Ülkede , çok çeşitli suç fiillerinin artması , beraberinde de o denli sıkıntıların oluşmasına neden olmaktadır .
İşlenen suçların başında , uyuşturucu olmak üzere , kadına şiddet fiilleri de her geçen gün artmaktadır .
Buna hırsızlık suçları da eklenebilir .
Trafik suçlarını yazmaya gerek duymamaktayım .
Çünkü trafik anarşisi , bir yaşam biçimi halini almıştır .
Trafikten nerede ise her gün yaralanma ve bu dünyadan göç , normal olarak algılanmaya başlamıştır .
Yayalara ait kaldırımlar , araba parkları haline dönüşmüştür .
Kaçakçılık , kara para aklanması ise ha keza .
Ülkede , suç fiillerini işleyenlere uygulanan müeyyidelere , suçlular da şaşırarak bakmakta .
Ne yaptım da cezalanıyorum diye .
Çünkü , hukuksuzluğun hukuk olduğu .
Kuralsızlığın , kural olduğu , bir devir yaşıyoruz .
Mahkemelerin yoğunluğu o kadar çok artmıştır ki , sonuçlanan davaların sürelerinden anlarsınız ve bunun için araştırma zahmetine girmezsiniz .
Düşünce özgürlüğü ve bunu açığa vurmak , zaman zaman , kantarın topu kaçırılarak , hakaret dozunda olmaktadır .
Düşünce özgürlüğü , ülkedeki yasal kurallara ters düşüp , bir suç fiili haline gelirse ve bu gerçekten düşünce özgürlüğünü kısıtlayıcı yasalarla engelliyorsa . Sorunun çözümü , siyaset kurumunda aranmalı .
Yok , düşüncenin açığa vurulması , istismar edilerek yapılıyorsa . Bunun sonuçlarına da katlanılmalı .
Bu daha çok , bizde de dünyada da , genellikle medyada meydana gelmektedir .
Dünya , bunun önüne otokontrol sistemi ile geçmeye çalışmaktadır .
Fakat zaman zaman , yine de kantarın topu kaçırılmaktadır .
Ülkede , artan fiiller karşısında , ülke sakinleri de büyük sıkıntı ve korku yaşamaktadır .
Bilhassa , hırsızlık olayları ile .
Ülkelerdeki ekonomik bozukluklar ve pahalılık , hırsızlık olaylarını da ayni oranda beraberinde getirmektedir .
Bu kural , bizim ülkemizde de geçerli .
Artık ülkemizde , güneyden gelen komşularımız da hırsızlık olaylarına dahil olmaktadır .
Demek oluyor ki .
Güneyde de işler pek iyi değil .
Nüfusun % 17’si açlık sınırında .
Beklenilen gibi olmamış .
AB , Güney’i ihya edememiş .
Zaten , Birliğe ait hangi ülkeyi ihya etmiş ki . İkisi hariç .
Sömürü düzeninde , dünyada , sömürü alanları kalmadığı için , kendi birlik üyelerini sömürmekten hiç çekinmeyip , utanç duymamaktalar .
Avrupa’da ırkçılık o denli tırmanıyor ki , yakında olmasa bile , birbirlerinin boğazına sarılacakları günler gelecek .
İstikamet bu yönde .
Gazze’de , değiş tokuş yapılıyor .
Ateşkes günü sona erdiğinde , İsrail , katliamlarını devam ettireceğini , işin başında açıklamıştı .
Orta Doğu coğrafyası , batılı emperyallerin çıkarları doğrultusunda , yeniden şekillenir mi ?
Bu , bölgede çoğunlukta olan Arap ülkelerinin tavrına göre şekillenecektir .
Gazze olayı , Orta Doğu’da bir gerçeği daha apaçık ortaya koymuştur ki , Arap ülkelerinin büyük bir çoğunluğunun idareleri . Bu emperyal güçlerin bölgedeki kukla hükümetleridir .
Bu olmamış olsa idi . İsrail bölgede at oynatamazdı .
Arap ülkelerinin büyük bir çoğunluğu , kendi soyunu gözden çıkarmış ve bölgede ağa babalarının işbirlikçisi olarak , tercihlerini yapmışlardır .
Gazze olayı , bize bunu bir kez daha sergilemiş oldu .
Sn. Erdoğan’ın Gazze’yle ilgili , uğraş ve mücadelesinin zerresi kadar , uğraş ve mücadele vermemişler ve vermeyecekler de .
Olan , Filistin Halkına olmaktadır .
Arap ulusu , bu halkı gözden çıkarmıştır .
Olaylar , bunun apaçık kanıtıdır .