SÖZDE UZMAN DEĞİL ÖZDE UZMAN

Türkiye’deki , Afad’ tan sonra aklımıza geldi .

Türkiye’deki , Afad’ tan sonra aklımıza geldi .
Daha doğrusu , silkinerek uyandık .
Silkinerek uyandıkta , kendimize gelebildik mi ?
Birçok okul , kamu binası ve özel mülklerle ilgili ortaya atılan ve içimize korku salan , deprem gerçeği .
Sn. Çavuşoğlu’nun acı ve gerçek açıklamalarında .
Giderlerin birinci sırasının maaş ödemelerine gittiğini . Eğitimin ise son sıralarda yer aldığını söylemesi ile ülkenin içinde bulunduğu durumu kamu oyuna duyurması . Ülkede yeni bir tartışmanın başlamasını da beraberinde getirmiştir .
Ülkemizde , biri Meclis dışında bulunan tüm partiler , gerek tek , gerekse de koalisyonlarla iktidara gelmişlerdir .
Hep , bu sütunlarda yazıyorum .
Her alanda olduğu gibi devlet yönetiminde de tökezlenmeden yol almanın belli başlı yöntemi , planlamadır .
Plansız bir yönetim , pusulasız , okyanusta seyreden bir gemiye benzer .
Ülke kalkınmasının başında , eğitim ve sağlık , gelmektedir .
Halbuki bizde , bu öncelik sıralamasında , en alt sıralarda yer almaktadır .
74’ ten günümüze dek , içine girdiğimiz özel binaların dışındaki binalara , çivi çakmış değiliz .
Dolayısı ile vardığımız nokta ortada .
Sn. Nazım Çavuşoğlu , can güvenliği olmadığı için , bazı tehlikeli tespit edilen okulları boşaltıp . Öğrencilerin can güvenliği açısından , depreme karşı güvenli olan çadırlarda , geçici bir süre eğitimin sürdürülmesine karar vermiş ve bunu uygulamaya sokmuştur .
Vay , çadırda eğitim kararı veren Sn. Çavuşoğlu’na salvolar atılmaya başlandı .
21’ci yy’da eğitimimizin çağ dışı bir yönteme geri götürülmesine , hiçbir yurttaşın rıza gösterip alkışlaması , beklenemez tabii .
Hele bu kış aylarında .
Sn. Bakan , çocukların hayatlarını düşünerek bu yola başvurmuştur .
Söz konusu can güvenliği olmasa idi bu yönteme hiç kimse başvurmazdı .
Sn . Bakan , İsias Oteldeki yavrularımızın tümünün , enkazdan çıkarılmasına dek orada kaldı , acı gerçeği gördü .
Dili yandı .
Şimdi , yoğurdu üfleyerek yemeye çalışıyor .
Pek ala .
Eğitim için daha elverişli mekan bulunamaz mıydı ?
Bu kamuoyunun kafasını kurcalayan bir sorudur .
Bu sorunun cevabını , kamu oyu beklemektedir .
Bizim jenerasyon , zor koşullarda orta ve liseyi derme çatma barakalarda okuduk ve mezun olduk .
Tabii , şimdi o koşullar yok .
Fakat , can güvensizliği açısından , başka koşullar vardır .
Çocuklarımızın yaşamları , her şeyin üstündedir .
Gelinen aşamada , ivedi ve halkı rahatlatıcı kısa , orta ve uzun vadeli planlarla işe koyulmak gerek .
Bunun başka çaresi de yoktur .
Yılların ihmali , halkın sırtında kaldıramayacağı ağırlıkta bir yük oluşturmuştur.
Bunun altından kalkmak , mevcut olanaklarla mümkün değildir .
1941‘ lerde , deprem ülkesi olarak tarihe geçilmiştir . Fakat gereken özen maalesef gösterilmemiş veya işin bu boyuta geleceği hiç düşünülmemiş .
Gelir gider dengeleri tekrar ele alınıp , eğitim ve sağlık alanlarına gereken yatırımların yapılması sağlanmalıdır .
Aksi , dizlerimizi ha bire dövmeye , devam ederiz .
Bunları da yaparken .
Sözde uzmanlarla değil .
Özde uzmanlarla , yol kat edebiliriz .
Bunu niye yazdım ?
Ortalık , sözde uzmanlarla doldu .
Bu nedenle yazdım .
Bu haber 2377 defa okunmuştur

:

:

:

: