İki Dünya Savaşından sonra , 140 milyon insanın yok olması ve telafi edilemeyecek zararlar meydana gelmesi sonucunda . İkinci Dünya savaşının bittiği veya sonlandırıldığı tarih olan , 2 Eylül 1945 tarihinden sonra , dünya devletleri . Dünyayı yeni felaketlerden sakınmak , teşkilatlanmak ve bir araya gelmek için Birleşmiş Milletler Teşkilatını , 24 Ekim 1945’te Amerika’da oluşturdular .
Üç yıl sonra da , ilerde insanlığın geçmişte olduğu gibi felaketlere uğramaması için , dünyada tüm insanları içine alan ve bir koruyucu şemsiye oluşturan BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi yayınlandı .
Günümüzde , tüm devletler bu beyannameye imza attılar .
Atmasına attılar da bunun uygulamasını , katıksız yaptılar mı ?
Neydi insanoğluna verilen haklar .
Bu haklar , doğumla gelen , vazgeçilmez , devredilmez ve zorla da olsa ortadan kaldırılamaz , temel hak ve özgürlüklerdir .
Bunun en başında gelen .
Yaşam Hakkıdır .
Pekala bu hak , bu bildirinin yayınlanma tarihi olan 1948 yılından günümüze değin , yetmiş dört yıl geçmesine rağmen , tam olarak uygulanabilmiş mi ?
ABD ‘de insan hakları savunucusu, Martin Luter King 1962 yılında zencilerin haklarını savunduğu gerekçesi ile suikasta uğrayıp hayatından olmuştu .
Evrensel Bildiri , dünyada belirli coğrafyalarda uygulandı . Geriye kalan bölgelerde ise , bu evrensel hakları dillerinden ve ağızlarından eksik etmeyen güçler tarafından , hep siyasi çıkar uğruna ihlal edildi .
Edilmeye de , devam ediliyor .
Genellikle bu ihlal , Orta Doğu ve Afrika’da görülmektedir .
Bu oyun .
Bir Türk Ulusu üzerinde de işlenmektedir .
En büyük ihlal ve kasıtlı ihlal olayı , biz Kıbrıslı Türklere karşı on bir yıl yapılmıştır .
En büyük insan hakkı olan yaşam hakkımız , elimizden alınmış . Kıbrıs Türk’ü sürülen gettoların dışında , ya öldürülmüş , ya da ortadan kaldırılmıştır .
Halen , kayıp olan şehitlerimiz bulunmakta ve defnedilmektedir .
Bu katliamların önüne geçmek için Türkiye’nin karşısına hep dikildiler ve Kıbrıs Türkünün katledilmesine destek çıktılar . Bunu da Evrensel Bildiriyi hazırlayan ABD yapmıştır.
74 ‘te bu temel hakkımız , Anavatan tarafından adaya müdahale edilerek garanti altına alınmış ve Kıbrıs Türk Halkı katliamlardan kurtulmuştur .
Fakat .
Bildirideki , diğer temel hak ve özgürlüklerin uygulanmasını , hep engellemişlerdir .
Kıbrıs Türk Halkı , yarım asırdan beri ambargolar altında .
Batının ve Amerika’nın tısı çıkmıyor .
Tıslarının çıkmaması bir yana .
Güneyi de bize karşı ambargoları uygulama konusunda , destek ve teşvik etmektedirler .
Bir empati yapalım ve durumu tersten alalım .
Biz güneyde , Rumlar da kuzeyde olsalar ve bu ambargoları biz yapsaydık .
Dünyayı başımıza geçirirlerdi .
Dedik ya .
En büyük insan hakkı . Yaşam Hakkı’dır diye .
Batının çift standardını , Akdeniz ve Ege’de de görmekteyiz .
Orta Doğu insanlarının , denizlerde nasıl katledildiğini Tv ekranlarından izlemekteyiz .
İnsan hakları , maalesef Avrupa ve Amerika’ya özgü hale getirildi .
Evrensel Beyanname , zaman içinde , Avrupalı ve Amerikalıların hakları olarak işleme tabii tutuluyor .
Bu da Birleşmiş Milletler Teşkilatının , nasıl zaafiyet içinde olduğunu göstermesi bakımından , düşündürücü olsa gerek .
Daha açık bir deyişle .
Beşi bir yerde olanlar tarafından kullanılmaktan , öteye gidemiyor .
Bunun nedeni de dönüp dolaşarak . Militarist güçte odaklanıyor .
Ne kadar güçlü ordu .
O kadar temel hak ve özgürlük .
Dünyanın süreç içinde getirildiği nokta . Bu olgudan başka bir şey değildir .
Bunu yaşayarak görüyoruz .