Geçen Pazar günü , güney komşumuzda yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini , seçime katılanların % 51.92’sinin oyunu Nikos Hristodulidis alarak , ipi göğüslemiştir .
Mavroyannis ise oyların % 48’i alarak , sandıkta kalmıştır .
Hristodulidis sağ cenahın , Mavroyannis ise , sol cenahın adayı olarak seçimlere katılmışlardır .
Güneyde sol ideoloji olarak , Akel ve diğer marjinal Rum siyasal partileridir .
Akel , ENOSİS için attığı imzayı geri çekmiş değil . Hatırlatmakta fayda olur düşüncesindeyim .
1974 darbesinde , darbeciler solcuları tüketmek üzere iken , imdatlarına , 20 Temmuz’da Mehmetçikler yetişmişti .
Akel , Türkiye’nin müdahalesine karşı çıkmış ve bu politikasını da devam ettirmektedir .
Ecevit , düğmeye 5’ci gün değil de , onuncu gün bassa idi , bir tek solcuyu , ilaç için adada bulamazdınız . Akel bunu unutmuşa benziyor .
Gelelim ikinci Nikos’a .
Nikos , başta Disi’nin , Elam ve küçük ırkçı partilerin oyunu toplayarak . Güneyde , sözde Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasını becerebilmiştir .
Gelecek seçimlere kadar , devir , ikinci Nikos devri olacaktır ve bu devrin çarkı da dönmeye başlamıştır .
Devrini kapatan , birinci Nikos efendi de hakkındaki yolsuzluk dosyaları ile savunma mücadelesine devam edecektir .
Adam avukat , bu işleri iyi becerir .
Kıbrıs sorununa çözüm konusunda , halkına verdiği sözü yerine getirememiş ve Crans Montana’da “ dirabezayı “ devirerek . Kıbrıs müzakerelerinin Federasyon yolundaki görüşme masasını , berhava etmiş ve yeni Türk tezi karşısında da , afallayıp kalmıştı .
Nikos ikiye de Kıbrıs müzakereleri için , yeni Türk tezini kucağına bırakarak , bye bye etti .
Seçim öncesi , bazı sözde solcularımızın , Mavroyannis’in kazanması için kampanya başlattıkları . Seçim günü de güneye geçip oy kullandıkları yönünde , hem basın , hem da sosyal medyada haberler çıktı .
Mavroyannis , güneydeki en büyük sol partinin destek verdiği bir aday . Marjinallerin de ayrıca desteklediği bir siyasetçi .
Bizim sözde bazı solcularımız , güneydeki seçim sonuçlarına çok üzülmüşler .
Mavroyannis’le bir anlaşma umudu doğar diye düşünmüşler .
Şair ne demiş ?
“ Umut fakirin ekmeği , ye babam ye .”
Bizim en büyük dezavantajımız , bana göre “Balık hafızalı “ olmamızdır .
Akel’in genel başkanı HRİSTO , güneyde o koltukta bir dönem Cumhurbaşkanlığı , yapmadı mı?
Biz de Sn. Talat , Cumhurbaşkanı değil miydi ?
Baş başa 5 yıl Federasyon konuşulmadı mı ?
Diğerleri gibi , Hristo da zamana oynamadı mı ?
Her iki tarafta da , ayni ideolojiye sahip partilerin liderleri değiller miydi ?
Her ikisi de Federasyon diyor , ağızlarından bir Federasyon daha çıkmıyor muydu ?
Sonuçta , her zaman olduğu gibi , sıfıra sıfır , elde var sıfır .
İkinci Nikos devrinde de terane ayni olmayacak mı ?
Birinci Nikos’un buz dolabına koyduğu temcit pilavını , buz dolabından çıkarıp ısıtmaya başlayacaktır .
Devraldığı sadece bayrak değildir . Bayrakla birlikte , bayrağı Girne Kalesine dikme nağralarını da aldı .
Türkiye’deki depremle ilgili olarak da , hayal değil , ham hayaller yaratmaya çalışanlar var .
Dendias , Yunan Dışişleri Bakanı , bir haftalığına Yunan kurtarma ekibi ile Türkiye’ye gitti .
Sn. Çavuşoğlu ile kucaklaşmasını bazı çevreler , Yunanistan tarafının samimiyetine yorumlayarak . Barış rüzgarlarından bahsetmeye başladılar .
Yunanistan’ı “ iyi komşu “ olarak algılatmaya kalktılar .
Yunanistan , iyi komşu statüsüne gelmiş ise , TC. Dışişleri Bakanı Sn. Çavuşoğlu’nu kucaklarken . Düşmanca silahlandırmış olduğu 12 adayı ve diğer adaları silahsızlandırmaya ve işgal ettiği Türk adalarının tahliyesi ile Yunan karasularının 12 mile çıkarma kararından vazgeçtiklerinin müjdesini verir ve bunu gerçekten iyi komşuluk ilişkisine çevirebilirdi.
Depremi , bir propaganda malzemesi olarak kullanıp , Sn. Çavuşoğlu’na sarılarak . Şov yaparak , iyi komşuluk statüsü yaratamaz .
Yunan arama kurtarma ekibinden bir görevlinin , bir Türk çocuğunu kucağında gösteren resim ise , bu ham hayalin ikinci bir göstergesi olsa gerek .
Bunlara bakarak , umut pompalamak , ham hayalden öte gitmez .
Bunu çok erken bir zamanda , yaşayarak göreceğiz .