Bir , 20 Temmuz kutlamasını daha geride bıraktık .
Bu yıl kutlamalar , katılım bakımından , diğer kutlamaları geride bıraktı .
Tahsisat eksikliği nedeni ile , şafak nöbetinin yapılmaması ise , eleştirilere neden oldu .
Bu yılki kutlamalarda , her yıl olduğu gibi , muhalefet ve eleştiriler , eksik olmadı .
İki marjinal partinin , Türkiye’yi işgalcilikle suçlaması . Hem içte , hem de Türkiye’de , tepki gördü . Türkiye’nin , barış harekatını yaptığı , 20 Temmuz 1974‘ten buyana , harekatın , bir işgal niteliğinde olduğu yollu , hiçbir uluslararası kuruluştan, resmi bir açıklama gelmedi .
Aksi , birçok devlet ve resmi kuruluştan , harekatın yapılması için , zamanın Ecevit Hükümetine , teşvikler ve öneriler gelmişti .
Barış harekatı .
Yunan işgalini önleyen ve uluslararası anlaşmalara dayanarak , yapılmış bir harekattır .
Harekatın , bir işgal harekatı olduğu , varsayımından hareketle . Atina Temyiz Mahkemesinde , 1979‘da açılan dava için , Mahkeme . Harekatın , uluslararası anlaşmalara dayanılarak yapıldığına , karar vermiştir .
BM Teşkilatından , bugüne kadar , Türkiye’nin , adayı işgal ettiğine dair , bir kararı var mı ?
Yok .
Aksine .
Harekatın yapılmasını isteyen , birçok ülke , zamanın siyasilerine , teşviklerde bulunmaktan da geri durmuyorlardı .
Buna , yaşanmış bir örnek vererek , yazıma devam edeceğim.
15 Temmuz’u , 20 Temmuz’a götüren , beş gün vardı .
Bu , beş günün bir akşamında .
SSCB‘nin Ankara büyükelçiliğinde , üst düzey diplomatlara ve siyasilere , resepsiyon verilmişti .
Elçiliğe , Türkiye’yi temsilen , Rahmetli Cumhurbaşkanı , Fahri Korutürk gitmişti .
Başbakan Ecevit , Londra’da , İngiltere başbakanı ile , ortak yapılması düşünülen , müdahaleyi görüşüyordu . Bu görüşmeden , bir şey çıkmadı .
İşte , o resepsiyonda , Rus Büyükelçisi , Korutürk’ün koluna girerek , kalabalıktan uzaklaştırarak , kulağına şunu söylemişti.
“ Ekselans , daha neyi bekliyorsunuz .”
Bilindiği gibi , adadaki darbenin ve Enosis’e giden yolun patenti , ABD idi .
Sosyalist blok ve bağlantısızlar hareketi , darbeye karşı çıkmışlardı .
Dolayısı ile , bu safsataya kulak veren , çok az sayıdaki kişiden , öteye gitmez .
Son paragrafta , hem kendisi kanser , hem de etrafını kanser eden , Teknecik’teki bacaya , değinmek istiyorum .
Baca , kanser yaymaya , devam etmektedir .
Sorun , bir sağlık sorunudur .
Bir an önce , bu soruna , çözüm bulunmalıdır .