‘10.CYCLAMEN+’ BAHÇE SERGİSİ VE ‘AFRODİT’İN ZEYTİN AĞAÇLARI’ FOTOĞRAF SERGİSİ

Her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve çoğunluğunu Kıbrıs bitkilerinin oluşturduğu Hikmet Uluçam bahçe sergisinin 10.’su 8 Mart 2025 saat 14.00'te halkın ziyaretine açıldı. Bu sergiyi de evin içerisine girdiğinizde görebilirsiniz.

Her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve çoğunluğunu Kıbrıs bitkilerinin oluşturduğu Hikmet Uluçam bahçe sergisinin 10.’su 8 Mart 2025 saat 14.00'te halkın ziyaretine açıldı. Bu sergiyi de evin içerisine girdiğinizde görebilirsiniz. Evin içerisindeki bir duvarı da ‘Afrodit’in Zeytin Ağaçları’ süslüyor. Sergi 13 Nisan 2025’e kadar pazartesi ve perşembe günleri haricinde her gün saat 10.00'dan 17.00'ye kadar gezilebilecek. Sergi, bayram süresince de açık olacak. Bu serginin yanında bir de fotoğraf sergisi bulunuyor. En önemlisi de fotoğrafların hemen yanında, bu sergilere ev sahipliği yapan ve Şubat 1986 tarihli evin fotoğrafı duvardaki yerini çoktan almış.
Hikmet Uluçam Kimdir?

1950 yılında Kıbrıs’ta Uluçam (Baf)’da doğdu.1975 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisini yüksek lisansla bitirdi. İstanbul’da İstanbul Reklam, Cen Ajans, Reklam Ajans’ta Grafiker ve Sanat Direktörü olarak çalıştı.1982-1988 UNDP programı çerçevesinde kurulan seramik atölyesinde Üretim Müdürü olarak çalıştı. 1988-1991 A-N Grafik (Kıbrıs) Ltd.’ de Grafik Bölüm Şefi olarak görev yaptı. 1996-2003 A-N Grafik (Kıbrıs) Ltd.’ de Matbaa Müdürü olarak görev yaptı. Birçok kişisel ve karma sergilere katıldı.

Beni Çocukluğuma Götüren Bahçe Sergisi
Cactus Gardens Art Gallery, 64, İsmail Beyoğlu Cad. Lapta adresindeki eve gittiğimizde bahçe kapısını açmadan hangi güzelliklerle karşılaşabileceğimizi az çok tahmin etmiştik. Medoş lalelerini ve hemen yanı başındaki sapsarı, kocaman göbekli, büyük, parlak yapraklı lalelerini görür görmez anılarım canlanmış oldu. On yaşlarındayken evimize yakın koruluğun yüksek yerlerinde bu lalelerden bulduğumuzdaki gülümsemelerimiz aklıma geldi. Ne çok severdik kokularını? O siyaha yakın kırmızılıklarıyla ne kadar da güzel ve bir o kadar da ulaşılmaz, eşsiz görünürdü gözümüze. Sarı, parlak herhangi bir şey gördüğüm zaman, aklıma çocukluğumdaki bu laleler gelir. Belki de bunun içindir ki sarı rengi severim. Tavşankulakları, küçüklü büyüklü kaktüsler, mor menekşe, beyaz, pembe, lila renklerinde laleler. Ben, bu lalelere orman laleleri derim. Halen de her şubatta birkaç kez toplar, evimde onları ta ki solana kadar, taç yaprakları vazonun kenarlarına dökülene kadar misafir ederim.
Bahçede Neler Var?
Deniz ve dağ manzaralı Lapta’daki bahçe, bugünlerde adanın iki tarafından ziyaretçi akınına uğruyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da çiçeklerin açmasıyla rengarenk bir örtüye bürünen bahçeyi gezenler, Hikmet Uluçam’dan bilgi alıyor, bol bol fotoğraf çekiyor. Bahçe, cennetin içerisinde bir renk cümbüşü gibi. Dağlarda yetişen ağaç çeşitlerinin %90’ı bu bahçede var. Hikmet Bey’in Rum tarafındaki Tarım Dairesi’nden getirmiş olduğu Kıbrıs sediri yedi sene içerisinde boyunu geçmiş. Uluçam, bu bahçeyi kendisi anlatıyor: “Bahçede 16 çeşit orkide bulunmaktadır. 200 çeşidin içerisinde 21 adeti endemiktir (Kıbrıs endemiği). Aşağı yukarı 12 tanesi de Kuzey Kıbrıs endemiğidir. Örneğin, St. Hilarion lahanası, St. Hilarion adaçayı, Casys Delfinium, Lapta’nın yine Orfis Lapetika’sı. Bunların yanında, nesli tehlike altında olan kırmızı alıç var. Bu ağaçtan Karşıyaka’nın üst taraflarında birkaç tane kaldı. Ben, aşılama yöntemiyle 30 adet çoğalttım. Bunların 5 tanesi, St. Hilarion Kalesi’nin içerisinde; 2 tanesi Alsancak Milli Parkı’ndadır.”
Tavşankulakları ve Laleler ve Fazlası
Bahçeye ilk girdiğinizde yerden fışkıran tavşankulakları (siklamen) ile Kıbrıs’a özgü Medoş laleleri ve genellikle ormanlık bölgelerde bulunan doğal lale türleri (anemmon) göz alıyor. Uluçam, söze devam ediyor: “Medoş lalesi de Kıbrıs endemiğidir. Nesli tükenmekte olan bu lalenin adı, Tulipa Cypria’dır. Bahçede, 50 bin civarında lale vardır. Bu sene, yeni bir lale türü edindim. Adı, Tulipa Averensis. Tehlike altında olanlardan Delfinium var. Yedikonuk bölgesinde yetişir. Yudi Dağı’nın altında vardı. Şu an, orada neredeyse yok gibi. Bunları bahçemde çoğaltırım. Özellikle, İngiliz döneminde okul bahçelerinde ekilen keten çiçeği, Girit çiçeği, şebboy gibi çiçekler de mevcut. 3 çeşit adaçayı var: St. Hilarion adaçayı, Kuzey Kıbrıs endemiği olan Değirmenlik adaçayı ( Salvia Veneris) ve bildiğimiz adaçayı. Tüylü yaprakları olan, Lapta bölgesinde yetişen; fakat inşaatlardan tükenen Engerek otunu da tohum alıp bahçemde yetiştirdim. Kıbrıs lavantasını da var.”
YAPRAK FOSİLİ BULUNAN TAŞLAR
Bahçede ağaç yaprağı fosillerinin bulunduğu kaya parçaları da mevcut. Uluçam, defne, çınar, incir ve üzüm yaprağı fosillerinin bulunduğu kaya parçalarının 30 bin yıllık olduğunu vurguluyor. Alayköy taş ocağından çıkmış ve üzerinde deniz kabuğu fosilinin bulunduğu kaya parçasına da dikkat çeken Uluçam, bunun Kıbrıs’ın büyük bir bölümünün bir zamanlar denizin altında yer aldığının bir göstergesi olduğunu dile getiriyor.
Kaynaklar:
https://haberkibris.com
https://www.arkhelefkosa.com
Bu haber 270 defa okunmuştur

:

:

:

: