Ülke adım adım kaos ortamına doğru sürüklenmektedir . Bu süreç başlamış durumda .
Borcu olmayan kurumların elektriklerinin kesilmesinin ne anlama geldiğini . Her halde beyni çalışmaya başlayan her mahluk , hiç beynini yormadan anlamakta güçlük çekmeyecektir .
Kıb-Tek ‘te karar mekanizması kurumun yönetimindedir . Bunun dışında kurumu yönetmeye çalışan veya karar alıp uygulayan kim olursa olsun . Mevcut mevzuata göre suç işlemektedir ve bunun gereği yerine getirilmelidir .
Elektriklerin kesilip kesilmemesine karar verecek merci , kurumun yetkili makamlarıdır .
Yetkili makamların dışında bunu yapmaya kalkanlar olursa . Bu idare hukukuna göre “yetki gaspı ve görevi kötüye kullanma “ fiilini teşkil etmektedir ve bizim ceza hukukunda ( fasıl 154 ) maddesi vardır .
Kıb-Tek personelinin çalışma esaslarını içeren mevzuatında işe gitmeyen çalışana uygulanacak müeyyidelerin olmaması mümkün değildir .
Öyle bir hüküm yoksa , ülkede uygulanmakta olan Kamu Görevlileri Yasasının ilgili hükümleri uygulanmalıdır .
Meriyetteki Kamu Görevlileri Yasasında bu açıkça belirtilmiştir .
Üç günlük işe gitmeme eylemi , dün sona ermiş durumda .
EL-Sen’in eylemi , Kıb-Tek’i bataktan kurtarmak ve yüzdürmek için yetkililere karşı yapılmış bir eylem olarak da değerlendirilebilir .
Borçlara karşılık , elektrik kesme mevzuatı bidayette uygulansa idi . Kurum bu hale gelmezdi .
Sivilcenin kangren olmasına fırsat verilmiş ve tedavisi çok güç bir duruma getirilmiş .
Şimdi ayıkla bakalım pirincin taşını .
Sn. Başbakan , Ankara’dan son açıkladığı ve Bakanlar Kurulunun oy birliği ile kabul etmiş olduğu elektrik tarifelerinin yürürlükte olduğunu teyit etti .
Çalışanı ve emekliyi yakından ilgilendiren HPÖ ve 13. maaşın da ödenmeye devam edeceği müjdesini verdi .
Ankara’dan öyle görülmektedir ki beklenen miktarda bir para akışının olmayacağıdır .
Hükümet 4 milyar 250 milyon ile yetinmek durumunda .
Ankara ziyaretinde , mali protokolün yanında , Kıbrıs politikası da ağırlıkla damgasını vurdu .
Sn. Oktay bu konuda KKTC’nin Kıbrıs konusunda ortaya attığı ve BM’den de destek istediği tezin , Türkiye tarafından desteklendiğini .
Kıbrıs Türk halkının müzakere masalarında kaybedecek , ambargolar altında ziyan edecek bir 50 yılı daha yoktur . Söylemi ile garantör Türkiye’nin kararlı duruşunu ortaya koydu .
Maraş’la ilgili olarak yapmış olduğu açıklama . Sn. Ertuğruloğlu’nun GYÖ ‘le ilgili yapmış olduğu açıklamayı güçlü bir şekilde desteklemesi de ayrıca dikkat çekmiştir .
Bu konuda Sn. Ertuğruloğlu :
GYÖ’i suni gündem olarak nitelemiş ve bu konuda açıklamada bulunmuştu .
Bu konuda Sn. Oktay’ın :
KKTC makamlarının Maraş’ta attığı adımları ve bundan sonraki planlarını da ayni anlayışla destekliyoruz .
Cümlesi ile de , Sn. Oktay , Sn. Ertuğruloğlu’nun GYÖ konusunda yapmış olduğu “ suni gündem “ yakıştırmasına da tam destek veriyor demektir .
Aslında bu açıklama , GYÖ safsatasını ağzında sakız yapan ve ileriye götürmek isteyen çevreler için de söylenmiştir .
Tabii anlayana .