TAŞINMAZ MAL KOMİSYONU GÜVEN KAYBEDİYOR
Kürşat, 2005 yılında kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bugün itibarıyla tartışmalı hale geldiğini ifade etti. Komisyonun işlevselliğini yitirdiğine işaret eden Kürşat, sürecin hem hukuken hem de siyaseten sıkıştığını söyledi. “Bu yapı gözden geçirilmeli. Aksi takdirde, hem hukuk hem de siyaset bizi daha da köşeye sıkıştırır” uyarısında bulundu.

“LOİZİDOU VE ORAMS DAVALARI TARİHSEL ÖNEM TAŞIYOR”
Kürşat, mülkiyet meselesinin uluslararası boyutunu hatırlatarak, 2000’li yılların başında AİHM önünde görülen Loizidou davasıyla başlayan sürece değindi. Bu davalar sonucunda Türkiye çok ağır tazminatlar ödemek zorunda kaldı. Kürşat, AİHM’in sadece tazminat değil, takas ve iade seçeneklerinin de iç hukukta değerlendirilmesini şart koştuğunu hatırlattı. 2003’te kurulan Mal Tanzim Komisyonu ve ardından 2005’te oluşturulan Taşınmaz Mal Komisyonu ile birlikte Kıbrıslı Türklerin çözüm iradesi ortaya konduğunu belirten Kürşat, “O dönemki Mehmet Ali Talat liderliği, AİHM kararlarıyla uyumlu bir iç hukuk mekanizması kurdu ve etkinliğini gösterdi” dedi. Bu sürecin devam ettirilmesi gerektiğini vurguladı.

“MASADAN KAÇARAK ÇÖZÜM OLMAZ”
CTP Milletvekili, Kıbrıs sorununun çözümü için müzakere masasına geri dönülmesi gerektiğini ifade etti. “Masaya oturmayarak, diyaloğu reddederek çözüme ulaşamayız” diyen Kürşat, bugünkü siyasi tavrın Kıbrıslı Türklerin uluslararası meşruiyetini zedelediğini savundu.

“KARMA EVLİLİKLERDEN DOĞAN ÇOCUKLARIN KİMLİK HAKKI TANINMALI”
Kürşat, karma evliliklerden doğan çocuklara kimlik verilmemesinin ciddi bir insan hakkı ihlali olduğunu belirtti. “Bu çocukların temel hakları teslim edilmeli. Bu mesele, sadece teknik değil, ahlaki ve hukuki bir sorundur” dedi.

“EKONOMİK ÇÖKÜŞ HUKUKİ SIKINTILARI DERİNLEŞTİRİYOR”
Ekonomik krize de değinen Kürşat, maliyenin borçlanarak maaş ödemesini ülkenin “duvara tosladığı” şeklinde yorumladı. Bu durumun, mülkiyet gibi yapısal sorunların çözümünü daha da acil hale getirdiğini ifade etti. Kürşat konuşmasını, “Sorunlardan kaçmak çözüm değil. Bu toplumun önünü açacak vizyon sahibi bir liderliğe ihtiyaç var” sözleriyle noktaladı.