İÇİNE ETTİĞİMİZ ÇEVRENİN GÜNÜNÜ DE KUTLADIK

5 HAZİRAN dünya çevre günü imiş !

5 HAZİRAN dünya çevre günü imiş !
Dün her zaman olduğu gibi ajandalara bakılarak konuşmalar , demeçler , açıklamalar , söyleşi söyleşi üstüne . Çevreden onun yararlarından , insanlık için ne kadar önemli olduğundan her zamanki gibi dem vurulmuş ve 5 Haziran dünya çevre günü kutlanmış .
Bugün 6 Haziran diyetisyenler günü . Bugün de 24 saat diyetisyenlerle ilgili dün gibi söylev ve demeçler verilecek .
Ben yine düne dönmek istiyorum .
Çevre belki kelime olarak dar bir alanı ifade anlamına gelebilir .
Benim çevreden kastım , dünya coğrafyası .
Ne kadar sağlıklı bir çevre . O oranda da sağlıklı bir yaşama sahibiz demektir .
Dünyamızın atmosferindeki oksijeni o kadar kirletmişiz ki , bazı bölgelerde insanlar nefes alamayacak bir boyutta hava kirliliği ile karşı karşıya .
Ne denizleri , ne dağları , ne nehir ve akarsuları ne de havayı doğal yapısında bıraktık .
Kirlettikçe , kirlettik . Kirletmeye de devam etmekteyiz .
Denizlerin , akarsuların insanoğlunun atıkları ile renklerinin değiştiğini .
Nükleer denemeler ile teneffüs ettiğimiz havanın da içene edildiğini . Birçok coğrafyada ot bile bitmediğini , tarih sayfalarından da okuyabiliyoruz .
Enerjiye talebin artması , enerjinin yetersiz olması karşısında nükleere dönme girişimleri de çevre açısından büyük tehlike .
Dünya geçmişte bunun acılarını çok büyük oranda yaşamış , bir çok kişinin canı yanmıştı .
Çevrenin korunması için oluşturulan örgütler , maalesef çevreye verilen zararların önüne geçmekte gayet kifayetsiz .
Sadece 5 Haziranda parlak nutuklar atmaktan başka bir iş yapılmıyor .
Bizim ülkemizde çevre açısından durum , acaba ne merkezde ?
Dünyada örnek bir çevre bilincine sahip ve o duyarlıkta dünyaya örnek teşkil edecek bir çevre yarattık mı ?
Ne gezer ?
Biz dünyaya bu konuda iyi örnek olacağımıza , maalesef kötü örnek olduk .
Dünyadaki çevre düşmanları veya çevreyi önemseyip değer vermeyenlerin pozisyonlarına düşmedik mi ?
Kamunun malı olan deniz sahillerini , Çin Seddine çevirmedik mi ?
Deniz sahiline gidip , deniz manzarası seyredecek alan , bıraktık mı ?
Denizi görmek , ancak periskopla mümkün .
Deniz sahilleri Çin Seddi .
Denize kavuşma mücadelesi veren yurttaş , denize kavuşsa da , içine girmek bir bela , girmemek başka bela . Kanalizasyon atıkları denizlerimizi işgal etmedi mi ?
Kamuya ait su evleklerini bitirdik . Yer haritalarındaki su evleklerini coğrafyada bulana aşkolsun .
Şimdi sıra derelerde . Onların da bir çoğunun hakkından geldik . Gerisine Allah kerim .
Bir yüksüklük yağmur tanesi düşer . Memleket sel baskınına uğrar .
İyi ki yağmur mevsimleri eskisi gibi değil .
Eskisi gibi olsa , vay halimize .
Derelerimiz , moloz ambarı haline getirildi . Bilindiği gibi molozlar kimyasal madde de oluşturmakta . Yağan yağmurlar vasıtası ile o kimyasal maddeler su aküferlerine geçmiyor mu ?
Yollarımız , çevre açısından olsun , iyi bir örnek teşkil ediyor mu ?
Ediyor diyen , beri gelsin .
Ülkede hayvan sevgisi üzerine lafım yok .
Genelde hayvan sevici bir halkız .
Her evde kedi ve köpek muhakkak bulunmakta .
Zamanla , bu hayvanlar sahipleri tarafından dolaştırılıp hayvanların ihtiyaçlarını gidermeleri için gezdirilmektedirler , yollar hayvan dışkısından geçilmiyor . Bu oran sahipsiz olup da Belediyelerin sahip çıkmadığı köpeklerin dışkıları da hesaba katılınca , yollar sokaklar köpek dışkısından geçilmiyor .
Bu konuda , Belediyeler sahipsiz köpeklere sahip çıkmadıkları için varın siz çevrenin nasıl olacağını tahmin edin .
Çevre için 1974 ‘ten sonra , koskoca Çevre Bakanlığı oluşturduk .
Tabii daireleri ve personelleri ile birlikte .
Her geçen gün çevremiz , daha da yaşanmayacak bir konuma dört nala gitmektedir .
Ülkedeki ekonomik şartlar ve geçim sıkıntıları , vatandaşları hayatlarından bezdirdiği için , çevreye duyarlılıkları da azaldı mı ne ?
Değerli okurlar .
Daha Çevre Bakanlığı oluşturulmadan önce de bu ülkede çevre vardı ve çevre doğal yapısı ile üstündekilerle yaşamını sürdürüyordu . Çevre aleyhine , zerre kadar halel getirici olumsuz bir hareket de olmazdı .
Neden bilir misiniz ?
Kentlerde her mahallede bir , ayni zamanda her köyde de bir olmak üzere destebanlar ( Turkobullo ) bulunurdu .
Bunlar sorumlu oldukları alanlarda kuş uçurtmazlardı .
O dönemleri yaşayanlar çok iyi bilir .
Destebanlar gitti . Ülke bu hale geldi .
Çevre gününüz kutlu olsun . Tabii diyetisyenlerin de ..



Bu haber 3533 defa okunmuştur

:

:

:

: