Sn. Niyazi Kızılyürek’in güneyde Kıbrıs Üniversitesindeki işine son verilmesi olayı , ne ilk ne de son olacak .
İşten durdurulması ile ilgili yazılanlar ve söylenenler çok aşağılayıcı bir durum .
Sn. Kızılyürek bir davaya inanmış ve o dava üzerinde güneyde bağlı olduğu ve seçildiği partisinden de destek alarak bir Kıbrıslılık felsefesine ve ideolojine sarılmıştır .
Bir zamanlar Annan Referandumu döneminde de bizim taraftan Türkçe konuşan Kıbrıslılar ve Rumca konuşan Kıbrıslılar diye sloganlar atılmaya başlanmıştı .
Bunu atan kesimlerde buna çok inanmışlar . Fakat buna güneyden hiçbir partiden destek almamışlardı .
Zamanla saman alevi gibi sönüp gitti .
Bunlar Türkçe konuşan Kıbrıslılığı kabul etmiyorlar . Esas , Adada Türklüğü kabul etmiyorlar .
Buna Batı Trakya Türkleri iyi bir örnek .
Lozan Anlaşmasında Müslüman azınlık geçtiği için Batı Trakya Türklerinin , Türklüklerini de reddediyorlar .
Müslüman azınlık olarak nitelendiriyorlar .
Çağdaş dünyada maalesef bunlar oluyor .
Biraz gerilere gidelim .
Batı Trakya Türk azınlığının haklarını korumak için aktif siyasete atılarak Yunan parlamentosuna girmeyi başaran Sadık Ahmet . Bir Türk’tü ve kimlik olarak Türk kimliğinin Batı Trakya Türklerine verilmesi için mücadele etmekteydi .
Bir Türk’ün Yunan parlamentosuna girmesi hiç bir zaman sindirilmemiş ve Dr. Sadık Ahmet bir suikast sonucu 1995‘ te hayatını yitirmişti .
Güneydekilere göre Kıbrıslılık yok ” Kıbrıs Elen Halkı “ var . Bunun
için değil midir ki Ortaklık Cumhuriyetini yıktılar ?
Güneyde yaşananlar , 1995‘ te Yunanistan’da yaşananın bir benzeri olsa gerek .
Sn. Kızılyürek’e ilk tepki üniversiteden geldi ve işine son verildi .
Güneyde bizimkilerle sözde Kıbrıslılık için etkinlik yapanlar . Kızılyürek’e şimdiye kadar ciddi bir destekte bulunmadılar . Partisi de dahil .
Kıbrıslılık , Ortaklık Cumhuriyetinin Anayasasına da aykırı . Ortaklık Cumhuriyeti iki halkın Türk ve Rum halkının katılması ile müşterek bir fonksiyonel federasyon olmuştu .
İrade , Türk ve Rum Halkından kaynaklanıyordu .
Buna üç yıl bile tahammül edemediler .
Adayı Helenleştirmek için 11 yıl Kıbrıs Türküne kan kusturdular .
Makarios’un , bir bayan gazetecinin sorusuna verdiği yanıttan da bunu anlamak mümkün .
Kıbrıslı Türklerle ilgili sorulan soruya Baş Papazın yanıtı :
“Adada Helen halkı ve Meşhur Kıbrıs eşekleri var ” olmuştu .
Bunca yıllık mücadelenin altında yatan gerçek bu olsa gerek .
Bizleri Kıbrıslı adı altında bile görmek istemeyen bir zihniyet .
Sn. Kızılyürek Rum yargısına gidecekmiş . İnşallah dava , kadı olayına dönmez .
Bugün yemin var . Vekillerimiz yemin edip resmen vekil statüsünü kazanacaklar .
Muhtemelen ya bugün veya yarın görev tevdi edilecek .
Ondan sonra seyredin gümbürtüyü .
Bu aritmetiğe göre , hükümet nasıl isterse kurulsun . Ufukta bir erken seçim ille ki olacak .
Asgari müşterek ve koalisyon kültürü , maalesef bizim hanemize halen yazılmamıştır .
En önemlisi sorumluluk bilincimiz de çok kıt .