Zata özel temsilci , görevine başladı .
30 Ocak’ta , Sn. Cumhurbaşkanı Tatar ile ilk görüşmesini yapacak .
Maria hanım bir söyleşisinde , görevi ile ilgili olarak da , federasyondan bahsetmiş .
Buna uyarıcı yanıt , Trabzon’dan geldi .
Sn. Tatar , Trabzon’dan , Maria hanıma , yeni atandığı , zata özel görevini hatırlattı .
Bakalım , 30 0cak’ta , sarayda neler olacak ?
Güney komşularımız , hiç ama hiç , eski alışkanlık mı dersiniz , tabiat mı dersiniz , ne derseniz deyin .
Hep sahnede iki oyunu oynamaya , devam etmektedirler .
Sahnede oynadıkları oyun . Dünya kamuoyunu aldatmaya yönelik , sahte bir oyun .
İki toplumlu ortak hareketler .
İki toplumlu komitelerin çalışması .
Vs.
Bunlar da dünyaya , güven artırıcı önlemler olarak yutturdukları sahte ve aldatmacalı davranışlar .
Perde kapanınca da esas oyunu oynamaya , devam etmektedirler .
Oyun , Kıbrıs Türk halkını her alanda kurumları ile halkı ile boğup mahvetmek .
Nefes borusunu tıkamak .
Aslında güneyin bu tavrı karşısında , Sn. Talat , 2004’ te , güneyin Kıbrıs Türk Halkına karşı bakış açısını , şu cümle ile ortaya koydu .
“ Rumlar , nefes almamızı engellemek istiyor .”
Sn. Talat’ın 2004’ te koymuş olduğu teşhis , çok isabetli bir teşhis olarak tarihe geçmiştir .
Teşhisinde yanılmadı .
Çünkü Rumların bakış açısı , Kıbrıs Türk halkına karşı değişmedi ve nefes almamızı her geçen gün zorlaştırıyorlar .
Dünyayı , güven artırıcı önlemler sahteliği ile aldatmaya devam edeceksin .
Meclisine de “güven eksiltici önlemleri“ sağlamak için yasa tasarısı vereceksin.
KKTC‘ne , Baf ve İskele hava alanlarından gelen yolcuların , Türk araçları ile kuzeye gitmelerini engellemek için , Türk taksi ve minibüslerinin , güneyden yolcu alarak kuzeye götürmelerine , yasal engel koymak için , temsilciler meclisinden yasa geçiriyorlar .
Bu ne demek ?
Kuzeye geçecek olan her yolcu , güneyin izinli taksisi ile geçebilecek .
Yani , Türk taksicilerin ve minibüsçülerin nefes boruları sıkılacak .
Birçok taksici ve minibüsçü , ekmek paralarını bu taşımacılıktan sağlamaktadırlar .
Bu emek , ellerinden alınmak istenmektedir .
Alın size bir “güven eksiltici önlem .”
Pekala , bu tasarı yasalaştığı takdirde , ne olacak ?
Türk şoförlerin , oradan yolcu almasını engelledikleri için , araçlar o tarafa geçemeyince , kuzeye yolcu veya turist getiren , KKTC topraklarına giren Rum taksi , minibüs ve otobüsü girebilecek mi ?
Şu anda , bu konuda yasal bir engel yok .
Fakat , güneyden yolcu alan ve yolcu götüren Türk şoförlerin yaptıkları açıklamalara bakılırsa “ biz de onların kuzeye geçmelerini engelleriz“ oldu .
Engellenir , engellenmez .
O ayrı bir tartışma konusu .
İki halk arasındaki güven ivmesi ne olur ?
Yine ayni şekilde .
Avukat Akan Kürşat’ın tutuklanma olayına baktığımızda . Kuzeyin , güneye karşı güven ivmesi veya yelkovanı nereye yönelir ?
Artıya , mı ?
Eksiye , mi ?
Akan beye karşı getirilen suç isnadını da , burada tartışmak istemem .
O konuya girersem , sayfalar yetmez .
Burada belirtmek istediğim .
Bu atılan adımlar , maalesef , iki halk arasındaki güven bunalımını körüklemektedir .
Güven artırmak , sadece , komitelerin çalışması veya iki toplumlu etkinliklerle, bu güne kadar , ne yarar sağladı .
Sokaktaki vatandaşa , sorulsun .
Sosyal yaşantıda , iki halk arasındaki , güven ibresi , artıya tavan yapacağına , İkinci Niko’nun girişimleri ile taban yaptı .
Stevart raporu , iki halka da eşit davranarak yazmış .
Doğru veya yalan .
Ona da girmeyeceğim .
Eşit davranılmasında , karşıtlık varsa .
Ve .
Kıbrıs Türk halkı hala daha azınlık gözü ile görülüyorsa , ki davranış ve açıklamalarından bu çıkıyor .
30 Ocak’ta , Maria hanımla ne konuşulacak?
Ha . Zemin yoklayacakmış .
Maria hanım gelmeden , güney , o zemini de Crants Montana’daki gibi berhava etti .