Bu gün , Dr. Küçük’ün aramızdan ayrılışının , 41‘inci yıl dönümü .
Kıbrıs Türk Halkı , İngiliz sömürge idaresine girdiği tarihten sonra .
Tabir caiz ise , hem öksüz , hem de yetim bir durumda kalmıştı .
İngiliz Sömürge idaresinin , nüfus politikası nedeni ile , adadaki varlığı , Rumların varlığının gerisine itilmişti .
İngiliz’in , Ada Türklerine , bilerek ve isteyerek yaptığı bir politika idi .
Devlet dairelerine , Türkler alınmamakta , Ticaret , gayrimüslimlerin tekelinde kalacak bir sistem , oluşturmuşlardı .
Türk Halkında aydınlar , parmakla gösterilmekte idi .
Dünyadaki milliyetçilik akımları ile birlikte , Kıbrıs’ta da , bunun yansımaları olmuş . Göç ettirilerek , adanın çoğunluğu haline getirilen Rumlar . Adanın Yunanistan’a bağlanması için , ateşli faaliyetlerini yaptıkları yıllarda , Dr. Küçük , adaya , bir tıp Dr. olarak gelir .
Çok kısa süre içinde de , kendini , var olma eylemlerinin içinde bulur .
O bir doktordur ve halkı için vereceği mücadeleye , sağlık hizmetlerini de dahil eder .
Cuma günleri .
Türk Halkına , bedava sağlık hizmetleri vermeye başlar .
Adanın dört bir yanından , kadın , erkek , çocuk , şimdi müze olan binada , Dr. Küçük’ün muayenesinden geçmek için , sıra beklerlerdi .
Halkın , sosyal , kültürel ve eğitim alanları ile , çok yakından ilgilenip , çıkış noktaları bulmak için , adete çırpınmıştı .
O .
Katıksız , Atatürk ilke ve devrimlerinin , yılmaz uygulayıcısı bir erdi .
Latin harflerine geçilmesinde , adada , çok büyük bir gayret göstermiş . Halkın Sesi Gazetesini , bu amaç için devreye sokmuştu .
Kıbrıs Türk Halkının , adada , bekalığı için , durmadan , usanmadan , mücadele etmiştir .
Adanın , en ücra yerlerindeki , Kıbrıs Türkleri ile ilgilenmiş , oralara giderek , yaşantılarını incelemiştir .
Eoka belasından , köylerini terk eden , Türk göçmenler için , güvenli yerlerin bulunup , oralarda ikametleri sağlanmıştır .
O’nun , tarihe geçen veciz sözlerinden biri de şuydu .
“ Kıbrıs Türk’ü , Türkiye’siz var olamaz .“
Bu sözünde , Dr. Küçük’ün haklılığı , yıllar sonra , türlü saldırılara uğrayan , Kıbrıs Türk Halkının , Türkiye ile var olduğu da sabit oldu .
Halkın Sesindeki yazıları ile de , zaman zaman , İngiliz Sömürge yönetimi ile , başı derde girerdi .
Halkın Sesi’nde , yazılarımın çıktığı yıllarda , sohbetlerimiz olurdu .
Yazılarından dolayı , mahkemelere düştüğünü , hep anlatırdı .
Dr. Küçük , mücadele yıllarında , iki cepheye karşı savaşmakta idi .
Bir , İngiliz Sömürge yönetimine .
Bir de , Rum , Yunan ikilisine karşı .
1963 yılında , katliamların başladığı dönemde .
Binlerce Türk göçmen , Türk kesimine akın etmeye başladı .
Türk göçmenler için , barınacakları evlere ihtiyaç hasıl oldu .
Ortaköy’de , kendine ait olan arazileri , göçmen evi yapılması için ,
halka sundu .
Ayni zamanda , şehitlerin gömülmeleri için de , Tekke Bahçesindeki gayri menkulü , şehitlere , amade kıldı .
Halkla diyalogu , çok sıcaktı .
Bu ilişkiyi , Cumhurbaşkan Muavini olduktan sonra da devam ettirdi .
Onun liderliği ile , Kıbrıs Türkü , özgür ve egemen bir devletin varlığının oluşmasını , kendinden sonra gelen yeni nesle devrederek, gerçekleştirmiştir .
Dr. Küçük , ektiği tohumların meyvesini görerek , hayata veda etmiştir .
Bu , dünyada , her lidere nasip olmuyor .
41. ayrılış yılında , rahmetle , özlemle , saygı ve minnetle anıyorum .