HEDEF TÜRKLÜK VE RUM İŞGALİNİ MEŞRU KILMAK!

Ada TV’ye konuk olan Cumhurbaşkanı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, Netflix'te yayımlanacağı açıklanan 'Famagusta” dizisini yorumladı:

Ada TV’ye konuk olan Cumhurbaşkanı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, Netflix'te yayımlanacağı açıklanan 'Famagusta” dizisini yorumladı:

Kıbrıs Barış Harekatı döneminde yaşananları çarpıtarak hikayeleştiren ve dijital yayın platformu Netflix'te yayımlanacağı açıklanan 'Famagusta' dizisi tepkilerin odağında olmayı sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, dizinin içeriğini ve arka planını Ramazan Adnan'ın sunumuyla Ada TV'de ekrana gelen 'Masada' programında anlattı.
'Sadece dizi meselesi değil bu. Ne ilk ne de son olacak. Bu çok büyük bir mücadele. Bunun altında yatan çok ciddi etkenler var.' diyen Işıksal, şöyle devam etti:
'Nasıl 'Holokost'u çıkarırsanız Yahudi kimliği üstüne hiçbir şey kalmaz, işte Türk düşmanlığı olmadan da ne Rum kimliği, ne dış politikası ne de iç politikası olur. Rum haklılığının tescillenmesi lazım. Onun için bunları daha çok sık göreceğiz.
Burada hedefler var. İlki Türklük. Yunanistan’da sık görürüz, amaç imaj yaratmadır, yani 'Türklük eşittir barbarlıktır, Türkler Orta Asya'dan gelen barbar bir kavimdir, biz deniz milletiyiz, biz antik Bizans’ız, biz medeniyiz, demokratız…' gibi. Bunun bu kadar kurgusal bir şekilde beslenmesi için bu tür şeylerin olması lazım. İlk amaç genel olarak bizim kimliğimiz, kültürümüz, geleneklerimizdir. Türk kimliğini olduğu gibi aşağılamak, hor görmek, vahşilikle özdeşleştirip kendi günahlarından arınmak…
İkinci ana hedef de şudur; Kıbrıs'ta bir işgal sorunu var, doğrudur. Ancak bu işgal sorunu, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Rumlar tarafından işgal edilmesi, yani uluslararası kamuoyu tarafından Rumlara hiç hak edilmediği, hiç hak etmedikleri gayri resmi verilen statüdür. Şimdi o haksız verilen statünün de hiç sorgulanmaması için, o haksız statüyü unutturmak için, 'Türkler işgalcidir.' diyerek, kendi bütün uluslararası hukuka ve siyasete aykırı olan pozisyonlarını meşru kılmaya çalışıyorlar. Yani ‘En iyi savunma ataktır.’ felsefesi. Son bir yılda yaşananlara bakmak yeterlidir. Dizi olayı dahil, bunların hiçbirini birbirinden bağımsız incelememiz mümkün değil.'
Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, yaratılan bu algının kabul edilmeye başlandığı andan itibaren bu durumun ülke imajını, turizmini ve farklı sektörleri zedeleyeceğini, yabancı ülkeye turist olarak gitmeye bile engel teşkil edebileceğini kaydetti.

'DİZİDE SAPIKLIK DERECESİNİN ÖTESİNDE SAHNELER VAR'

Söz konusu dizide Türkleri kötülemek için 'çok iğrenç sahneler'in olduğunu belirten Işıksal, 'Bu da bilinmeli, yani sapıklık derecesinin ötesinde. Bunlar kasıtla yapılmış.' dedi.

'Dizinin kurgu olduğunu biliyoruz, kurgu zaten isminde yani 'Famagusta'dan başlıyor.' diyen Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, 'Bütün olaylar Maraş'ta geçmesine rağmen sanki bütün şehir yani Mağusa'da işin içindeymiş gibi bir propaganda var.' ifadelerini kullandı.

'Türk askeri, Kıbrıs Türk halkını kurtarmaya geldiği, Maraş'a girildiği zaman Rumlar orayı çoktan terk etmişlerdi.' diyen Işıksal, 'İnsanın gülesi de geliyor. Kendileri söylüyorlar; ‘Biz kahvemizi bıraktık, çayımızı bıraktık, nasıl olsa geri geleceğiz’ diye… İnsanlar kaçtılar. Sokak sokak çarpışma olmadı. Hayalin sınırı yok.' şeklinde konuştu.

'15-20 MİLYON YUNANLI KADAR OLAMADIK'

Rum, Yunan ve Ermeni lobisinin baskısıyla Netflix'in kısa zaman önce Atatürk filmini kaldırdığına da dikkat çeken Hüseyin Işıksal, benzer bir baskı kurulamaması ile ilgili de şunları söyledi:

'Bizim o kadar gücümüz yok mu? Dünyada yaşayan 15-20 milyon Yunanlı kadar olamadı 100 milyonluk Türk halkı. Orta Asya’daki hakları saymıyorum. Gücümüzün biraz farkına varsak, biraz daha organize olabilsek yapacağımız çok şey var. Bugün Atamızın dizisi nasıl kaldırılıyorsa o platformdan, bizim de en az o kadar gücümüz olması lazım.'

Bu haber 303 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER