KIRGIZLI SANATÇILARIMIZ

Savaş Ünal başkanlığındaki Avrasya Sanat Kültür Edebiyat ve Bilim Dernekleri Federasyonu, kasım ayında ‘36. Uluslararası Türk Dünyası Kültür Sanat Şöleni’ ne geldi.

Savaş Ünal başkanlığındaki Avrasya Sanat Kültür Edebiyat ve Bilim Dernekleri Federasyonu, kasım ayında ‘36. Uluslararası Türk Dünyası Kültür Sanat Şöleni’ ne geldi. Adamıza gelen Kırgız sanatçılarımız, Kültür Dairesi’nin de destekleriyle Atatürk Kültür Merkezi, Lefkoşa’da yaptıkları gösterileriyle, danslarıyla, şiirleriyle, çalgılarıyla, şarkılarıyla harika bir akşam geçirmemize vesile oldular. Kırgız sanatçılarımıza teşekkürlerimi sunarken onları biraz da olsa; sizlere tanıtmak istiyorum.
Burulkan Stamkulova
Kırgızistan Cumhuriyeti, Calal-Abad ili, Aksı ilçesi, 1 Nisan 1963'te doğmuştur. Şarkıcı, sanatçı, destancı ve En İyi Halk Sanatçısı ünvanını almıştır. 'Kel-kel' (gel gel), 'Dil bilet' (kalp bilir), 'Baarı sen' (her şey sen) şarkılarının yazarıdır, bestecisi kendisi. Komuzda oynar, şarkı söyler. Ayrıca, pedagogdur. Sevgili Burulkan, öncelikle gülümsemenle; sonrasında dansınla, çalgınla, sesinle mükemmeldin. Bana gösteri bitiminde hediye ettiğin takıları ömrüm boyunca saklayacağım.
Eliza Adatova
Sunucu, şarkıcı, özel eğitim uzmanı ve Uluslararası İlişkiler ve Türkçe mezunu. Özgeçmişini, duygu ve düşüncelerini kendi cümlelerinden okuyalım: “24 Mart 1987'de sevgi ve yaratıcılık dolu bir ailede dünyaya geldim. Emekli bir sağlık çalışanı olan annem, işine olan bağlılığı ve insanlara yardım etme isteğiyle benim için her zaman bir ilham kaynağı oldu. Onun iyiliği ve hayata karşı şefkatli yaklaşımı, çevremdeki insanlara saygılı ve duyarlı olmanın önemini gösterdi. Bu merhamet ve anlayış değerleri, profesyonel yaşamımın temelini oluşturdu ve beni başkalarına yardım etme yoluna yönlendirdi. Sanatçı ve ressam olan kız kardeşim, olağanüstü yaratıcılığıyla her zaman bana ilham verdi. Onun sanatı aracılığıyla duygularını ve düşüncelerini nasıl ifade ettiğini keyifle izledim. Sanat, hayatımızın önemli bir parçası haline geldi ve ben de renkler, müzik ve edebiyatla büyüdüm; bu, kendimi ifade etme biçimlerine derin bir sevgi geliştirmemi sağladı. Türk Dünyası İşletme Fakültesi, Uluslararası Ekonomik İlişkiler alanında yüksek lisans diploması aldığım Calal-Abad İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi'nden mezun oldum. Bu eğitim, karmaşık ekonomik süreçleri anlama konusunda sağlam bir temel sağlasa da, gerçek tutkum her zaman insanlara yardım etmek ve sanatta yatıyordu. Şu anda özel bir rehber olarak çalışmaktayım ve son on dört yıldır otizmli çocuklar için olan Nur Darika Rehabilitasyon Merkezi’nde Terapist olarak görev yapıyorum. Bu deneyim, profesyonel becerilerimi geliştirmemin yanı sıra, zor zamanlarında sadece bir yardım eli uzatarak insanlara destek olmanın önemini daha iyi anlamamı sağladı. Sanata olan tutkum, özellikle halk şarkıları söylemek, Kırgız enstrümanı olan taka ve şıngırakta oynamak benim için ilham kaynağı ve kendimi ifade etme yolu oldu. Müzik, hayatımı canlı renkler ve duygularla dolduruyor. Ayrıca, Türkçe, Özbekçe, Rusça ve İngilizce gibi birkaç dilde şiir ve roman, öykü okumayı seviyorum. Bu, hem edebi becerilerimi geliştirmeme yardımcı oluyor hem de düşüncelerimi ve duygularımı çevremdeki insanlarla paylaşmamı sağlıyor. Bunun yanı sıra, kendi memleketimde sanat festivallerinin sunucusu ve organizatörü olma yolculuğuna başladım.
Kasım ayında, Avrasya Kültür, Sanat, Edebiyat ve Bilim Federasyonu tarafından düzenlenen bir festivalde yer almayı dört gözle bekliyorum. Bu, yeteneklerimi sergilemek ve benimle aynı tutkuları ve değerleri paylaşan insanlarla tanışmak için harika bir fırsat olacak. Ülkemizin kültürüne ve sanatına katkıda bulunarak profesyonel bir birey olarak kendimi geliştirmeyi umuyorum. Yaratıcılığın ve merhametin gücüne inanıyorum. Birlikte dünyayı daha iyi hale getirebiliriz, diye düşünüyorum.” Evet, sevgili Eliza, dilediğin gibi de oldu. Geçtiğimiz kasım ayında adamızda bana göre unutulmaz bir gecede yer aldın. Senin gibi genç, yetenekli, bilgili, kariyer sahibi bir kişilikle tanıştığım için çok mutluyum.
Darika Adatovna Acar
Tabii ki sevgili arkadaşım, Darika Adatovna Acar. İki sene önce: “Ben, Kırgız’ım. Kırgız kızı; Türk geliniyim. Özü, soyu bir iki ülke arasında köprüyüm. Dünyanın dört bir tarafına dal, budak ve kök salmış büyük bir milletin, Türk milletinin ferdiyim.” diyen bu yetenekli, güzel, iyiliksever, şiire aşık kadınla tanışma fırsatı bulmuştum. Hiç bitmeyecek bir dostluk kurmuştuk. Bu dostluk, denizleri aşıp da taşan bir dostluk. Hatta, yazılarımda onun adı sık sık geçer. Onun şahsında, diğer tüm sanatçı arkadaşlarıma sevgiyle sarılıyor, teşekkürlerimi sunuyorum.


Bu haber 113 defa okunmuştur

:

:

:

: