Manavoğlu: “Uluslararası camia KKTC’nin arkasında değil”

9. Dönem Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, Kıbrıs sorunu hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin dış politikada ilişkilerini normalleştirme noktasına gittiğini aktaran Manavoğlu, uluslararası camianın Kıbrıs Türklerinin yanında olmadığını ve her zaman güçlü olanın söz sahibi olduğunu savundu. Türkiye’nin güç sahibi bir ülke olmasından dolayı Kıbrıs sorununda belirleyici bir ülke olabileceğini söyleyen Manavoğlu, taleplerin daha net ve sık bir şekilde aktarılması gerekliliğine vurgu yaptı. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in üçlü görüşme ile ilgili açıklamalarını aceleci ve samimiyetsiz bulan Manavoğlu, “Yaptığı hareketlerden şunu anlıyoruz ki Kıbrıs Türk tarafını ve Türkiye’yi zor duruma sokmak istiyor. Samimiyetsiz ve yalan bir şekilde süreci götürecek olan başkan karşımızda olduğu sürece sağlıklı adım atılamaz” dedi. Kıbrıslı Türklerin yaşadığı haksızlıkların uluslararası alanlarda daha çok dile getirilmesi gerektiğini ifade eden Manavoğlu, iletişim ve teması kesmenin doğru olmadığına inanç belirtti.

Ada TV’de Aslıhan Ünver’in sorularını yanıtlayan 9. Dönem Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu’nun programda yapmış olduğu açıklamaların satır araları şu şekilde: “Türkiye uluslararası camiada ilişkilerini normalleştirme noktasına gitti. Kıbrıs sorunu daima Türkiye Cumhuriyeti’nin liderliğinde görüşüldü. Türkiye Cumhuriyeti zamanında federasyona da destek verdi. Dış politikada Türkiye Cumhuriyeti’nin iradesi noktasında hareket edilebilecek bir durum var. Uluslararası camia Kıbrıs Türklerinin yanında değil. Güçlü olan her zaman söz sahibi oluyor. İstediğin kadar haksızlığa uğradığını anlat, güçlü olan konuşuyor. Bu yüzden taleplerimizi daha net ve sık bir şekilde aktarmamız gerekiyor.”

“HRİSTODULİDİS YALANCI VE SAMİMİYETSİZ”

“Hristodulidis üçlü görüşme için bana teklif geldi dediği için doğal olarak kamuoyunun beklentisi Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın cevap vermesiydi. Teklifin gelmediği söylendiğinde kimin yalan söylediği konusunda tartışmalar oldu. Kötü bir görüntü ortaya çıktı ama ertesi gün yapılan konuşmalarda belli ki BM üçlü görüşmeyi dizayn etmeye çalışıyor ama organize olmadan Hristodulidis’in bu açıklamayı yapması süreci çökertti. Hristodulidis’in yaptığı bu aceleci açıklama samimiyetsizliğini ortaya koydu ve çözüm düşüncesi olmadığını gösterdi. Yaptığı hareketlerden şunu anlıyoruz ki Kıbrıs Türk tarafını ve Türkiye’yi zor duruma sokmak istiyor. Samimiyetsiz ve yalan bir şekilde süreci götürecek olan başkan karşımızda olduğu sürece sağlıklı adım atılamaz.”

“OYUNDAN KAÇAN ŞIMARIK ÇOCUKLAR GİBİ DAVRANAMAYIZ”

“İletişimi ve teması kesmemenin doğru olduğuna inanan bir kişiyim ben her konuda. Tezimiz farklı olabilir ama halkın yaşadığı sorunlar bir yerlerde konuşulacaksa sadece içte veya Türkiye’de anlatmak yerine uluslararası camiada da anlatılmalı. Tatar bir yerde iletişimi koparıyor. Dışarıdan baktığımızda ortak zemin yok konuşmam denildiğinde, beğenmedim oynamam imajı çiziliyor. Oyundan kaçan şımarık çocuklar gibi, yenilmeyi göze alamayan özgüven sorunu yaşayan görüntü oluşuyor. Ortak zeminin olmadığı anlatılıyorsa, bir şekilde istenen ortak zemine çekebilmek için iletişim ve temas olmalı. Uzaktan oturup ortak zemin olmadığı söylendiğinde tamamen tüm iletişim kesiliyor. “

“YENİ ARGÜMANLAR ORTAYA KOYMAMIZ LAZIM”

“Yaşadığımız adil olmayan izolasyonları uluslararası camiaya daha çok anlatmalıyız. Hep aynı şeyleri söylemekle de olmuyor, yeni argümanları ortaya koymamız lazım. Her gün papağan gibi hamaset yapılmaz. Kıbrıs Türk halkı yıllardır ambargolar altında eziliyor, 2004’te Annan Planı ile birlikte kazanımlar konusunda büyük haksızlıklara uğradık. Cumhurbaşkanı’nın da izolasyonların kaldırılması ve doğrudan temas noktasında talepleri olmuştur bu talepleri yurt dışında da sık sık dile getirmelidir. Bugün federasyon tezi öldüyse, yeni bir model şekillendirilecekse bu ancak iletişimle, aynı masada oturup tartışmakla olur. Kimse altın tepsi ile bir şeyler sunmayacak. Özellikle vatandaşlık konularında Rum’a baskı yapılması gerekir, karma evlilik mağduru birçok çocuğumuz var. Bunlar uluslararası camiada daha çok konuşmalı. Bu hakları Cumhurbaşkanı sürekli olarak dile getiriyor ancak yurt dışında da bu konuda baskı kurulmalı. “
Bu haber 182 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER