'YATIRIMCIYA YÖNLENDİRME YAPILMALIYDI'

TMK’nın işlevsiz bırakıldığını belirten Akansoy, “İnşaat sektörüne, bu ülkeye yatırım yapacaksanız TMK’yı gözetmek zorundasınız denilmeliydi. Yatırımcılara açık yönlendirme yapılması gerekiyordu. Bu yapılmadığı için sistem tıkandı” dedi. Akansoy, Kuzey Kıbrıs’ta yatırım yapan kişilere uluslararası hukuk çerçevesinde güvence verilmemesinin büyük bir hata olduğuna dikkat çekerek, bazı kişilerin yurtdışına seyahatlerinde tutuklama emri uyarısı aldığına dair bilgiler olduğunu da paylaştı.

'MEVCUT MÜLKİYET REJİMİ SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL'

Kıbrıs’ta sürdürülebilir bir mülkiyet rejiminin mevcut durumla mümkün olmadığını söyleyen Akansoy, “Var olan yapı sürdürülemez. Güneyde Kıbrıslı Türk malları üzerinde vasiliğe gidiliyor, tapular verilmiyor, mallar kiralanıyor. Rum yönetimi bu malları kamu amacıyla kullandığını belirtiyor. Bu durum, uluslararası hukuk zemininde karşı hamle yapmamızı zorlaştırır” ifadelerini kullandı.

'İKİ AYRI DEVLET GERÇEKÇİ DEĞİL, BU İŞ GEVŞEK FEDERASYONA GİDER'

Kıbrıs sorununun geleceğiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Akansoy, federal bir çözümün kaçınılmaz olduğunu söyledi. “1960 Cumhuriyeti'nde olduğu gibi garantörler bir araya gelerek, ‘siz anlaşamıyorsunuz, kavga ediyorsunuz, size yeni bir yapı kuralım’ diyebilir. Eğer Kıbrıs sorunu uluslararası camiada yeniden öncelikli hale gelirse ve Türkiye AB’deki beklentilerini savunmak istiyorsa, bu iş gerçek anlamda federal çözüme gider” dedi. Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları, güvenlik dengeleri ve Avrupa Birliği’nin savunma politikaları çerçevesinde düşünüldüğünde, gevşek federal bir yapı içerisinde çözümün daha rasyonel olduğunu ifade eden Akansoy, “Günün sonunda iki ayrı devletin olmayacağı çok açıktır. Tüm dominolar ve argümanlar bunu söylüyor,” diyerek, Kıbrıs’ta iki devletli çözüm tezlerinin sürdürülebilir olmadığını savundu.