tek bir tıs çıkmadı. Ortaklık Cumhuriyetini gasp edenlerin yanında yer alarak, sözcü durumuna geldiler. 11 yıl Ada toprağının % 3’ ünde gettolarda yaşayan Kıbrıs Türk Halkını görmezden ve duymazdan geldiler. Rumlar tarafından Kıbrıs Cumhuriyetinin işgalini, Dağlık Karabağ’ın işgali gibi meşru addettiler.
Kıbrıs Türk Halkının, EOKA’nın devamı olan çeteler tarafından öldürülmesine ses çıkarmadılar, gözlerini kapadılar. % 3 coğrafyaya yetinmeyip, Adanın tümünü Yunanistan’a bağlamak ve Enosisi gerçekleştirmek için 15 Temmuz 1974 ‘te Yunanistan. Adanın yönetimine el koyarak adanın % 97’lik coğrafyasını ele geçirdi. Resmi dairelere Yunan bayraklarını astı ve idareye el koydu.
11 yıl, Kıbrıs Türk Halkına kan kusturan Baş Papaz. Darbe ve Yunan işgalinden zar zor kurtularak, İngiliz Ağrotur üssüne sığındı. Sonra Malta, İngiltere ve oradan da Amerika’ya gitti.
Makarios, Kıbrıs’ın Yunanistan tarafından işgali sonucu toplanan BM GK ‘de, 19 Temmuz gecesi konuşma yaptı.
Aradan zaman geçti. Beşer unutabilir. Belgelere ve arşive bir bakalım ve devam edelim.
Makarios’un yaptığı konuşmadan, alıntılar alarak, 1974 ‘dü tekrar hatırlatalım.
“Darbe Kıbrıslı Rumların iç sorunu olarak değerlendirilebilecek koşullarda gerçekleşmiş değildir. Kıbrıs Cumhuriyetinin bağımsızlığının ve egemenliğinin bariz biçimde ihlal edildiği bir dış saldırı ve İSTİLA olayıdır … Olay Cumhuriyetin bağımsızlık ve egemenliğini ihlal eden bir istiladır …Kıbrıslı Rumların bir iç sorunu değildir. Kıbrıslı Türkler de etkilenmişlerdir. Yunan cuntasının darbesi bir istila hareketidir …”
Şimdi kıssadan hisseye. Miçotakis efendinin son Kıbrıs ziyaretinde. Bulunacak çözümle, Türk istilasının ortadan kaldırılacağı bir modelden bahsetti.
Bu konuşması Sn. Tayyip Erdoğan’ı da kızdırdı ve gereken yanıtı aldı.
Ben Miçotakis efendiye şunu salık vereceğim. 1974 ‘te 6 yaşında idi. O yıllarda daha entaricik giyerdi. Haklı olarak olaylara vakıf olmayabilir.
Babası da Yunanistan’da önde gelen politikacılardan Kontantinos Miçotakis’dir. Öyle anlaşılıyor ki Baba Miçotakis Kıbrıs konusu ile ilgili oğlunu iyi bilgilendirememiş.
Olabilir. Kıbrıs’ı bilmeden Kıbrıs’la ilgili sözler sarf edersen, böyle madara hallere düşersin.
Türk Askerinin burada bulunmasının nedeni. 19 Temmuz gecesi BM GK’de Makarios’un yaptığı konuşmada da belirttiği gibi. Adanın ülken tarafından işgal edilmesini ve Yunanistan’a bağlanmasını önlemek ve Kıbrıs Türk Halkının can ve mal güvenliğini sağlamak içindir.
Enosisin gerçekleşmemesi için Adadadır.
Öyle anlaşılıyor ki sen. Çok toy bir politikacısın.
Sakın, ona buna güvenme.
Venizelos’un tarihini oku ve ona göre adımını at.
Benden uyarması.