Hristo .
Batılı emperyalistleri , güneyde üslendireli beri “ abbos oldu .“
Eskiden umut , AB idi .
Şimdi umut , Amerikan emperyalizmi .
Öyle bir .
Dezenformasyon yapıyor ki , kendi halkına , yalan algılarla , geçmişteki eski liderlerin yaptığı gibi , yalandan nağmeler söyletiyor .
Amerika , güneye yerleşti ya .
Anlaşmaya da , gerek yok .
Yalan söylemlerle , zamana oynayarak , hedeflerine varılacak yolun , gidişini Amerika’ya yüklediler .
Nasıl mı ?
Amerika , isteklerini yerine getirecek ve Türkiye’yi adadan atacak , bize de 74 ‘de yapamadıklarını yapıp , lime lime edecek .
Yani geçmişte yaptıkları gibi , bir çok Kıbrıslı Türk’ü , kesici aletlerle parçalayıp yok edecek .
Hayda .
Bu da nereden çıktı diye , soracak olan , mutlaka çıkacak .
Güneye geçiş yapan veya çalışan Türklerle , yaptığım sohbetlerde öğreniyorum ki .
Rum Halkındaki genel kanı , yukarıda yazdıklarımdır .
Bütün umutları , şimdi Amerika’da .
Amerika’daki Baş piskopos , Trump’ı ziyaretinde , söylemedi mi ?
“İstanbul’a , harekat yap , Constantinopolisi al “ diye .
E , baş piskopos da böyle demişse , umutlar daha da artmış duruma geldi demektir .
1974‘ te de , ABD Başkanı , Nikson’a güvenmişlerdi .
Umdukları dağlara , kar yağmıştı .
İnsan , hiç geçmişine bakmaz mı ?
Halkını , buna inandıran bir başkan .
O da , bu hayale kapılmış olacak ki, adayı birleştirmek şöyle dursun , bölünmüşlüğü , kalıcılaştıracak ne varsa yapıyor .
Ana babadan biri , Kıbrıs vatandaşı olan , karma evliliklerden doğan çocuklara. Temel bir insan hakkı olmasına rağmen , vatandaşlıklarını vermiyor .
Bu evliliklerden doğan çocuklar ve yakınlarının , güneyde yaptıkları , gösteri yürüyüşüne , misilleme yaparak , güneye geçişlerde , bin bir zorlukların yanında , güneyin kimlik kartı isteniyor .
Dün , bir çok kişi , güneye bu yüzden geçemedi .
Kuzeydeki , taşınmazlarla ilgili , çıtayı yükseltmeye de kararlı .
Güneyin , baro avukatlarına talimatlar vererek . Kuzeyde Rum mülkleri üzerinde ikamet edenleri , polise şikayet yapmaları için , Rum mülk sahipleri ile temasa geçmelerini istedi .
Adayı , birleştirecek ne varsa , bizim , Niko hepsini yapıyor .
Uğraştı , didindi .
Adaya , Türkiye’nin ve KKTC’nin onayı bir yana , görüşü bile alınmadan yapılan temsilci ataması ise , yemekten sonra , bobastoya döndü .
Bizim Niko .
Bir de Şengen’i beceriyor .
Her halde , bir şey biliyor da , bunları yapıyor ?
Bizden söylemesi .
Bu hareketler ve icraatlar .
İki halkı , daha da uzaklaştırır .
Hani , iki lider , son toplantıda güven yaratıcı önlemlerde mutabık kaldıydınız .
Güven yaratıcılık , böyle mi olur ?
Bu , olsa olsa , güven bunalımı yaratmaktan , öteye geçmez .
Bu gaflar , bilerek yapılıyor .
Ve .
Bilerek , isteyerek , adanın bölünmüşlüğünü , kalıcı hale getirerek , geçmişte masayı , devirdiği gibi.
Şimdi de .
Dinamitleyerek , berhava etmek .
Pek ala , sonra ne olacak derseniz .
Yukarıda izah etmiştim .
Yeni Umut , Amerika .