Ada TV’de Gündem Özel Programı’na konuk olan Demokrat Parti eski Genel Sekreteri Ali Tunçtaşlı, parti içi yaşanan sorunlarla ilgili konuştu. Genel Başkan Fikri Ataoğlu’na eleştiriler yönelten Tunçtaşlı, “Demokratik başkaldırı yaparak yoluna dik duruşla devam edebilmesin. Bunu başardığı takdirde bizler de kendisine destek veririz. Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir” dedi.


“ADALET DUYGUSU NEREDE?”

Demokrat Parti eski Genel Sekreteri Ali Tunçtaşlı sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ataoğlu’nun, Demokrat Parti'ye zarar veren kişileri tek tek görevlerinden alması gerekir, yapılaşmayı tekrardan sağlaması gerekir. Tek bir kişiyi, iki göreve birden atamak kadar yanlış bir şey yoktur. Adalet duygusu nerede? Demokrat Parti içerisinde sadece belli kişilerin görev üstlenmesi ve bu kişiler de partiye bireysel olarak zarar vermeleri durumunda bunun faturasını ödeyecek olan Ataoğlu değil Demokrat Parti'dir. Günü geldiğinde halkına hesap vermelisin, kangren parmağı kesmelisin. Demokratik başkaldırı yaparak yoluna dik duruşla devam edebilmesin. Bunu başardığı takdirde bizler de kendisine destek veririz. Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir.”

“BEDEL ÖDEMENİZ GEREKİYORSA ÖDEYECEKSİNİZ”

“Demokrat Parti'de güven sorunu var. 30 yıllık alışılmış bir Serdar Denktaş dönemi, akabinde cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde istifa yaşandı ve Fikri Bey genel başkanlığı kucağında buldu ve yürüttü. Esas sıkıntı, Fikri Bey'de olmayacak şeylerin dahi her zaman ucunun açık bırakılması. Bırak halledeceğiz cümleleriyle güven kaybedildi. Kendine yakın olan insanların düşünceleri farklı ama çoğunluğa bakacak olursak güven vermedi. Partinin gerekli ihtiyaçlarını karşılayabilecek miyim düşüncesiyle gün geldi kargaya siyahtır diyemedi. Siyasette göz göre göre yanlışlara dik durup bedel ödemeniz gerekiyorsa ödeyeceksiniz. Bunun arkasında durulmazsa yanındaki üyelerin sana güvenmez.”

“PARTİ OYLARI DÜŞTÜ”

“Son Cumhurbaşkanlığı seçiminden günümüze üç seçim geçirdik, bu seçimlerde alınan oy oranları ile Fikri Bey'in partiyi teslim aldığı dönemdeki oy oranlarını karşılaştırıyorum bugün başarısızlığa başarısız demek zorundayız. Partinin oy oranları düşmüştür. Bizler böylesine büyük bir düşüş varken yanlışa yanlış demezsek biz burada görevimizi kötüye kullanmış oluruz.”