ADA TV’de yayımlanan İşin Aslı Programı’nda Aslıhan Ünver’in sorularını yanıtlayan CTP Milletvekili Ürün Solyalı, Rum tarafının hukuku siyaseten ceza usulü kullandığını, bu sebeple Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in değnek gösteren açıklamalar yaptığını ifade etti. Solyalı programda yapmış olduğu açıklamalarda sözlerini şöyle sürdürdü: “Günün sonunda Güney Kıbrıs, o değişikliklerle Rum taşınmaz mallarını kullanan kimselerin suç işlediği konusunda yasal değişiklik yaptı. O günlerdeki açıklamaları da bugünün açıklamaları ile okumak gerekli. O günlerde Güney Dışişleri Bakanı Kombos, Kuzey Kıbrıs'a yatırım yapan insanları tedirgin edeceklerini belirtmişti. Mülkiyet meselesi, altı başlıktan en önemlisiyken, kişilere indirgeyerek, ceza kılıcı şeklinde, korku yaratmaya çalışmalarını kabul etmiyorum. Bu mesele kişilerden kişilere çözülebilecek bir mesele asla değildir. Bu mesele Kıbrıs sorununun önemli bir meseledir. Bundan kurtulmanın tek yolu da görüşme masasına oturmaktır. Mülkiyetin de burada çözüleceği bir alan olduğunun bilincindeyiz. Bunu gözeterek Kıbrıslı Rumlara baskı kurgulanabilir. Kimlere tutuklama, soruşturma emri çıkarıldı bilmiyoruz, o anlamda da emlakçılık, müteahhitlik yapan belki de Rum malında oturan insanların Güney'e geçme konusunda tedirgin hissetmesi amaçlanan bir durumdu. Tedirginlik yaratıldı, bunun çözülmesi noktasında sorumluluk Türk tarafında olmak zorundadır. Hristodulidis'in yapmış olduğu değnek gösteren açıklama bu şekilde çözülebilir. Rum tarafı hukuku siyaseten ceza usulü kullanıyorlar ve bunu yaparken haklı durumda görünüyorlar uluslararası camia noktasında. Bunu da kabul etmemek gerekiyor. Türk tarafı olarak muhataplarımıza girişimlerimizi yoğunlaştırmamız gerekiyor. Doğru şekilde irtibat kurmalı ve Rumların bu tutumunun neden yanlış olduğunu anlatmamız gerekiyor.”
TMK GÜÇLENDİRİLMELİ
“Görülebilen en önemli çözüm yöntemi müzakeredir. Rumların, masaya oturmaya hazırım blöfünü görmek zorundayız çünkü samimiyetleri konusunda hepimizin şüpheleri var. En hızlı gündeme gelecek konu bir ara siyasi anlaşma ile taraflarca mülkiyet gündeme getirilmelidir. Cezai soruşturmaya dahil edilmeyeceği bir işbirliği anlaşması yapılmalıdır. Taşınmaz Mal Komisyonu'nun güçlendirilmesi gerekmektedir. Uluslararası hukuk çerçevesinde bu iş çözülebilir. Mülkiyet hâli hazırda görüşme masasının başlığıdır. Palyatif, geçici çözüm yöntemlerini aramak çok da doğru değil. Mülkiyet konusunun öncelikle görüşme masasında ele alınması Kıbrıslı Türkleri rahatlatacaktır. Korku ile konuşulması boyutu bu şekilde geriye düşecektir.”