Yaşamda varlığımızı ortaya koyan, bizi biz yapan ürettiklerimiz değil midir? Üretilenler, bizleri, ta derinliklerimizdeki bizi yaşadığımız topluma sunan maddeler değil midir? Yaptıklarımızla, başardıklarımızla var olabilmenin, yaratabilmenin heyecanıyla değil midir ki yaşama daha bir farklı tutunuyoruz? Çevremizdekilere farklı bir ışık saçmamız, onların sürekli bizi görmek istemeleri, gülümsememiz ve de karşımızdakileri gülümsetmemiz yaptıklarımızla bağlantılı değil midir?
Hatice Yücedal ve Çiçek Aşkı
Lübnan asıllı Amerikalı felsefe yazarı, romancı, mistik şair ve ressam Halil Cibran’ın : “Aşk, bütün bunları yüreğinizin sırlarına ermeniz ve bu bilgiyle hayatın yüreğinin bir parçası olabilmeniz için yapacaktır.” sözü, tam da Hatice için. 19 Kasım 1973 Lefkoşa, Abdi Çavuş Mahallesi’nde doğmuş. Bir kız, bir erkek çocuğu var. Onlarla gurur duyuyor. Gönyeli Belediyesi’nde çaycılık yapıyor. Ortaokul mezunu olduğunu söyleyince şaşırdım. Nedenini hemen soruyorum tabii. Babası, onu evlendirmek istemediği için göndermemiş. Kızı liseye giderse orda birini bulup evlenmek isteyebilirmiş düşüncesine kapılmış.
Köy Kadın Kursları
On beş yaşındayken köy kadın kurslarına yazılmış Orada dört sene resim üzerine eğitim almış. Bakır, pirinç işlemeli sandıklar, guaj çalışmaları, çocuk odası için panolar yapmış. Öğretmeni, Hatice’nin çalışmalarını çok beğeniyormuş. Öğretmeninin küçük dokunuşlarla bu çalışmaları hayata geçirilmiş olurdu. Tüm çalışmalarının içinde çiçek motifini tercih edermiş. Çok da güzel çiçek motifli çalışmaları varmış. Zaten, benim de ilgimi çeken Gönyeli Belediyesi’ne girdiğimdeki merdivenlerde sıralı olarak duran canlı çiçekler ve çay ocağının cam kapısına yapıştırılmış çiçek motifli kara kalem çalışmaları.
Deneyimleri ve Şimdiki Çalışmaları
Altı yıllık çaycılık, kahvecilik deneyiminden önce Gönyeli Belediyesi’nin Park – Bahçe Birimi’nde yüzlerce, binlerce çiçek ekiyormuş. Binlerce, on binlerce ağaç, çiçek ekiminde; çim alanların oluşturulmasında görev alıyormuş. Suyun sesi, toprak kokusuyla bütünleşme duygusu, onu fazlasıyla etkiliyormuş. Onunla tanıştığım gün, çay ocağının kapısında asılı olan çalışmalar ilgimi çekmişti. Sordum tabii ki: “Daha çalımların var mı?” O anda, çekmeceden bir defter çıkardı. Resim defteriydi. “ Evde daha çok var.” dedi. Altı senedir çiziyormuş. Eline kalemi aldığında kendini kaybediyormuş. Bunun sonunda, ne olur, bunlardan nasıl para kazanılır? diye de hiç düşünmemiş. Resim yeteneği oldukça açık biri. Sadece çiçek değil; portreler, manzara resimleri… çiziyor. Bunları söylerken de diyor ki: “Bu Dünya’da yapılamayacak tek bir şey yoktur.”
Eğitimsiz Mükemmel
Eğitim almamış biri olarak harika çalışmaları var. İlkokul sıralarında resmi en çok beğenilen öğrenci olan Hatice’nin bence çizimlerini ilerletmesi için eğitim alması gerekiyor. Zamanında, evde bakılması gereken hayvanlar olduğu için babası göndermez diyerekten eğitim almayı hiç düşünmemiş. Eskiden olduğu gibi şimdi de doğayla, hayvanlarla iç içe bir yaşam sürüyor. Gönyeli Belediyesi’ne işiniz düşerse Hatice’yi bulup mutlaka tanışın, sohbet edin, çizimlerine bir göz atın. Çizimlerini gösterirken duyduğu heyecanı kısa bir sürede sezmemek olanaksız. Yaşamı seven, bisiklet turlarına çıkan, çiçekler eken, çizim yapan, doğayla bütünleşmiş olarak yaşamını sürdüren Hatice, bizlere örnek olsun. Sevgilerimi sunuyorum.